İslam Devrim Muhafızları Sözcüsü: İsrail bugün İran'la savaşamayacak kadar yetersiz durumda

03 Kasım 2025

İran Devrim Muhafızları Ordusu Sözcüsü Tuğgeneral Ali Muhammed Naini, Şehit İsmail Heniye suikastının perde arkasını ve 12 Günlük Savaş’ın seyrini anlatarak, İran’ın bu saldırıya askeri ve stratejik düzeyde nasıl yanıt verdiğini açıkladı.

YDH- Mehr Haber Ajansı’na göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu Sözcüsü Tuğgeneral Ali Muhammed Naini, Savaş Hikayesi adlı televizyon programında Şehit İsmail Heniye suikastının ayrıntılarını ve 12 Günlük Savaş'ta yaşanılanları anlattı.

Tuğgeneral Naini, “Suikast, belirli bir mesafeden fırlatılan ve doğrudan Şehit Heniye’nin evinin penceresine isabet eden bir füze ile gerçekleştirildi. Füze, doğrudan onu hedef aldı. Vurulduğu anda Şehit Heniye telefonda konuşuyordu ve füze tam o yönden geldi.” dedi. 

Naini, saldırının hemen ardından Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi’nin toplandığını ve toplantıda İran’ın bu saldırıya mutlaka karşılık vermesi gerektiğine karar verildiğini açıklayarak karşılık verme zamanlamasının ise Silahlı Kuvvetler Komutanlığı’na bırakıldığını belirtti.

Devrim Muhafızları Sözcüsü, bu kararın alınmasında Gerçek Vaat-1 operasyonunda yaşanan bazı teknik ve operasyonel eksikliklerin giderilmesinin de etkili olduğunu söyleyerek “Gerçek Vaad-1 ile Gerçek Vaad-2 arasında geçen sürede, Şehit Tuğgeneral Hacızade’nin ekibi bir yılda tamamlanacak çalışmaları iki ayda bitirdi,” dedi.

Tuğgeneral, hükümetin her iki operasyonun yürütülmesine onay verdiğini ancak yanıtın hangi noktadan verilmesi gerektiği konusunda fikir ayrılıkları yaşandığını ifade etti.

“Bazı yetkililer karşılığın Direniş Ekseni üzerinden verilmesi gerektiğini savunuyordu. Bu farklı görüşler bazı askeri birimler arasında da tartışıldı, fakat sonunda nihai karar alındı,” dedi.

Savaş öncesi hazırlıklardan da söz eden Naini, İran Devrim Muhafızları’nın çatışmalar başlamadan günler önce tam savaş düzenine geçtiğini belirtti.

Tümgeneral Hüseyin Selami’nin şehit olmadan bir gün önce yaptığı Fars Körfezi ziyaretinin de bu hazırlıkların bir parçası olduğunu vurguladı.

Sözcüye göre, savaşın başlamasından iki gün önce General Selami, İran’ın füze teknolojisinin Gerçek Vaad-2 programı sonrasında en az yüzde 40 oranında geliştirildiğini açıklamıştı.

Naini, “Bu gelişmenin etkisi son savaşta açıkça görüldü,” dedi.

Savaşın kendileri için bir sürpriz olmadığını söyleyen Naini, “Şehit komutanlar Hacızade ve Selami, görev yerlerinde hedef alındılar; askeri düzen çoktan kurulmuştu. Komutanların sabah saat dörtte vurulmasının hemen ardından insansız hava araçları operasyonu başladı, aynı gece ise füze saldırıları gerçekleştirildi,” diye konuştu.

Naini, İsrail’in savaşın son günlerinde sadece güçlü bir imaj vermeye çalıştığını ancak gerçek bir hedefinin bulunmadığını belirtti. “Vurdukları binaların çoğu boştaydı. Biz ise savaşın son anına kadar İsrail’e roket fırlatmaya devam ettik,” dedi.

Sözcü, savaşın sekizinci gününde yalnızca bir füze fırlattıklarını ve bununla İsrail’e “tek bir füzemizi bile durduramazsınız” mesajı vermek istediklerini açıkladı.

Toplamda 22 operasyon dalgası planlandığını belirten Naini, “Bu sayede işgalciler neredeyse sürekli sığınaklarda kalmak zorunda kaldı,” ifadelerini kullandı.

Tuğgeneral Naini, savaşın son günlerinde İran’ın sahada mutlak üstünlük sağladığını vurguladı.

“Beşinci günden sekizinci güne kadar savaş alanında kontrol tamamen bizdeydi ve son gün kesin bir zaferle sonuçlandı,” dedi.

Naini, 12 günlük savaş boyunca düşmanın en az 80 ileri teknoloji insansız hava aracının düşürüldüğünü bildirdi. Üçüncü günden itibaren siber sistemler ve kısa menzilli silahlar sayesinde küçük hava araçlarına karşı etkili savunma geliştirildiğini söyledi.

Ayrıca, ABD’ye ait el-Udeyd Üssü’ne 14 füze fırlatıldığını ve bunlardan altısının hedefi vurduğunu açıkladı.

Tuğgeneral Naini, “Donanma kuvvetlerimizin füze ve insansız hava aracı kapasitesi, Hava-Uzay Kuvvetleri’nden geri değildir. Ancak Hava-Uzay Kuvvetleri tek başına muharebeyi yürütebiliyorsa, savaş alanını genişletmeye gerek yoktur,” diye konuştu.

İsrail işgal varlığının mevcut durumuna ilişkin değerlendirmesinde Naini, “Düşman bugün savaşacak durumda değil. Sorunu yalnızca cephane eksikliği değil; teknoloji açısından da yetersiz. Batı’nın tüm sanayi ve silah imkânlarına sahip olmasına rağmen kendini savunmayı başaramadı ve hâlâ aynı durumda bulunuyor,” sözleriyle açıklamasını tamamladı.