
YDH- El-Ahbar’a konuşan Mısırlı kaynaklara göre, Kahire, Doha ile iş birliği içinde Gazze Şeridi’nde “direnişi asgari siyasi kayıpla” sürdürecek bir ateşkes anlaşması sağlamayı başardı. Ancak Kahire, Riyad ile zarar gören ilişkileri onarmak konusunda acele etmiyor.
Kaynaklar, Suudi Arabistan ve müttefiki Birleşik Arap Emirlikleri’nin, uzun süredir Kahire ile ateşkes sağlama çabası içinde olduğunu, ancak direnişin teslim olmasını bekleyen sert tavizler içeren anlaşmalar umduklarını ifade ediyor.
Buna karşın Mısır, “İsrail ile Mısır barış anlaşması ışığında bile, direnişin düşmesine izin verilmemesi gereken bir siper” olduğu görüşüyle, bu süreci aşamalı ve tek başına yönetmeye karar verdi.
Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, İsrail’i savaş durmadan önce ilk kez açıkça düşman olarak tanımladı.
Bu gelişmeler, Suudi Arabistan’ın Mescid-i Aksa’daki olayları, Riyad ile Tel Aviv arasında var olan iletişim kanalları ve İbrahim Anlaşmaları yolundaki tam normalleşmeye engel olarak görmesiyle aynı döneme denk geliyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın bu anlaşmaları genişletme çabaları sürerken, Birleşik Arap Emirlikleri de Suudi Arabistan’ın itirazsız katılımını sağlamak için bölgesel bir iklim oluşturma peşinde.
Mısır ve Suudi Arabistan arasındaki anlaşmazlık sadece siyasi alanla sınırlı kalmıyor; iki ülke liderleri arasındaki doğrudan ilişkilere de yansıyor.
Es-Sisi, Suudi Arabistan’ın fiili hükümdarı Muhammed bin Selman’ın bölgesel meseleleri yönetme tarzından memnun değil. Bin Selman ise politikalarını değiştirmeye niyetli görünmüyor.
Dahası, Suudi Arabistan Kahire’ye ekonomik baskı uygulamak amacıyla Kızıldeniz’de planlanan yatırım projelerini askıya aldı.
Buna rağmen, siyasi gerginlikler askeri koordinasyonu etkilemedi. Kızıldeniz’de seyrüsefer güvenliği sağlamak ve Süveyş Kanalı’nın serbestliğini temin etmek üzere iş birliği devam ediyor.
Aynı zamanda, Kahire ile Yemen’deki Ensarullah hareketi arasında, iki yıl süren düşüşün ardından kanal trafiğinin tam anlamıyla yeniden başlatılması için kapsamlı istihbarat mutabakatları sürüyor.
Temel anlaşmazlık noktalarından biri de Suriye meselesi. Riyad, Suriye'deki HTŞ lideri Colani'yi hızla tanıtıp uluslararası topluma güvenilir bir lider olarak sunma çabasında. Ancak Kahire, bu yaklaşım konusunda temkinli.
Mısır, ulusal orduları siyasi istikrarın teminatı ve koruyucusu olarak görüyor. Eş-Şara’nın iktidarını sağlamlaştırmak ve uluslararası alanda kabul görmek için İsrail ile yaptığı ve bölgesel güvenliği tehdit eden tavizlerin, uzun vadede geri döndürülemez sonuçlar doğuracağını düşünüyor.
Suudi Arabistan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimine milyarlarca dolar aktarsa da, Mısır ile HTŞ'yi uzlaştırma girişimleri başarısız kaldı.
Kahire, istihbarat düzeyinde terörist faaliyetlere karıştığı iddia edilen ya da aranan kişilerle güvenlik koordinasyonunu reddediyor. HTŞ ise, Beşşar Esad döneminde silahlı gruplarda yer alan ve gıyaben hüküm giymiş Mısırlı kaçakları iade etmiyor.
Lübnan konusu da iki ülke arasında önemli bir tartışma alanı. Mısır, Hizbullah ve silahlarının “Lübnan devletinin siyasi ve askeri yeniden inşası” çerçevesinde ele alınması gerektiğine inanıyor. Riyad ise partiye ne pahasına olursa olsun silahlarını teslim ettirmekte ısrarcı.
Kahire’ye göre, bu sorun baskı veya çatışma tehdidiyle çözülemez; önce İsrail tehdidinin ortadan kaldırılması, ardından Lübnan ordusunun güçlendirilmesi, sonrasında ise Hizbullah’ın silahsızlandırılması gerekir.
Mevcut durumda, askeri lider ve yargıçların yönetimde olması, “yeni devletin inşası için yasal ve askeri düzenlemelerin yapılmasına uygun bir ortam sağlıyor” ancak Taif Anlaşması’nda değişikliğe gerek olmadığı düşünülüyor.
Sudan’da, Kahire Suudi Arabistan ve BAE’nin desteklediği Hızlı Destek Güçleri’nden endişe duyarken, Abdülfettah el-Burhan liderliğindeki askeri konseye desteğini sürdürüp Washington ile koordinasyon içinde Cidde diyalog platformundan giderek uzaklaşıyor.
İran dosyasında yeni bir ayrışma ortaya çıktı; Mısır’ın Tahran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı arasındaki müzakerelerde arabuluculuk yapması ve Suudi Arabistan’ın önceden bilgilendirilmemesi Riyad’ın rahatsızlığını artırdı; Riyad defalarca detayları görmek istemesine rağmen sadece sınırlı bilgi alabildi.