YDH - Hizbullah'ın Lübnan meclisindeki grubu Direnişe Vefa İttifakı Milletvekili Ali Feyyad, İsrail’in sivilleri hedef alan eylemlerini “bütün kuralları, sınırları ve yasaları aşan bir barbarlık” olarak nitelendirdi.
El-Menar kanalının aktardığına göre dün Güney Lübnan’daki Nebatiye kentinde, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden beş kişinin cenaze töreninde konuşan Feyyad, "Şehitlerin kanı boşa gitmeyecek. İsrail’in sivilleri öldürmesi, evlerini yıkması, tarlalarını buldozerlerle yok etmesi, topraklarını işgal etmesi ve her türlü vahşeti işlemesi, bütün kuralları, sınırları ve yasaları aşan bir barbarlıktır" dedi.
Artan düşmanca eylemler karşısında Lübnan halkının toprağından ve egemenliğinden vazgeçmeyeceğini belirten Feyyad, "Artan düşmanca eylemler, tehdit mesajları ve korku dalgaları karşısında halkımızın toprağından, egemenliğinden, güvenliğinden ve evlatlarının onurundan vazgeçmeyeceğini söylüyoruz. Halkımız, meşru, sabit ve geri dönüşsüz bir hak olan meşru müdafaa hakkından asla vazgeçmeyecek" diye konuştu.
Feyyad, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Halkımız, vesayet, ihlal ya da egemen kararının gaspı altında olmayan bir vatandan vazgeçmeyecek. Devletinin egemen, güçlü, bağımsız ve evlatlarının elleriyle korunan bir yapı olmasını istemekten de vazgeçmeyecek."
Ateşkesin bir yıldır tek taraflı uygulandığını ifade eden Feyyad, "Ateşkesin tek taraflı olarak uygulanmasının üzerinden bir yıl geçti. Lübnan bu taahhüdüne tam ve sıkı biçimde uydu, ancak karşı taraf bu anlaşmayı tamamen ve mutlak biçimde ihlal etti; sanki hiç var olmamış gibi davrandı" dedi.
Feyyad, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail’in binlerce saldırısı yüzlerce şehide, aralarında çocuklar, kadınlar ve sivillerin bulunduğu can kayıplarına, binlerce evin yıkımına yol açtı. Ancak bütün bunlar aynı zamanda Lübnan halkının direniş hakkını derinleştirdi, teyit etti ve pekiştirdi."
Milletvekili, "Düşman bize teslimiyet ya da ölümü teklif ediyor, ama biz ne teslim olacağız ne de öleceğiz; direneceğiz ve yaşayacağız" yorumunu yaptı.
Feyyad, "Düşman bize istikrar karşılığında boyun eğmemizi dayatıyor. Biz boyun eğmeyeceğiz; istikrarımızı irademizle, kararlılığımızla, şehitlerimizin kanıyla, özgürlüğümüze, onurumuza ve egemenliğimize bağlı kalarak kuracağız" diye ekledi.
Bazılarının "İsrail’in vahşeti ve ABD’nin zorbalığı karşısında Lübnan ne yapabilir?" diye sorduğunu aktaran Feyyad, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Cumhurbaşkanı Jozef Aun’un, Lübnan ordusuna kurtarılmış bölgelerdeki İsrail sızmalarına karşı koyma görevini vermesi, İsrail saldırganlığına karşı gereken ulusal ve resmî duruşun inşasında nitelikli ve gerekli bir adımdır."
Feyyad, devletin bu tutumu koruması ve geliştirmesi gerektiğini belirterek, "Biz bu tutumun arkasında, devletin İsrail saldırılarına karşı ülkeyi koruma görevini etkin biçimde yerine getirmesi için destekçi konumundayız" dedi.
Ülkenin içinden geçtiği zor koşulların ciddiyetini kavradıklarını söyleyen Feyyad, "Bu sürecin, tüm bileşenlerin devleti destekleyerek, Lübnan ordusunun İsrail sızmalarına karşı duruşunu benimseyip güçlendireceği kapsayıcı bir ulusal tavra dönüşmesini umuyoruz" ifadelerini kullandı.
Feyyad, sözlerini şu şekilde tamamladı:
"Bu, güçlü, istikrarlı ve doğal bir devlet inşa etmenin yoludur. Lübnan’ı başarısız bir devlet hâline getirmeye çalışan, bu süreci engelleyen taraf ise Amerikalılardır; çünkü onlar, Lübnanlıları hedef alan İsrail’e siyasi koruma sağlıyor ve ona silah temin ediyor. Böylece Lübnan’ın istikrarını, devletin inşasını ve toparlanma sürecini hedef alıyorlar."