
YDH - Hizbullah Siyasi Konseyi üyesi Mahmud Kamati, "Büyük İsrail" olarak adlandırılan varoluşsal tehlike karşısında hiçbir siyasi grubun İsrail ile aynı safta yer almaması gerektiğini belirtti.
El-Ahbar'ın haberine göre Kefr Kila kasabasındaki bir anma töreninde konuşan Kamati, "Lübnan’ın ortadan kalkması abartı ya da siyasi teori değildir; bunu bizzat Netanyahu, Büyük İsrail’den söz ederken dile getirdi" dedi.
Kamati, "Amerikalının, ‘İsraillilerin çıkarı için şu şu adımları atın’ demesine karşı çıkmak, en temel ulusal ve Lübnanlı hakkımızdır" diye konuştu.
Suriye'deki durumu örnek gösteren Kamati, "Suriye örneği gözümüzün önünde. Amerika ne isterse sorgusuz yerine getiriyor ama bu tam teslimiyet bile İsrail’in Suriye’ye yönelik günlük saldırılarını durdurmadı. Çünkü Suriye’de bir direniş yok" ifadelerini kullandı.
Kamati, "Bazı kesimlerin anlamak ya da inanmak istemediği gerçek, İsrail’in sınırlarının artık Irak sınırına kadar uzandığıdır" diyerek bir uyarıda bulundu.
Bölgede büyük değişimlerin dayatıldığını belirten Kamati, "En azından elimizdeki gücü korumalıyız; çünkü bu sadece Lübnan’ı değil, bütün Arap ülkelerini tehdit eden büyük projelere karşı tek dayanağımızdır" değerlendirmesini yaptı.
Mahmud Kamati, "Amerikan ve İsrail vesayeti çağını Lübnan’a dayatmak isteyen açık bir proje var" dedi.
ABD’nin Lübnan’ı savunma, ekonomi ya da geçim gücünden bütünüyle yoksun bırakmak istediğini belirten Kamati, bunun amacının ülkeyi parçalamak olduğunu söyledi.
"Silahlarımızı teslim etmeyeceğiz" sözünün, siyasi ve ulusal ölçekte "bu varoluşsal tehdide karşı söylenebilecek en hafif ifade" olduğunu dile getiren Kamati, "Direnişi milis olarak nitelemek, İsrail’in Güney Lübnan’ı tamamen işgal etmesini engelleyen gücü yok saymaktır" diye ekledi.
Kamati, bazı siyasi aktörlerin dar hesaplarla hareket ettiğini belirterek, "Ülkeyi yalnızca küçük bir coğrafi parça sanıyorlar. Bu sıradan bir siyasi sorun değil, yapısal bir meseledir ve Lübnan halkının bütünlük anlayışına da aykırıdır" dedi.
Konuşmasını, "Ulusal acıyı hissetmek, en yüce vatansever görevdir; gerçek bir birlikte yaşama biçimidir" sözleriyle tamamladı.