Filistinli tutsakların tanıklığı Lübnanlıların akıbetine ışık tuttu

23 Ekim 2025

İsrail hapishanelerinden serbest bırakılan Filistinli tutsakların tanıklıkları, uzun süredir haber alınamayan Lübnanlıların yaşadığını ortaya çıkardı.

YDH - İsrail hapishanelerinden son dönemde serbest bırakılan Filistinli tutsakların tanıklıkları, Lübnan'da uzun süredir gündemden düşen tutsaklar dosyasını yeniden açtı.

Lübnan hükümetinin konuyu resmi düzeyde takip etmediği bir dönemde tutsak aileleri, Gazze'deki savaşın sona ermesi için yapılan takaslarla serbest kalan Filistinliler aracılığıyla çocuklarının akıbetini öğrenmeye çalışıyor.

Serbest kalan Filistinliler, İsrail cezaevlerinde sadece bilinen tutsaklarla değil, aynı zamanda uzun süredir "kayıp" olarak kabul edilen Lübnanlılarla da karşılaştıklarını bildirdi.

Filistinli tutsaklardan gelen telefon aileleri umutlandırdı

El-Ahbar gazetesinin haberine göre, Lübnanlı Ali Terhini’nin (19) annesi Ranya Ahder’i dün serbest kalan bir Filistinli tutsak aradı.

Filistinli tutsak telefonda, "Oğlunuzla Ofer sivil cezaevinde karşılaştım. Sağlık durumu iyi ancak gözaltına alınmadan önce ayağından vurulduğu için kurşun yarasının yol açtığı sorunlarla uğraşıyor" dedi.

Terhini, 28 Ocak’ta Adeyse beldesi girişinde, sınır köylerine dönüş için düzenlenen gösterilere katıldığı sırada İsrail askerleri tarafından yakalanmıştı.

Kayıp listesindeki isimler cezaevlerinde görüldü

Geçen pazar günü bir X sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, serbest bırakılan bir Filistinlinin cezaevinde karşılaştığı kişilerin listesi yayımlandı.

Listede, Lübnan’ın Kakaaiye el-Cisr köyünden Hasan Kaşkuş’un da adı yer alıyordu.

El-Ahbar’ın ulaştığı bilgilere göre Kaşkuş, geçen yıl İsrail’in güney sınırındaki köylere düzenlediği kara saldırısı sırasında direnişçiler arasındayken kaybolmuştu.

Serbest bırakılan tutsağın bu tanıklığı, Kaşkuş'un eşi ve çocukları için yeni bir umut oldu. Ailenin en büyük çocuğu 15 yaşında, en küçüğü ise henüz iki yaşına girmemiş bir kız çocuğu.

Bunun yanı sıra Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Derneği, son günlerde, haziran ayından bu yana kullandığı 16 kişilik listeyi güncelledi.

Dernek, Hadi Asaf, kuzeni Ali Asaf ve Abdullah Fehde’nin isimlerini "yaşayan tutsaklar" olarak listeye ekledi.

Gazeteye göre bu üç kişi de geçen yıl İsrail ordusunun Ayta eş-Şaab yönündeki kara saldırısı sırasında kaybolmuştu. Ateşkesin ardından eşyaları, Marun er-Ras yakınlarındaki Ebu Tavil Mahallesi’nde bir okulda bulunmuştu.

Serbest kalan bazı Filistinli tutsaklar da bu üç Lübnanlının kendileriyle aynı cezaevlerinde tutulduğunu doğruladı.

Lübnan hükümeti sessiz, aileler devrede

Tutsak ve kayıp yakınları, serbest bırakılan Filistinlilerle iletişim kurmak için sosyal medya platformlarını aktif olarak kullanıyor.

Bazı Filistinliler Lübnanlı tutsaklarla doğrudan görüştüklerini belirtirken, bazıları ise "Onlarla konuşmamız yasaktı, sadece aynı yerde tutulduklarını duyuyorduk" diye konuştu.

Serbest kalan bir tutsak, Afer askeri cezaevinde yaklaşık 30 Lübnanlının bulunduğunu söyledi.

Filistinli tutsakların tanıklıkları Lübnanlılar dosyasını yeniden canlandırsa da el-Ahbar’a konuşan kaynaklar, Lübnan hükümetinin bu konuda ciddi bir takip yapmadığını vurguladı.

Kaynaklara göre hükümetin çabaları, kamuoyuna yönelik çağrılarla sınırlı kalıyor.

Bu konuda atılan tek resmi adım, Genel Güvenlik Dairesi Genel Müdürü Tümgeneral Hasan Şakir’in açıklaması oldu.

Şakir, İsrail hapishanelerinde 16 tutsak ve 65 kayıp Lübnanlıya ilişkin listenin hükümete sunulduğunu duyurmuştu. Serbest kalan Filistinlilerin ifadeleriyle kayıp sayısının azaldığı belirtiliyor.

Kızılhaç'a yeni listeler sunuldu

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), geçen haftalarda Beyrut ve Sur’daki ofisleri önünde düzenlenen iki ayrı protesto sırasında ailelerden 20 kişilik yeni bir tutsak listesi aldı.

Komite temsilcileri, geçen aralık ile haziran ayları arasında tutuklanan 10 sivilin ailesini ziyaret ederek her biri için ayrı dosya açtı.

Fakat Ayta eş-Şaab’daki çatışmalar sırasında İsrail güçlerince esir alınan altı Hizbullah üyesinin aileleriyle henüz bir görüşme yapılmadı.

Ayrıca Ayn Ata köyünden bir aile, oğulları Malik Gazi’nin 12 Ekim’de İsrail ordusunun köyleri arasında kurduğu pusuda gözaltına alındığını bildirdi.

El-Ahbar’ın edindiği bilgiye göre aile, olayın ardından Lübnan ordusuna başvurdu.

Ordu ise Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü (UNIFIL) ile temasa geçerek Gazi’nin akıbetini öğrenmeye çalışıyor.