YDH- Middle East Eye’in (MEE) analizine göre, Oxford Üniversitesi dolaylı olarak en az 49 şirkete yatırım yapıyor ve bu şirketler, BM ve insan hakları kuruluşları tarafından "işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail faaliyetlerine karıştıkları" gerekçesiyle listelenmiş durumda.
Yatırımların toplam değerinin 19 milyon sterlini (25,5 milyon dolar) geçtiği belirtiliyor. Bu miktar, üniversitenin 8 milyar sterlinlik toplam bağış fonunun küçük bir kısmını oluşturuyor olsa da, kampanyacılar bu durumun Oxford’un "kendi etik yönergelerine bağlılığı" ve geri kalan servetinin nasıl yönetildiği konusunda ciddi soru işaretleri oluşturduğunu ifade ediyor.
BlackRock fonları ve endeks yatırımları
Oxford Üniversitesi, söz konusu yatırımları 2020’de BlackRock ile geliştirdiği pasif bir endeks fonu aracılığıyla yapıyor. Bu fon, "fosil yakıt ve tartışmalı silah üreticilerini liste dışı bırakacak şekilde tasarlanmıştı." Ancak fon, BM’nin yasadışı yerleşimlerle bağlantılı olarak Filistinli insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle listelendiği şirketleri veya BDS (Boykot, Yatırımlardan Çekilme ve Yaptırımlar) kampanyasının hedef listesindeki firmaları dışlamıyor.
Fon portföyünde dört büyük İsrail bankası, Expedia Group, Booking Holdings Inc, Airbnb Inc gibi seyahat sektörü şirketleri ve ABD teknoloji firması Motorola Solutions yer alıyor. Ayrıca, Elbit Systems Ltd, Palantir Technologies, Rolls-Royce Holdings, IBM ve Valero Energy Corp gibi BDS hedefi şirketler de portföyde bulunuyor.
Oxford BDS Koalisyonu’ndan tepki
Oxford BDS Koalisyonu, MEE’ye yaptığı açıklamada, üniversitenin herhangi bir yasadışı faaliyete karışmasının "tamamen kabul edilemez" olduğunu belirtti. Koalisyon, "Üniversitenin, ciddi insan hakları ihlalleri ve soykırım ile bağlantılı bir işgalden kâr etmesi daha da kabul edilemez." dedi.
Koalisyon, Oxford’un tüm yatırım portföyünü açıklamasını ve "işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı İsrail faaliyetlerine ve silah şirketlerine yapılan tüm doğrudan ve dolaylı yatırımlardan çekilmesini" talep etti.
Koalisyon, "Üniversitede BDS hareketine bağlılığını ifade eden yüzlerce üye bulunuyor, bunların çoğu kıdemli akademisyenler. Bu kişiler Oxford’un yatırımlarının yasallığı konusunda ciddi kaygılara sahip." dedi.
Üniversitenin yanıtı ve şeffaflık talepleri
Oxford Üniversitesi sözcüsü, MEE’nin sorularına yanıt olarak, endeks fonlarının yaygın kullanıldığını ve yatırımın üniversitenin toplam yatırımlarının "yüzde 2’sinden az" olduğunu belirtti. Fakat fonun, üniversitenin geliştirilmesine katkıda bulunduğu için özel bir öneme sahip olduğu kaydedildi.
ABD merkezli Action Center on Race and the Economy’den Sakıb Bahati, Oxford gibi büyük üniversitelerin diğer üniversitelerle birlikte hareket ederek "etik yatırımlar konusunda liderlik yapabileceğini" ifade etti. Bahati, "Oxford, yatırım stratejilerini misyonla uyumlu hale getirmek için küresel ölçekte öncülük edebilir" dedi.
Oxford BDS Koalisyonu, üniversitenin yatırım yaptığı Oxford Endowment Fund (OEF) hakkında kamuya açıklama yapılmasını talep ediyor. Koalisyon, fonun değeri "7 milyar sterlini aşıyor" ve 31 Oxford kolejinin yanı sıra diğer vakıfların da yatırım yaptığı bir yapı olduğunu kaydetti.
Koalisyon, "Oxford Endowment Fund, bu makalede analiz edilen fondan çok daha büyük. Ancak şirket düzeyindeki yatırımlarla ilgili herhangi bir bilgi kamuya açıklanmıyor. Son iki yıl içinde 150’den fazla Bilgi Edinme başvurusu yapılmasına rağmen üniversite ve kolejleri bu bilgiyi paylaşmadı" ifadelerini kullandı.
Uluslararası baskı ve insan hakları ihlalleri
Oxford’un yatırımlarına dair bu keşif, İsrail’in iki yıl süren savaş sırasında Filistinlilere yönelik suçlamalarla karşı karşıya olduğu bir dönemde geldi. BM özel raportörü Francesca Albanese, İsrail’in işgal ve soykırımını sürdüren şirket ekosistemine ilişkin rapor yayınlamış ve "60 şirketin İsrail ile bağlantılarını kesmesi çağrısında bulunmuştu."
Norveç’in 2 trilyon dolarlık varlığıyla dünyanın en büyük devlet fonu, İsrail’in insan hakları ihlalleri nedeniyle Caterpillar ve bazı İsrail şirketlerinden çekildi. Hollanda’nın en büyük emeklilik fonu ABP de benzer adımlar attı.
Oxford ve BlackRock’un rolüne dikkat çeken uzmanlar, Oxford’un "etik kısıtlamalarını genişleterek insan hakları ihlallerine karışan şirketleri de liste dışı bırakmasının kolay olduğunu" belirtiyor.
Bahati, Gazze’de eğitim sektörünün son iki yılda büyük yıkıma uğradığını ve Oxford’un misyonunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. "Eğitim vermek için var oluyorsunuz, para kazanmak için değil." dedi.