YDH- İsrail Hapishaneleri Tutukluları İşleri Bürosu’nun medya direktörü, onlarca yıldır İsrail toplama kamplarında tutulan çok sayıda Filistinli rehinen serbest bırakılacağını açıkladı.
El-Meyadin muhabiri, Han Yunus’ta serbest bırakılan rehineleri karşılamak için büyük kalabalıkların toplandığını, Hamas ve İslami Cihat bayraklarının açıldığını aktardı. Gazze Hükümeti Medya Ofisi, tutukluların kabulüne yönelik hazırlıklara 7 binden fazla çalışanın katıldığını bildirdi.
Serbest bırakılan rehineleri taşıyan otobüsler, Batı Şeria’daki Ramallah’a da ulaştı. Ramallah Kültür Sarayı önünde resepsiyon için toplanan kalabalıklar, rehinelerin karşılanmasına hazır bekliyor.
Tutuklular Bilgi Bürosu, serbest bırakılan Gazzeli tutukluları taşıyan 38 otobüsün ilkinin Gazze Şeridi’ne hareket ettiğini duyurdu.
Ancak serbest bırakılacak 154 rehinenin sınır dışı edileceği bilgisi de paylaşıldı.
İşgal güçlerinin her anlaşmada yükümlülüklerinden kaçmaya çalıştığına dikkat çekilirken, direniş tarafının serbest bırakılacak rehinelerin isimlerinin doğruluğunda ısrarcı olduğu vurgulandı.
Yetkili, “Özellikle Gazze Şeridi’nden rehin alınanların listesinde iyileştirmeler yaptık” ifadelerini kullandı.
Reuters, sabah saatlerinden itibaren bin 966 Filistinlinin İsrail toplama kamplarındaki otobüslerde serbest bırakılmak için hazırlık yaptığını bildirdi. Müebbet 'hapis cezası' alan 250 Filistinlinin ise Batı Şeria, Kudüs ve yurt dışına tahliye edilmesi bekleniyor.
İsrail işgal rejimi, rehinelerin tahliye kutlamalarını engellemeye çalıştı. Kudüs ve Batı Şeria’da, toplama kamplarından serbest bırakılan Filistinlilerin kutlamalarına izin verilmedi.
Vadi Hilve Bilgi Merkezi avukatı Sirac Ebu Arafa, İsrail istihbaratının, takas anlaşması kapsamında serbest bırakılacak rehinelerin ailelerini çağırarak, serbest bırakılma şartlarını imzalamaya zorladığını doğruladı.
Tahliye koşulları arasında toplantı ve gösteri yasağı bulunuyor.
Rehineler, koşullara uyulmasını sağlayacak bir istihbarat görevlisi eşliğinde evlerine götürülecek. Ancak Ofer Toplama Kampı yakınlarında, Batı Şeria’nın Ramallah kentinde ailesini bekleyen bir genç, gerçek mermiyle vurularak hayatını kaybetti.
İsrail, uluslararası hukuk açısından meşru bir egemenlik temeline sahip olmadığı için eylemlerini hukuk düzeni olarak nitelemek mümkün değil.
Dolayısıyla, bu yapının özgürlüğünü gasp ettiği kişileri “tutuklu” ya da “mahkum” olarak tanımlamak, fiili bir işgal gücünün keyfi alıkoyma pratiğine hukuki meşruiyet atfetmek anlamına geliyor.
Bu bağlamda, İsrail’in hapishane olarak tanımladığı mekânlar gerçekte sistematik rehine kamplarıdır ve burada tutulan kişiler esasında sivil rehinelerdir.