Suriye'de eğitim grevi: Öğrenciler ve öğretmenler mezhepçi şiddete karşı dersleri boykot ediyor

12 Ekim 2025

Suriye'nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama illerinde çok sayıda okul, artan mezhepçi şiddet, kaçırma ve tehdit olaylarına karşı eğitim grevi başlattı. Sivil aktivistlerin çağrısıyla başlayan grev, özellikle bir öğrencinin kaçırılması ve bir öğretmenin öldürülmesinin ardından büyüdü.

YDH - Suriye'nin Lazkiye, Tartus, Humus ve Hama illerindeki birçok okulda, artan mezhepçi şiddet, kaçırma ve tehdit olaylarına tepki olarak sivil aktivistlerin çağrısıyla başlatılan eğitim grevi devam ediyor.

Grev, özellikle bir ortaokul öğrencisinin kaçırılması, bir üniversite öğrencisinin saldırıya uğraması ve bir öğretmenin öldürülmesinin ardından genişledi.

Grevin yayılmasındaki en önemli etkenlerden biri, Lazkiye'de ortaokul öğrencisi Muhammed Haydar'ın okulunun önünden kaçırılması oldu.

Ayrıca, Dürzi mezhebine mensup üniversite öğrencisi Ribal Berke'nin bazı arkadaşları tarafından saldırıya uğrayarak başından yaralanması ve Humus'ta öğretmen Leyal Garib'in görev yaptığı okula giderken silahla vurularak öldürülmesi, eğitim camiasındaki güvensizlik ortamını derinleştirdi.

Bu olayların ardından eğitim çalışanları ve öğrencilere, can güvenlikleri sağlanana kadar derslere katılmama çağrısı yapıldı.

Katılım Alevi bölgelerinde yoğunlaştı

Grevin ikinci gününde etkisinin azaldığı gözlense de, katılımın büyük oranda Alevi nüfusun yoğun olduğu bölgelerde gerçekleştiği belirtiliyor.

El-Ahbar gazetesine konuşan ve ismini vermek istemeyen bir öğretmen, grevin ilk gününde katılımın çok daha yüksek olduğunu söyledi.

Öğretmen, "Yaşadığım bölgede birbirine birkaç kilometre uzaklıkta iki okul var. Alevi çoğunluğa sahip okulda öğrencilerin ancak yüzde 25'i derse geldi. Sünni çoğunluğun bulunduğu okuldaysa katılım neredeyse tamdı" diye konuştu.

Grevin amacının herkes için güvenli bir eğitim ortamı talep etmek olduğunu vurgulayan öğretmen, okullara giden yolların dahi tehdit altında olmaması gerektiğini ifade etti.

[video]

İl eğitim müdürlüğünden tehdit

Lazkiye'de görev yapan bir başka öğretmen ise bazı meslektaşlarının ve velilerin, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimine il eğitim müdürlüğünün tehditleri nedeniyle greve katılmaktan korktuğunu belirtti.

İddiaya göre müdürlük, okullara müfettişler göndererek grev günlerinde derse katılmayan öğrencilerin davranış notundan iki puan kırılacağını duyurdu. Ayrıca, devamsızlık yapan öğrencilerin velileri okula çağrılarak tekrarının olmayacağına dair yazılı taahhüt alındı.

Aynı öğretmen, el-Ahbar'a yaptığı açıklamada, "Destek eyleminin tamamen barışçıl olmasına rağmen, katılmaktan korktuk. Çünkü iktidar, yaşananlara yönelik herhangi bir protestoyu, hele hele hedef alınan kişi azınlıktansa, kesin bir dille reddediyor" dedi.

"Sivil farkındalığın filizi"

Toplum gönüllüsü Tarık Hamdan, grevi kaos ve şiddete karşı barışçıl bir tepki olması nedeniyle önemli bulduğunu söyledi.

Hamdan, bu tür eylemlerin toplumun sesini geri kazanma girişimi ve suça sessiz kalmanın bir tür ortaklık olduğunu hatırlatan ahlaki bir duruş olduğunu dile getirdi.

Gazeteye konuşan Hamdan, "Eğitim, insan onurundan ayrı düşünülemez. Öğrenciler korku içinde öğrenemez, öğretmen de ölüm ya da kaçırılma tehdidi altındayken görevini yerine getiremez" ifadelerini kullandı.

Hamdan, grevin başarısının üç düzeyde değerlendirilebileceğini belirtti. Simgesel düzeyde grevin, "toplumun yıllardır şiddete boyun eğerek yitirdiği sivil gücünü yeniden hissetmesini sağladığı için" ilan edildiği andan itibaren başarılı olduğunu söyledi.

Toplumsal düzeyde ise diğer illerdeki katılımın sınırlı kalmasını, "yıllar süren bölünmelerin ardından Suriyeliler arasında güven duygusunun yitirilmesine" bağladı.

Hamdan, "Her mezhep ya da bölge, diğerinin yaşadığı trajediye kendi penceresinden bakıyor. Bu da dayanışmanın ulusal düzeyde yankı bulmasını engelliyor" dedi.

Kurumsal düzeyde ise iktidarın grevi görmezden gelmesinin başarı önünde engel oluşturduğunu belirten Hamdan, "Ancak sistemli ve barışçıl biçimde sürecek toplumsal baskı, zamanla güvenlik birimlerinin davranışlarında ya da bilinçlerinde değişim yaratabilir" değerlendirmesini yaptı.

Hamdan, grevin bu haliyle "küçük ama gerçek bir sivil farkındalık tohumu" olduğunu vurgulayarak, "Şu an için önemli olan katılımın genişliği değil; güvenlik, hesap verebilirlik ve vatandaşlık kavramları etrafında yürütülen tartışmanın sürmesidir" diye ekledi.