İsrail’de göç tsunamisi: genç nüfus ülkeyi terk ediyor

21 Ekim 2025

İsrail’de özellikle 20–39 yaş arası eğitimli gençler ülkeyi terk ediyor; Knesset’in raporuna göre, son yıllarda “tarihi seviyelere” ulaşan göç, ekonomiyi ve askeri yapıyı tehdit ediyor.

YDH – İsrail Knesset Araştırma ve Bilgi Merkezi’nin yayımladığı yeni rapora göre, ülkeden uzun süreli göç eden İsraillilerin sayısı son yıllarda “tarihi seviyelere” ulaştı. Özellikle 20–39 yaş aralığındaki eğitimli genç yetişkinler arasında artan göçün, “ülkenin ekonomi ve askeri yapısını tehdit ettiği” bildirildi.

“İsraillilerin Göç Verileri – Güncelleme” başlıklı rapor, Knesset Göç, Uyum ve Diaspora Komitesi Başkanı Gilad Kariv’e sunuldu. Rapor, 2024 yılı Ağustos ayına kadar olan istatistikleri içeren bir güncellemeyi kapsıyor.

Keskin Artış: 2023’te 82 bin 800 kişi ülkeyi terk etti

Knesset Araştırma Merkezi’ne göre, 2022–2023 yıllarında uzun süreli göçte “dramatik bir artış” yaşandı.

2022’de “59 bin 400 kişi” ülkeyi uzun süreli olarak terk ederken, 2023’te bu sayı “82 bin 800’e” yükseldi. Bu artışın bir bölümünün, “Ekim 2023’te başlayan Demir Kılıçlar Savaşı” sonrasında yaşanan “toplumsal ve ekonomik istikrarsızlıkla” ilişkili olduğu belirtildi.

2024’ün ilk sekiz ayında göç eğiliminin sürdüğü, “Ocak–Ağustos 2024 döneminde yaklaşık 50 bin İsraillinin uzun süreli olarak ülkeyi terk ettiği” kaydedildi.

Geri dönenlerin sayısı düşük: Her 10 gidenin yalnızca 3’ü dönüyor

Raporda, yurt dışında uzun süre yaşadıktan sonra İsrail’e dönenlerin oranının “oldukça düşük” olduğu vurgulandı.

2023’te “24 bin 200 kişi” geri dönerken, bu sayı 2022’ye göre azaldı.

2024’ün ilk sekiz ayında geri dönenlerin sayısı “12 bin 100” olarak kaydedildi; bu, geçen yılın aynı dönemine göre “%22 düşüş” anlamına geliyor.

Raporda, “2023 yılında dönenlerin oranı, gidenlerin yalnızca %29’u düzeyindedir” ifadesi yer aldı.

Göç dengesi negatif: 125 bin kişilik kayıp

Knesset verilerine göre, 2022’nin başından itibaren İsrail’in net göç dengesi “negatif seyrediyor.”

Yalnızca 2023 yılında, gidenlerle dönenler arasındaki fark “29.700 kişi”ye ulaştı.

2024’ün Ocak–Ağustos döneminde bu fark “58.600 kişi” olarak ölçüldü.

Rapor, “2022’nin başından bu yana uzun vadeli göç sonucu ülke nüfusu 125 bin 200 kişi azalmıştır” ifadelerini içeriyor.

Demografik ve sosyoekonomik etkiler

Önceki yıllara ait verilerle birlikte değerlendirilen bulgular, göç edenlerin çoğunluğunun “Tel Aviv ve merkez bölgelerde yaşayan, eğitimli, genç profesyoneller” olduğunu gösteriyor.

Bu kesimin, hem “ekonomik üretkenlik hem de askerî yedek kuvvet açısından İsrail’in belkemiğini oluşturduğu” kaydedildi.

Araştırmada, “yüksek yaşam maliyetleri, konut fiyatlarının artışı” ve savaşın yarattığı belirsizliklerin genç kuşakları yurt dışına yönelttiği ifade edildi.

CBS yöntemini değiştirdi: Göç tanımı genişletildi

Rapor, İsrail Merkezî İstatistik Bürosu’nun (CBS) 2023 yılında göç tanımlarını yenilediğini belirtti.

Yeni tanıma göre: “Uzun süreli giden”, ülkesinden çıktıktan sonra “en az 275 gün” (yaklaşık 9 ay) yurt dışında kalan kişi,

“Uzun süreli dönen” ise dönüşünden sonra “en az 275 gün” ülkede kalan kişi olarak tanımlanıyor.

CBS, geçmiş yıllara ait verileri de bu yöntemle yeniden hesapladı.

Savaş ve ekonomik baskı etkili

Rapor, 2023 Ekim ayında yaşanan büyük çıkış dalgasının, “Demir Kılıçlar Savaşı’nın patlak vermesiyle bağlantılı olduğu” değerlendirmesini içeriyor.

Buna karşılık, 2022 Mart ayında kısa süreli pozitif bir göç dengesi oluştuğu, bunun da “Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla bazı İsraillilerin geri dönüşünden” kaynaklandığı kaydedildi.

Sonuç: Uzmanlar “beyin göçü” uyarısı yapıyor

Knesset raporunda, göç eğiliminin 2024 yılı boyunca sürdüğü ve bu durumun “İsrail tarihinde eşi görülmemiş bir beyin göçü dalgasına” dönüştüğü ifade edildi.

Araştırma Merkezi, bu sürecin “ülkenin ekonomik büyümesi, üretkenliği ve askeri kapasitesi üzerinde uzun vadeli tehdit oluşturduğunu” belirtti.