The Atlantic: Washington, Gazze’yi yeniden şekillendirmeye hazırlanıyor

12 Kasım 2025

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail kontrolündeki Gazze’de “Hamas karşıtı” olarak taranacak Filistinliler için “Alternatif Güvenli Topluluklar” kurmayı planlıyor. Planın, Gazze’nin fiilen bölünmesi ve İsrail’in kalıcı bir güvenlik hattı oluşturması anlamına geldiği kaydedildi.

YDH- The Atlantic dergisinde yayımlanan habere göre, geçen ayki ateşkesten bu yana, Gazze, Hamas kontrolündeki batı kesimi ile İsrail işgali altındaki doğu kesimini ayıran bir “sarı çizgi” ile bölündü.

Başlangıçta çizgi görünmez durumdaydı. Ancak İsrail askerlerinin çizgiyi geçen Gazzelilere ateş açmasının ardından, İsrail bu hattı sarı beton bloklarla fiziksel hâle getirmeye başladı. Şimdi, ABD destekli bir plan çerçevesinde, sarı çizginin İsrail tarafında binlerce Filistinli için konut inşa edilmesi öngörülüyor; bazı gözlemciler bu durumun ayrımı “daha belirgin ve kalıcı” hale getirebileceğinden endişe ediyor.

“Alternatif Güvenli Topluluklar”

ABD yetkilileri, yeni yerleşim alanlarına “Alternatif Güvenli Topluluklar” adını veriyor. Bir İsrail yetkilisi ile planlamaya vakıf bir ABD Dışişleri yetkilisi, giriş yapacak Filistinlilerin, Hamas kontrolündeki sarı çizgi tarafındaki kişilerden ayrılacağını bildirdi.

ABD Korgeneral Patrick Frank, Başkan Donald Trump’ın barış planını uygulamak için yürütülen çalışmalarda askeri lider olarak görev yapıyor.

The Atlantic’in incelediği, daha önce yayımlanmamış bir e-postaya göre Frank, her yerleşimde bir tıp merkezi, bir okul, bir idari bina ve “yaklaşık 25 bin kişi için geçici konut” bulunması gerektiğini meslektaşlarına iletti. E-posta, planın “hızla ilerletilmesi gerektiğini” vurguluyordu.

Üst düzey bir Trump yönetimi yetkilisi, en az bir pilot “Alternatif Güvenli Topluluk” inşa edileceğini doğruladı. İlk site olarak Güney Gazze’de, Refah yakınlarında planlanan alanın büyük olasılıkla Filistinlilere ait olduğu belirtiliyor.

Seçim kriterleri ve güvenlik

Haber göre, yerleşimlere yalnızca İsrail’in iç istihbarat servisi tarafından onaylanan Filistinlilerin taşınmasına izin verilecek. Onay kriterleri henüz net değil, ancak planın doğrudan bilgisine sahip bir İsrail yetkilisi, “bir kişinin veya ailesinin Hamas ile bağları olup olmadığı” kriterinin başlangıç noktası olacağını bildirdi.

İsrail yetkilisine göre, Gazze’deki 2 milyon nüfusun “yüzde ikisinden azı”, sarı çizginin İsrail kontrolündeki tarafında yaşıyor.

Yeni yerleşimlerin inşa sürecinin ilk adımı, patlamamış mühimmat ve enkazın temizlenmesini kapsıyor. ABD Dışişleri, ABD merkezli mühendislik firması Tetra Tech’e bu çalışmaları üstlenmesi için sözleşme verdi. Şirketin CEO’su, barış planının uygulanmasında görevli diğer kişilerle birlikte dün İsrail’de toplantılara katıldı.

Planın destekçileri ve eleştiriler

Trump’ın Ortadoğu özel temsilcileri, damadı Jared Kushner ve yakın arkadaşı Steve Witkoff, bu konut inisiyatifini destekliyor. İsrail hükümeti de projeye “olumlu” bakıyor. Ancak plan, bazı Dışişleri yetkilileri, yabancı hükümetler ve yardım kuruluşları tarafından eleştiriliyor.

Eleştirilerin bir kısmı, planın kayıt yaptıran Filistinlilere getirebileceği sınırlamalardan kaynaklanıyor. İsrail ordusunun Gazze’deki insani sınır geçişlerini kontrol eden birimi, ABD yetkililerine, gelişmelere kabul edilen sivillerin “Hamas kontrolündeki diğer taraflara geri geçemeyeceğini” bildirdi. E-posta üzerinden bilgilere ulaşan Dışişleri yardım uzmanları ise “hatlar arasında hareket özgürlüğünün sağlanması” gerektiğini savunuyor.

Plan kapsamında toplulukların “pratikte izole edilmiş bir alan” haline gelmesi öngörülüyor, ancak yetkililer bunu böyle tanımlamıyor. Trump planına göre, sarı çizgi, İsrail ordusunun kontrolündeki alanı çok uluslu bir güç devraldığında kaybolacak ve Hamas da kontrolünü bırakacak. Alternatif Güvenli Topluluklar ise geçici olarak tasarlandı.

Tartışmalar ve endişeler

Bazı gözlemciler, planın Filistinlilerin serbestçe hareket etmesini engelleyerek Gazze’de kalıcı bir bölünmeye yol açabileceğini söylüyor. Bir ABD yetkilisi, planı “Hamas kontrolünün dışındaki Gazzelilere güvenli konut sağlama deneyi” olarak nitelendirdi.

Alternatif Güvenli Topluluklar fikri, ABD ve İsrail’in üst düzey yetkilileri arasında bir süredir tartışılıyor. Ateşkes ve rehinelerin değiş tokuşu ile planın ilk aşaması başlatıldıktan sonra, ABD İsrail’de Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezi’ni kurarak bir sonraki adımları destekledi. Plan, merkezin açıldığı gün sunuldu.

Merkezin karşılaştığı zorluklardan biri, savaşın iki yıl boyunca yarattığı yıkım nedeniyle yerinden edilen Filistinlilerin ihtiyaçlarını karşılamak. Kushner, CBS’in 60 Minutes programına verdiği röportajda, Gazze’yi gezerken gördüklerini “neredeyse nükleer bir bomba patlamış gibi” şeklinde tanımladı.

Trump yetkilileri, Alternatif Güvenli Topluluklar planını “daha iyi bir çözüm” olarak görüyor ve Beyaz Saray projeyi destekliyor.

Kushner, İsrail’deki bir basın toplantısında, “Hamas kontrolündeki alanlara hiçbir yeniden inşa fonu gitmeyecek” dedi. Bunun yerine İsrail kontrolündeki bölgede “Filistinlilere gidecek, iş bulacak ve yaşayacakları bir alan sağlamak” planlanıyor.

Planın uygulanabilirliği ve belirsizlikler

Her yerleşimdeki Filistinli sayısı neredeyse her gün değişiyor. ABD, İngiltere ve İsrail’den bir ekip, başlangıçta 25 bin kişi olarak planlanan nüfusu yaklaşık 6 bine düşürdü. Üst düzey yönetim yetkilisi, “Tüm bu detaylar değerlendiriliyor ve Gazzelilere güvenli geçici konut sağlamak için planlar hâlâ tartışılıyor.” dedi.

The Atlantic’e göre, bazı planlamacılar, sarı çizginin diğer tarafındaki Filistinlilerin dışlanmasının yaratacağı etkilerden endişe ediyor. Hamas, Gazze’yi neredeyse 20 yıldır yönetiyor ve birçok Gazelinin grup ile bağlantıları bulunuyor. İsrail yetkilisi, güvenlik taramasından geçemeyenlerin durumunun belirsiz olduğunu aktardı. Yetkili, planın nihai sonucunun “bir nüfusun güvenli ve iyi olarak taşınması, diğerinin ise Hamas’lı olarak sınıflandırılması ve bu nedenle bölgedeki gelişmelerin gerekçelendirilmesi” olabileceğini söyledi.

Acil konut ihtiyacı

Gazze’de daha fazla yaşam alanına ihtiyaç olduğu tartışmasız. Norveç Mülteci Konseyi’ne göre, ateşkesten bu yana Birleşmiş Milletler koordinasyonuyla yaklaşık 7.400 çadır Gazze’ye ulaştırıldı. Ancak 1,5 milyon kişinin acil barınma ihtiyacı bulunuyor; evleri hasarlı, yıkılmış veya sarı çizginin ötesinde.

Geçmişten dersler

Plan’ın, geçmişte ABD tarafından önerilen benzer bir girişimi hatırlattığını söyleyen The Atlantic’in haberine göre, “Vietnam Savaşı sırasında ABD, kırsal köylüleri ‘stratejik köylere’ taşımayı destekleyerek, komünist isyancılardan izole etmeyi amaçlamıştı. Ancak uygulama, beklenenin aksine başarısız olmuş ve köylüler mutsuz kalmıştı.”

Çözümlenmesi gereken sorular

Alternatif Güvenli Topluluklara taşınmadan önce, Gazze’nin geleceğini belirleyecek yetkililerin hâlâ ciddi soruları çözmesi gerektiğini belirten dergi, bir ABD yetkilisinin, “İsrail ordusunun kontrolü devam ettiği sürece Filistinlilerin taşınmaya isteksiz olabileceğini” kabul ettiğini kaydetti. Ayrıca, onaylanan Gazzelilerin güvenli geçişlerinin nasıl sağlanacağı belirsiz. Başlangıçta yeni yerleşimin gelecek ay faaliyete geçmesi öngörülüyordu, ancak bu takvim artık kesin değil.

İsrail ordusundan çok uluslu bir güce geçiş planı ise ilerleme kaydetmedi; ne İsrail ne de Hamas, ateşkes ötesinde barış planını onayladı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, kabinesine çok uluslu güçte hangi ülkelerin yer alacağı konusunda veto yetkisine sahip olacaklarını bildirdi.

Habere göre, önerilen Alternatif Güvenli Topluluklar planı, Avrupa, Arap ve Müslüman hükümetler ile finansman sağlayacak ülkelerde ciddi endişe yarattı.

Trump, Gazze’nin yeniden inşası için sorumluluğu “Müslüman ve Arap ülkelerine” yükledi; ancak şu ana kadar hiçbir ülke inşaat finansmanını üstlenmeyi kabul etmedi. Dışişleri Bakanlığı, yeni topluluklarda temel hizmetleri sağlamak için bir yardım kuruluşuna ödeme yapmayı ve mevcut bir yükleniciyi yönetim için kullanmayı planlıyor.

Barış planı ayrıca, Gazze’deki günlük operasyonların “şeritten seçilmiş yetkin ve apolitik Filistinli bir komite” tarafından yürütülmesini öngörüyor. Ancak Alternatif Güvenli Topluluklar planında, planın doğrudan bilgisine sahip bir yetkili, “hiçbir Filistinli ile danışma yapılıp yapılmadığı belirsiz.” dedi.