YDH - Son haftalarda yapılan esir takasıyla serbest bırakılan Filistinli tutsak Enes Allan, İsrail toplama kamplarında tutulan Filistinlilerin maruz kaldığı ağır ihlalleri kamuoyuyla paylaştı.
Kalkilya'nın doğusundaki Cinsafut köyünden olan Allan, hakkında verilen dört kez müebbet hapis cezası nedeniyle 19 yıl tutsak kaldığını ve bu süre boyunca sistematik işkence ile insanlık dışı muameleye tanık olduğunu belirtti.
Şehab News'e konuşan Allan, özellikle son iki yılda hapishane yönetiminin tutsaklara yönelik baskılarını artırdığını ve dini ibadetleri doğrudan hedef aldığını ifade etti.
Toplu ibadetlerin, Kur'an okumalarının ve ezan okunmasının yasaklandığını aktaran Allan, "Ezan okuyan ya da namaz vaktini hatırlatan her tutsak gardiyanlar tarafından dövülüyordu" diye konuştu.
Allan'ın anlatımına göre gardiyanlar, Kur'an-ı Kerim'i yere atarak çiğnedi ve bazı nüshaları tuvaletlere fırlattı. Bunun yanı sıra tutsakların seccadelerine de el konuldu.
Hapishane koşullarının giderek ağırlaştığını belirten Allan, küçük hücrelere kapatılan tutsakların en temel ihtiyaçlardan bile mahrum bırakıldığını söyledi.
Altı kişilik hücrelere 17 kişinin yerleştirildiğini, sıcak suyun tamamen kesildiğini ve tutsakların banyo yapmasının yasaklandığını aktardı.
İsrail yönetiminin bilinçli bir "aç bırakma politikası" uyguladığını vurgulayan Allan, "Yemek olarak sadece iki kepçe pirinç ve bir kase çorba veriliyordu; bu da on iki kişiye bölüştürülüyordu" dedi.
Allan, bu nedenle pek çok tutsağın kilosunun yarıya indiğini ve sağlık durumlarının ciddi şekilde kötüleştiğini ekledi.
Allan, Gazze'ye yönelik saldırıların başlamasının ardından tutsakların hücrelerinden çıkmalarına yedi ay boyunca izin verilmediğini, bu sürenin sonunda ise avluya yalnızca on beş dakikalığına çıkarıldıklarını anlattı.
Hapishane yönetiminin "sarı çizgi" adını verdiği bir uygulama başlattığını belirten Allan, "Tutsakların bu hattı geçerek arkadaşlarıyla konuşması yasaklandı" ifadesini kullandı.
Bu yasağı ihlal edenlerin ise şiddetli dayak ve işkenceye maruz bırakıldığını söyledi.
Allan, toplama kamplarındaki baskı politikasının, İsrail’in faşist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in talimatıyla daha da ağırlaştığını belirtti.
Ben-Gvir’in gardiyanlara geniş yetkiler tanıdığını ve tutsaklara yönelik şiddeti teşvik ettiğini söyleyen Allan, hapishane yönetiminin tutsakların tüm eşyalarına el koyduğunu, elektrikli aletleri topladığını ve giysilerine kadar her şeyi aldığını ifade etti.
İsrail güçleri, Enes Allan’ı 31 Mart 2006’da tutuklamıştı. Salim Askeri Mahkemesi, İsraillilerin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan saldırılara katıldığı iddiasıyla Allan’a dört kez müebbet ve yirmi beş yıl hapis cezası vermişti.
Allan, 19 yıl süren tutsaklığı boyunca defalarca hücre cezasına çarptırıldı ve özellikle yaşlı anne babasıyla görüşme hakkı birçok kez engellendi.
Filistin direniş gruplarının girişimiyle gerçekleştirilen esir takası kapsamında Allan, yaklaşık 2 bin Filistinli tutsakla birlikte serbest bırakıldı.
Bu grupta, aralarında 200'den fazlası müebbet hapis cezası alan tutsakların da bulunduğu bildirildi.