
YDH - İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı Ali Laricani, ABD Başkanı Donald Trump’ın da katıldığı Şarm eş-Şeyh’teki Gazze ateşkes toplantısına Tahran’ın davet edilmemesini değerlendirdi.
Tesnim haber ajansına göre Laricani, Şehit Hüseyin Hemedani anısına düzenlenen törende yaptığı konuşmada, zirveyi "İran İslam Cumhuriyeti’nin yeri olmayan küçük bir toplantı" olarak niteledi.
İran’ın toplantıya neden katılmadığına ilişkin bir soruya yanıt veren Laricani, "Birincisi, bu kadar düşük seviyeli bir toplantıda İran İslam Cumhuriyeti’nin yeri toktu. İkincisi, iki yıldır Filistin halkına karşı yürütülen zalimce savaşta yaklaşık 70 bin kişi hayatını kaybetti. Şimdi aynı taraflar barış elbisesine bürünüyor. Bu şaka mı? Siz öldürdünüz, siz kuşattınız! Şimdi barış elbisesi mi giyiyorsunuz?" diye konuştu.
Laricani, Trump’ın Arap ülkelerini yalnızca “para” olarak gördüğünü savunarak, Henry Kissinger'ın "Ortadoğu’yu Araplara bırakmak fazla iyimserlik olur; bu bölgedeki petrol bizim olmalı" sözünü hatırlattı ve "İşte bu, modern çağın şekillendirdiği maddeci zihniyetin sonucudur" dedi.
Konuşmasında terörle mücadeleye de değinen Laricani, "teröristlerin asıl hedefinin İran olduğunu" belirtti ve "İran halkının güvenliğini sarsmak istediler. Küçük bir gaflet anından faydalanıp İmam’ın türbesini havaya uçurmaya kalktılar. Ancak bastırıldılar" ifadelerini kullandı.
Laricani, IŞİD'in bölgede yenilgiye uğratıldığını ve güvenliğin yeniden sağlandığını söyleyerek, "İran terörü sınırları dışında bertaraf ederek akıllıca davrandı" dedi.
Uluslararası kurumlara yönelik eleştirilerde bulunan Laricani, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin işlevsiz olduğunu savundu.
Laricani, "Dünya savaşlarından sonra oturup ‘artık savaş olmasın’ diye bir sistem kurdular. Güvenlik Konseyi’ni bu amaçla oluşturduklarını söylediler; sözde savaşları durduracak, savaş çıkarsa tarafı cezalandıracaklardı. İran’a karşı savaşlarda Güvenlik Konseyi ne yaptı? Doğru dürüst bir bildiri bile yayımlamadı. Çin ve Rusya birkaç kez devreye girdi, tasarıları veto etti. Güvenlik Konseyi hiçbir işe yaramıyor" diye konuştu.
Bunun yanı sıra Laricani, Trump’ın “güç yoluyla barış sağlama” söylemini de eleştirerek, "Bu barış değil, zulüm arzusudur. Hitler de aynı şeyi söylüyordu" dedi.
İran'ın son dönemdeki füze operasyonlarına ilişkin tartışmalara da değinen Laricani, "Düşman ve yabancı medya, başarısızlıklarını örtmek ve kazandıklarımızı önemsiz göstermek için bilinçli bir şekilde algı operasyonu yürütüyor" dedi.
Laricani, İsrailli güvenlik kurumlarına ait Ateşin Gölgesinde adlı raporda bile İran’ın çok sayıda füze fırlattığının kabul edildiğini belirtti.
Laricani, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Düşmanın kendi verileri bile bunu gösteriyor. Örneğin 574 füzeden 273’ünü vurduklarını iddia ediyorlar. Bu, yaklaşık 300 füzenin hedeflerine isabet ettiğini gösteriyor. Gerçek sayı üzerinde farklı değerlendirmeler var, ama tablo açık: İsrail’in savunma stoğunun önemli kısmı tükendi. ABD kaynaklarına göre, İsrail’in kullandığı önleme mühimmatının yaklaşık yüzde 25’i Amerikan menşeliydi ve bunların yenilenmesi en az bir buçuk yıl alacak. Bu da İsrail’in hava savunmasında ABD’ye bağımlılığını daha da artırdı."
Laricani, ABD’nin İran’a yönelik füze menzilini düşürme talebine ilişkin olarak, "Bu talep, aslında teslimiyet çağrısıdır. Milli güvenliği ortadan kaldırma anlamına gelir" değerlendirmesinde bulundu.
Son olarak Laricani, "Direniş göstermek ve savunma kapasitesini korumak, milli çıkarların ve kamu güvenliğinin korunması anlamına gelir. Bu baskılara karşı birlik içinde olmamız gerekiyor" dedi.