YDH- İsrail Hayom’da yer alan haberde, son bir ay içinde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn gibi Körfez ülkelerinin bölgesel gelişmelerde geri planda kaldığı öne sürüldü.
Gazete, bu ülkelerin ABD eski Başkanı Donald Trump’ın savaşı sonlandırma planına destek verdiğini ancak Katar’a verilen “büyük tavizlerden” rahatsız olduklarını iddia etti. Haberde, Katar’ın Müslüman Kardeşler’e destek veren ve bu yönüyle “Arap rejimlerini zayıflatan” bir aktör olarak görüldüğü ileri sürüldü.
Gazete, Washington’un Katar’la genişlettiği savunma anlaşmalarının da Körfez ülkelerinde “tedirginlik” yarattığını belirtti. Haberde, söz konusu ülkelerin Gazze’nin yeniden inşasında rol almasının beklendiği, “İsrail’in pozisyonuna paralel şekilde” Hamas’ın tamamen silahsızlandırılmasından yana oldukları ve Filistin Yönetimi’nin Gazze’ye ancak kapsamlı reformlar ile “radikalleşmeden arınma” sürecinin ardından dönmesi gerektiğini savundukları ifade edildi.
İsrail Hayom, bu ülkelerin din eğitimi dahil olmak üzere müfredatlarında “reformlara” başladığını ve medya söyleminde İsrail ile Yahudilere yönelik daha “olumlu” bir dil benimsediklerini kaydetti. Ancak aynı ülkelerin, İsrail’den “iki devletli çözüm” yönünde siyasi bir süreci ilerletmesini talep ettikleri aktarıldı.
Gazeteye konuşan bir Suudi diplomatik kaynağın, İsrail ile normalleşmenin hâlâ gündemde olduğunu, ancak bunun “aylar içinde gerçekleşmeyeceğini” söylediği bildirildi.
Kaynak, “Bu uzun bir süreç. Anlaşmanın tam olarak uygulanmasını, özellikle İsrail’in Filistin Yönetimi’ne yönelik taahhütlerini ve iki devletli çözüm yönünde ciddi müzakerelerin başlamasını görmek gerekiyor. Filistin Yönetimi’nin yükümlülüklerini biz yerine getirteceğiz, ancak İsrail de hükümet yapısı ne olursa olsun Netanyahu’nun kabul ettiği taahhütlere bağlı kalmalıdır.” ifadelerini kullandı.
Haberde, aynı kaynağın mevcut İsrail koalisyonunun Filistinlilerle uzun vadeli bir anlaşmaya yanaşmayabileceğini dile getirdiği belirtildi. Kaynağın, “Bu hükümetteki aşırı sağcı bakanların tutumları biliniyor. Netanyahu veya ondan sonra gelecek hükümet, ilhak gibi aşırı adımları mı destekliyor yoksa kalıcı bir çözüm mü istiyor, buna karar vermek zorunda.” dediği aktarıldı.
Katar konusuna değinen Suudi yetkilinin, “Müslüman Kardeşler’i destekleyen Katar’a güvenmek bir hatadır.” ifadesini kullandığı kaydedildi.
İsrail Hayom, söz konusu yetkilinin, Katar’ın Gazze’nin yeniden inşasında “aşırı rol üstlenmesinin” Trump’ın planını çökertme riski taşıdığı uyarısında bulunduğunu yazdı. Gazetenin aktardığına göre, yetkili, “Katar’ın çıkarları farklıdır. Radikalleşmeden arındırma çabalarını baltalayabilir ve Hamas’ın yeniden sahneye dönmesini sağlamaya çalışabilir.” dedi.
İsrail Hayom, esir takası sürecinin sorunsuz ilerlemesi halinde İsrail’in yeni aşamaya “fazla iyimser olmadan” gireceğini öne sürdü. Gazeteye göre süreçte yer alan taraflar, Hamas’ın silahlarını bırakmayacağına, Gazze üzerindeki kontrolünden vazgeçmeyeceğine ve İsrail’e yönelik saldırılarını sürdürmeye devam edeceğine inanıyor.
Gazete, İsrail’in siyasi ve askeri kurumlarının Hamas’ın “ihlalleri” ve silahlı kalma ısrarına karşı hazırlık yaptığını, ikinci aşama müzakerelerinin ise sürdüğünü yazdı. İsrail’deki yetkililerin, Washington’ı “Hamas’a karşı yeniden askeri operasyonların gerekliliğine” ikna etmenin zor olacağından endişe ettikleri ifade edildi.
Gazeteye göre bu endişe, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin ABD Başkanı Donald Trump ile Şarm el-Şeyh’te düzenlediği toplantının ardından arttı.
İsrail Hayom, Washington’un İsrail’in davet edilmediği Şarm el-Şeyh Zirvesi’nin önemini küçümsemeye çalıştığını ileri sürdü. Gazeteye göre, Beyaz Saray ile İsrail Başbakanlık Ofisi arasında yapılan görüşmelere iş insanı Steve Witkoff da katıldı ve ABD’li yetkililer, zirvenin Trump’ın planının ilk aşamasına dair “sembolik bir imza töreni” olduğunu söyledi.
Haberde, İsrail’in hem Washington’dan hem de Kahire’den açıklama talep ettiği ve “zirvede esaslı bir karar alınmayacağı” yönünde güvence aldığı kaydedildi. Ancak gazete, ABD’li yetkililerin zirvenin fiilen savaşın sona erdiğini sembolize ettiğini kabul ettiklerini aktardı.
İsrail Hayom, zirvenin İsrail-Mısır ilişkilerini olumsuz etkilediğini ve İsrail’de Mısır’ın Hamas’a yönelik silah kaçakçılığındaki rolüne ilişkin eleştirilerin arttığını yazdı. Buna rağmen, Şarm el-Şeyh’ten verilen mesajın Hamas’a yönelik olduğu ve Gazze’nin yeniden inşasının bölgesel dönüşümün bir parçası olarak Hamas’ı dışlayacağı yönünde olduğu belirtildi.
Gazete, İsrailli bazı yetkililerin Hamas’ın sonunda “silahlarını bırakmaktan başka seçeneği kalmayacağı” görüşünü dile getirdiğini aktardı. Haberde, İsrail’in çekilmesi ve yeniden inşa sürecinin, Hamas silahsızlanana ve yönetimden çekilene kadar başlamayacağı ifade edildi.
Son olarak İsrail Hayom, Gazze’den sorumlu olacak çok uluslu gücün ve bölgeyi denetleyecek uluslararası kuruluşun henüz oluşturulmadığını bildirdi. Gazete, İsrailli ve Amerikalı kaynakların sürecin aylar süreceğini ve bu dönemde askeri gerilimin yeniden tırmanabileceğinden endişe ettiklerini ileri sürdü.