
YDH - İsrail merkezli Alma Araştırma Merkezi, Hizbullah'ın Lübnan'daki toparlanma faaliyetlerine ilişkin kapsamlı bir durum raporu yayımladı.
Raporda, örgütün İran'ın aktif desteğiyle köklü ve hedefe yönelik bir askeri yapılanma süreci yürüttüğü belirtildi.
Raporda, "İran, eğitimi, mesleki eşlik hizmetini ve uzman transferini aktif şekilde sağlıyor; bu durum toparlanmayı stratejik ve derin bir nitelik kazanmış hâle getiriyor" ifadelerine yer verildi.
Hizbullah'ın güney cephesindeki coğrafi ağırlık merkezinin Litani Nehri'nin kuzeyindeki Bedr Birliği bölgesine kaydığına dikkat çekilen raporda, örgütün toparlanma sürecinin temel unsurlarını hızlandırdığı kaydedildi.
Bu unsurlar arasında silahların yerli üretimi ve onarımı, Suriye üzerinden geçişin zorlaşması nedeniyle "yeni koridor" gibi alternatif yollar kullanılması yer alıyor.
Raporda, güney Lübnan'daki geniş altyapısı yok edilen Hizbullah'ın gizliliğe daha fazla önem verdiği değerlendirmesi yapıldı.
Örgütün yeraltı altyapısının önemli bir kısmının varlığını koruduğu belirtilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
"‘Hendek ülkesi’ altyapısının hâlâ var olduğunu değerlendiriyoruz; taktiksel (bölgesel) tüneller ve yeraltı altyapısı ile zarar görmemiş stratejik tüneller... Bu durum özellikle İsrail kara harekâtının yürütülmediği alanlarda öne çıkıyor. Bu bölgelerdeki tünel ve yeraltı altyapısında büyük miktarda mühimmat bulunduğunu; bazılarının depolama, bazılarının ise atıma hazır halde tutulduğunu tahmin ediyoruz."
Rapora göre Hizbullah, gelecekteki bir savaş için insansız hava araçları (İHA) ve dolanan mühimmat kapasitesini artırmaya odaklanıyor.
Direniş örgütünün çeşitli formatlarda operasyonel vurucu kabiliyetini koruduğu, ancak el-Celil'e yönelik geniş çaplı bir istila kabiliyetinin şu an için bulunmadığı ifade edildi.
Lübnan devleti ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri'nin Hizbullah'ı silahsızlandırma konusunda yetersiz kaldığı vurgulanan raporda, "Lübnan Devleti ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri, nüfus yapısı, iç işbirliği sorunları, çatışma korkusu ve erişim kısıtları gibi nedenlerle silahların tasfiyesi uygulamalarını zorlayacak yetki ve isteğe büyük ölçüde sahip değiller" denildi.
Raporda ayrıca, Lübnan'daki iç siyasi gelişmelerin Hizbullah için silahsızlanmadan kaçınma çabalarında önemli bir teşvik oluşturduğu belirtildi.
Rapora göre İran, Hizbullah'ı askeri olarak toparlanması konusunda stratejik bir karar almış durumda ve bu sürece derinlemesine dahil oluyor.
Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü mensubu subay ve uzmanların Lübnan'da fiziksel olarak bulunduğu ve Hizbullah'a rehberlik ettiği aktarıldı.
Hizbullah'ın ayrıca Emel Hareketi, Hamas, Filistin İslami Cihadı gibi diğer direniş örgütleriyle bağlarını geliştirmeye çalıştığı ifade edildi.
Raporda, Hizbullah'ın silahsızlandırılacağına dair beklentilerin gerçekçi olmadığı net bir dille ifade edildi:
"Hizbullah’ın tasfiye edileceğini / silahsızlandırılacağını düşünenler yanılıyor veya insanları yanıltıyor. Hizbullah’ın silahlarını almadan önce ruhunu alacaklar gibi bir yaklaşım yanlıştır ve yanıltıcıdır."