
YDH - İsrail, ikinci haftadır siyasileri ve medya organları aracılığıyla hem kendi kamuoyunu hem de bölgesel ve uluslararası diplomatik çevreyi Lübnan'a yönelik yeni bir saldırı ihtimaline hazırlıyor.
Siyonist rejim bu hazırlıklarını, Hizbullah'ın askeri kapasitesini yeniden kazandığı ve İsrail'in güvenliğine yönelik bir tehdit oluşturduğu iddiasına dayandırıyor.
Bu bağlamda İsrail medyası, askeri kaynaklara dayandırdığı haberlerde, "Hizbullah'ın, İsrail'in saldırı imkânları için çizdiği kırmızı çizgiye birkaç ay içinde ulaşacağını" öne sürdü.
Kaynaklar, Lübnan hükümeti üzerinde Hizbullah'ın silahsızlandırılması yönünde baskı kurmak amacıyla örgütün Lübnan'ın güneyindeki beş İsrail ordusu mevzisinden birine saldırmasından endişe duyulduğunu belirtti.
Aynı kaynaklar, "Hizbullah'ın herhangi bir saldırısı durumunda İsrail ordusunun cevabının Dahiye ve Bekaa'da olacağını, bedeli sadece Hizbullah'ın değil, tüm üslerinin ödeyeceğini" ifade etti.
Maariv gazetesi, İsrailli askeri liderlerin "hava kuvvetlerinin şu anda Lübnan hava sahasına odaklanarak tüm Orta Doğu'da hareket serbestisine sahip olduğu" yönündeki sözlerini tekrarladı.
Gazete, ordu ve hava kuvvetlerinin, İsrail'in tüm saldırı kabiliyetlerini Hizbullah'a karşı kullanmaya hazır olduğunu açıkladı.
Gazeteye konuşan İsrail ordusundan kaynaklar, "Hizbullah, silah kaçakçılığına yönelik ablukamızı kaçakçılar aracılığıyla delmeye çalışıyor" dedi.
Kaynaklar, "Hizbullah, bir yıl öncesine göre farklı bir durumda olduğumuzu hatırlamalıdır. Şu anda Hizbullah'ın kabiliyetlerine yönelik kademeli bir yıpratma operasyonu yürütüyoruz ve yakında Hizbullah'ın başını kesme operasyonu düzenlemekten başka çare kalmayacak" diye konuştu.
Haaretz, i24 ve Kanal 13 gibi İsrail medya kuruluşlarında yayımlanan ve İsrail güvenlik teşkilatı içinde Hizbullah'ın askeri gücünü yeniden inşa etme hızından duyulan endişenin arttığını belirten haberler, Askeri İstihbarat Dairesi (Aman) tarafından yürütülen daha geniş bir operasyonun parçası olarak değerlendiriliyor.
Aman, ABD'ye, uluslararası güçlere ve bazı Avrupa başkentlerine, Hizbullah'ın kuzey cephesindeki temkinli sükûnet dönemini kayıplarını telafi etmek ve lojistik kabiliyetlerini güçlendirmek için kullandığı yönündeki "endişelerini" iletti.
İstihbarat kaynaklarından sızdırılan bilgiler, İran'ın Irak ve Suriye üzerinden geçen ikmal hattının, İsrail'in tekrarlanan hava saldırılarının ardından kısmen yeniden faaliyete geçtiği anlatısını güçlendiriyor.
Bu durum, Hizbullah'ın depolarına hassas veya orta menzilli silahların girmesine olanak tanıyor ve İsrail'in Tahran'dan Akdeniz'e uzanan "birleşik cephe" tehdidinin yeniden canlanması konusundaki kaygılarını artırıyor.
Bu uyarılar, istihbarat subayları ile Knesset Dışişleri ve Güvenlik Komisyonu üyeleri arasında yapılan bir toplantının ayrıntıları üzerinden yeniden kamuoyuna duyuruldu.
Toplantıda üyelere, "Hizbullah'ın güçlenme hızının, İsrail ordusunun buna karşı koyma kabiliyetinden daha fazla olduğu" söylendi.
İsrail, sınırlı hava saldırılarının Hizbullah'ın sistemlerini yeniden kurmasını engellemede başarısız olduğu endişesiyle bir kaygı iklimi yaratmaya çalışıyor.
Bunun yanı sıra İsrail, Gazze cephesiyle meşgulken ve iç siyasi-askeri kriz nedeniyle yeniden mevzilenirken, ordusunun çok cepheli bir savaş yürütme kabiliyetinin aşınmasından da endişe duyuyor.
İsrail'in tüm bu kampanyadaki temel hedefi ise Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü'nün (UNIFIL) Hizbullah'ı silahsızlandırma çabalarına güvenmediğini ilan etmektir.
İsrail medyası Washington'ın Tel Aviv'e kapsamlı bir çatışmadan kaçınması için baskı yaptığını belirtse de Tel Aviv'in Washington'a gönderdiği mesajlar, olası bir gerilim için önceden siyasi bir himaye elde etmeyi amaçlıyor.
Özellikle olası ikinci bir Trump yönetiminin, Gazze cephesinde istikrar sağlanmadan Lübnan'a yönelik topyekûn bir savaşı destekleme konusunda şu ana kadar tereddütlü davrandığı görülüyor.
Aynı çerçevede Kanal 12 televizyonu, yazar Kobi Marom'un Lübnan sınırındaki duruma ilişkin bir makalesini yayımladı.
Marom, makalesinde "Lübnan hükümeti silahsızlanma görevinin tamamlanması için yıl sonunu hedef olarak belirlese de kararlar ve açıklamalar ile Lübnan ordusunun sahadaki uygulamaları arasında büyük bir uçurum var" ifadelerini kullandı.
Yazar, Hizbullah'ın yeniden organize olarak ateşkes kararını ihlal ettiği anlatısını güçlendirmek amacıyla şunları kaydetti:
"İsrail'in baskısı ve ABD'nin kararlı talebi, Lübnan ordusu ve hükümetinin daha fazla tedbir alması gerektiğini söylüyor. Zira Hizbullah'ın kabiliyetlerini geri kazanma çabalarında dramatik bir artış var. Buna, Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şaraa'nın Suriye'nin tamamında tam kontrol sağlayamamasından yararlanarak Suriye'den silah kaçırma girişimleri de dâhildir. Bekaa'nın Hizbullah için bir ağırlık merkezi hâline geldiği, burada füzeler, insansız hava araçları ve ek kabiliyetlerin üretimini yeniden başlatma girişimleri olduğu gözlemleniyor."