HTŞ'den yeni mezhepsel baskı: Alevi öğretmenler nakille riskli bölgelere gönderildi

14 Ekim 2025

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Banyas’ta 108’den fazla öğretmenin keyfi şekilde uzak bölgelere nakledildiğini bildirerek uygulamanın mezhepsel ve siyasi amaçlı olduğunu vurguladı. Kararın, Alevi nüfuzunu azaltmaya ve eğitim kadrolarını istikrarsız alanlara dağıtarak etkisizleştirmeye yönelik sistematik bir politika çerçevesinde alındığı ifade edildi.

YDH- Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütü Banyas kentinde 108’den fazla öğretmeni kapsayan “keyfi toplu nakil” kararları aldı.

Gözlemevi açıklamasında, “Banyas’taki hükümete bağlı kurumlar, çoğu Alevi mezhebine mensup olan 108’in üzerinde erkek ve kadın öğretmeni hedef alan toplu nakil emirleri yayımladı. Öğretmenler, görev yaptıkları köy okullarından alınarak mezhepsel ve güvenlik açısından yüksek hassasiyet taşıyan bölgelere gönderildi” ifadelerine yer verildi.

Nakil listesinde el-Zalo, Tayru, el-Manzale, Deyr el-Bişl, Barmaye, el-Kalu, el-Druk, Harisun, Mahvarti ve Bustan el-Hamam gibi köylerden öğretmenlerin adı geçiyor.

Bu öğretmenler, El-Beyda, Basatin el-Esed, Ras en-Nebaa, Kalat el-Markab ve el-Adime gibi evlerinden oldukça uzak bölgelere atandı. Bu bölgelerin bir kısmında silahlı hücreler ve yabancı grupların faaliyet gösterdiği, özellikle Kalat el-Markab gibi noktaların ise Suriye kıyısındaki en hassas güvenlik alanları arasında yer aldığı bildirildi.

Gözlemevi, resmi makamların bu hamleyi “idari düzenleme” olarak göstermeye çalıştığını ancak yerel kaynakların ve eğitim camiasının, kararların mezhepsel bir yönü olduğunu doğruladığını belirtti.

Açıklamada, bu adımların “Suriye kıyısındaki eğitim ve idari sektörlerde Alevi nüfuzunu azaltmayı, yerel kadroları istikrarsız ve toplumsal uyumdan yoksun alanlara dağıtarak etkisizleştirmeyi amaçlayan sistematik bir politikanın parçası” olduğu vurgulandı.

Ayrıca, son aylarda bölgedeki eğitim çalışanlarının tehdit, dışlama, kaçırma ve keyfi tutuklamalara maruz kaldığı, bu kararların da aynı baskı sürecinin bir uzantısı olarak değerlendirildiği ifade edildi.

Gözlemevi, öğretmenlerin mezhepsel rekabetin veya siyasi hesaplaşmaların aracı haline getirilmesinin “insan haklarıyla, kurumsal tarafsızlık ve kamu hizmeti ilkeleriyle açıkça çeliştiğini” belirterek bu uygulamalardan ciddi endişe duyduğunu açıkladı.

Son olarak, “Banyas’taki fiili yetkililer bu politikanın sonuçlarından tamamen sorumludur” denilen açıklamada, bu yaklaşımın sürmesi halinde bölgede toplumsal dokunun çözülme riski bulunduğu, alınan önlemler geri çekilmediği takdirde tehlikeli bir toplumsal patlamanın yaşanabileceği uyarısında bulunuldu.