YDH- Batı Şeria’daki Hamas lideri ve “Tutsakla ile Şehitler Bürosu” Başkanı Zahir Cebbarin, direnişin şimdi esir takası anlaşması ve ateşkes aracılığıyla “zafer dolu bir sayfa yazdığını” belirterek, bu anlaşmanın Filistin halkının mücadelesinde özgürlük, onur ve gururu temsil ettiğini ifade etti.
Cebbarin, Aksa Tufanı kapsamında gerçekleşen bu anlaşmayı, Filistin halkının “tarihindeki en büyük direniş duraklarından biri” olarak nitelendirerek, şehitlerin kanıyla mühürlenen özgürlükleri için Filistinli esirleri tebrik etti. Anlaşmanın, “direniş ve özgürlük yoluna devam etme” taahhüdü ve bir sözleşme niteliği taşıdığını vurguladı.
Gazze’nin direnci ve halkın kararlılığı
Cebbarin, “Sabrı ve direnci için Gazze’ye selam olsun, teslim olmayı reddeden Gazze halkına selam olsun” diyerek Gazze’nin meydan okumaya ve direnişini sürdürmeye devam edeceğini vurguladı.
Batı Şeria’daki Hamas lideri, “Gazze işgalcilerin mezarı ve özgürlerin varış noktasıdır; hepimizin ona büyük bir borcu vardır.” ifadelerini kullandı. Bugün, şehit liderlerin emaneti yeni liderlere devredilmiş, Sinvar ve arkadaşlarının vaatleri ise gelecek nesiller için bir söz olarak kalacaktır.
Ateşkes ve Ulusal Haklar
Cebbarin, Hamas’ın Gazze’deki ateşkes anlaşmasını uygulamaya kararlı olduğunu ve Filistin halkı üzerinde herhangi bir uluslararası vesayet biçimini reddettiğini belirtti. Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve bağımsız devletini kurma hakkının verilmesinin zamanının geldiğini vurguladı.
İsrail’e seslenen Cebbarin, Filistinlilerin ulusal haklarının pazarlık konusu olmadığını, Filistin devletinin kimseye bir lütuf değil, halkına ait bir hak olduğunu ifade etti.
Aksa Tufanı ve tutsakların özgürlüğü
Cebbarin, “Aksa Tufanı anlaşması, 500’den fazlası ömür boyu hapis cezası çeken 4 binden fazla tutsağın zincirlerini kırdı” diyerek, “geriye kalan tutsakların özgürlüğü bizim üzerimizde bir emanettir ve onları kurtarmak için çalışmalarımızı sürdürmeye kararlıyız” dedi.
Ayrıca, tutsakların işgalin hapishanelerinde tutulmasının çatışmayı alevlendireceğine dikkat çekti ve işgalin toprak gaspları, Batı Şeria’daki yerleşim genişlemeleri ve Kudüs’ü Yahudileştirme çabalarının bölgeyi patlamaya hazır bir barut fıçısına dönüştüreceğini belirtti.
Savaş suçlarının soruşturulması ve uluslararası tutum
Cebbarin, başta İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu olmak üzere, işgalcilerin savaş suçlarından yargılanması çağrısında bulundu.
Dünyanın artık gerçek bir sınavla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Cebbarin, bölgeye barış isteyen herkesin, Filistin devletini kurmak ve esir sorununu çözmek için uluslararası birliğin uygulanmasıyla işe başlaması gerektiğini kaydetti.
“Normalleşme” uyarısı ve tarihi fırsat
Cebbarin, Filistin halkının haklarını zedeleyen “normalleşme” yoluna geri dönülmemesi gerektiğini belirtti.
Aksa Tufanı Operasyonu’nun yarattığı tarihi fırsatın Arap ve İslam dünyası tarafından değerlendirilerek bir Filistin devletinin kurulması gerektiğini vurguladı.
Direnişin kararlılığı ve mücadele devam ediyor
Cebbarin, suikast girişimlerinin hareketi korkutmayacağını ve iradesini kıramayacağını ifade ederek, Filistin halkının özgürlüğü ve meşru hakları için gerekli bedeli ödemeye hazır olduklarını dile getirdi.
Mücadelenin, silahların susturulmasıyla sona ermediğini, ulusal hakların güvence altına alınması, toprakların savunulması, esirlerin kurtarılması ve kutsal mekânların korunması ekseninde devam ettiğini belirtti.