YDH - Lübnan-İsrail sınırında, İsrail'in Blida kasabasına düzenlediği saldırıda belediye çalışanı İbrahim Selame'nin hayatını kaybetmesiyle gerilim yüseldi.
Saldırı, Lübnan'ın resmi tepkisinde yeni bir aşamaya geçilmesine neden oldu.
Aynı gece İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu başkanlığında Lübnan gündemli bir güvenlik toplantısı yapıldığı duyuruldu.
Saldırının ardından Lübnan Cumhurbaşkanı Jozef Aun, Ordu Komutanı Rudolf Heykel'i arayarak Silahlı Kuvvetler Başkomutanı sıfatıyla talimat verdi.
Aun, Lübnan'ın kurtarılmış bölgelerine yönelik herhangi bir İsrail saldırısına karşı konulmasını ve İsrail sınırına ordu güçlerinin konuşlandırılması için gerekli askeri tedbirlerin alınmasını emretti.
Ayrıca Aun, "Denetleme komitesinin olayları yalnızca kayıt altına almak yerine, İsrail'e baskı yaparak ve ateşkes anlaşmasının şartlarına uymasını sağlayarak bu duruma son vermesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı'nı ziyaret eden kaynaklar, Aun'un yaşananlardan dolayı "çok üzgün" olduğunu ve yakın çevresine, "Yaşananlar görmezden gelinemez ve artık sessiz kalma seçeneği yok, çünkü İsrail bize müzakere etmek veya bir anlaşmaya varmak istemediğini söylüyor" dediğini aktardı.
Aun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha önce Hizbullah depolarını hedef aldıklarını iddia ederek parti üyelerini öldürdüler ve biz de büyük bir aldatmaca olduğunu bilmemize rağmen bunların savaşın sonuçları olduğunu söyleyerek sessiz kaldık. Ancak, bunun tırmanış ve müzakere sürecinin bir parçası olduğunu düşünerek yorum yapmaktan kaçındık ve sorumlu tuttuğumuz Mekanizma Komitesi’ne güvendik. Ordu, 1701 sayılı kararı uygulamayı güvence altına alacak şekilde silahın tek yetkili merci olarak yapması gerekenleri yapıyor, ancak ordunun rolü bununla sınırlı değil. Bu tür gelişmeler karşısında sadece durup izleyemeyiz."
Cumhurbaşkanı Aun'un bu adımı, ABD Temsilcisi Morgan Ortagus'un da katıldığı "Mekanizma Komitesi" toplantısının beraberinde geldi.
Ortagus, ABD yönetiminin Hizbullah'ın kapasitesini yeniden inşa ettiğine dair bilgiye sahip olduğunu iddia ederek, Lübnan ordusunun Hizbullah'ı silahsızlandırma planını derhal uygulamaya koymasını talep etti.
Öte yandan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, İsrail'in saldırganlığını savunarak, "Hizbullah silahsızlandırılırsa, İsrail operasyonları sona erer" dedi.
Graham, "Lübnan ordusunun İsrail'e karşı savaşta Hizbullah ile güçlerini birleştirmesi, Lübnan'a yardım çabalarını sekteye uğratıyor" diye ekledi.
Bu bağlamda el-Ahbar gazetesine konuşan güvenilir kaynaklar, Cumhurbaşkanı Jozef Aun’un tutumunun ileri düzeyde olduğunu ve Direniş ile bir işbirliği zemini yaratabileceğini belirtti.
Kaynaklar, Aun’un yaklaşımının ulusal birliği yansıttığını ve bunun "gerekli olduğunu, zira İsrail'in, Lübnan’daki herhangi bir bölgeye, hatta Beyrut’un güney banliyösüne kadar ulaşabilecek sızma politikalarına geçtiğini" vurguladı.
Ayrıca kaynaklar, Aun’un, İsrail'in Lübnan'ın derinliklerindeki istihbarat faaliyetleri hakkında güvenlik birimlerinden bilgi aldığına dikkat çekti.
Tutuklanan bazı ajanların sorgularının, İsrail'in Lübnan toprakları içinde askeri nitelikte operasyonlar düzenlemek için hazırlık yaptığını ortaya koyduğu ifade edildi.
İsrail'in, çeşitli türde patlayıcılar için kullanılacak çok sayıda depoyu Lübnan’ın farklı bölgelerinde kiraladığı bildirildi.
El-Ahbar gazetesinin edindiği bilgiye göre, sınır köylerinde konuşlanmış ordu birimleri, gün içinde komutanlığın kararını uygulamaya başladı.
Takviye birlikler, Aytarun’un doğu sınırları ve Blida’nın çevresindeki Mahafir Ovası’na ulaştı.
Tel Aviv'de ise Başbakan Netanyahu'nun düzenlediği güvenlik istişare toplantısının, Hizbullah’ın son aylarda kabiliyetlerini güçlendirme çabaları bağlamında gerçekleştirildiği belirtildi.
İsrail Kamu Yayın Kurumu (KAN), üst düzey bir İsrailli yetkilinin, "Hizbullah, saldırı ve savunma yeteneklerini yeniden inşa etmeye çalışıyor ve bir ölçüde de başarılı oluyor" dediğini aktardı.
Aynı yetkili, Tel Aviv’in Washington’a, “Lübnan’a yönelik saldırıların artacağı ve ABD’nin Lübnan hükümetinin olası tepkisinden endişeli olduğu” bilgisini ilettiğini söyledi.
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar ise, "Hizbullah, İran'ın desteğiyle kendini yeniden inşa etme ve silahlandırma çabalarını yoğunlaştırıyor. İsrail, Hizbullah'ın kendi güvenliğine ve Lübnan'ın geleceğine yönelik tehlikeli yönelimi karşısında başını kuma gömemez" diye konuştu.
Yaşananların ardından Lübnan'ın, yalnızca kınamakla yetinmeyip orduyu doğrudan çatışmaya sokmakla tehdit ederek yeni bir karşı koyma aşamasına geçtiği belirtiliyor.
Hizbullah, Aun’un kararını "kendi boyutları olan yeni bir dönüm noktası" olarak değerlendirdi.
Meclis Başkanı Nebih Berri, “Olanlar Lübnan’a yönelik bir saldırıdır ve yalnızca kınamakla yetinilemez” dedi.
Başbakan Nevaf Selam ise saldırıyı, “Lübnan devlet kurumlarına ve egemenliğine karşı açık bir saldırı” olarak nitelendirdi.
Meclis’teki Direnişe Vefa İttifakı da "Amerika'nın tehditlerini kabul edenlere" en sert uyarıları yöneltti.