YDH - ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden bazı yetkililer, İsrail ile Filistin direnişi arasında varılan Gazze barış anlaşmasının, temel hükümlerinin uygulanmasındaki zorluklar nedeniyle çökebileceğine dair derin endişe taşıyor.
Politico dergisinin elde ettiği ve ABD'li yetkililer arasında dolaşan özel belgeler, anlaşmanın uygulanmasında ilerlemek için net bir yol olmadığını ortaya koyuyor.
Söz konusu belgeler, geçen ay ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığına ve barış anlaşmasının bir parçası olarak güney İsrail’de kurulan yeni Sivil-Askeri Koordinasyon Merkezinin üyelerine yönelik iki günlük bir sempozyumda sunuldu. Anlaşma, 10 Ekim’de yürürlüğe girmişti.
Belgeler, ABD’nin İsrail-Filistin Otoritesi Güvenlik Koordinatörü Korgeneral Michael Fenzel’in öncülüğünde bir araya gelen birkaç düzine kişiye gösterildi.
Sempozyuma katılan bir kişinin aktardığına göre, toplantıda Dışişleri ve Savunma bakanlıklarının yanı sıra sivil toplum kuruluşları ile RAND gibi özel şirketlerden temsilciler de yer aldı.
Sunumda özellikle, Gazze’de güvenliği sağlamak için planlanan çok uluslu bir girişim olan “Uluslararası İstikrar Gücü”nün gerçekten hayata geçirilip geçirilemeyeceğine dair kaygılar öne çıktı.
Slaytlardan birinde, ABD arabuluculuğundaki barış planının birinci ve ikinci aşamaları arasında yer alan ve üzerinde soru işareti bulunan bir ok, planın geleceğine ilişkin belirsizliği gözler önüne seriyordu.
Politico, söz konusu sunumda yer alan belgelerin bir kopyasına toplantıya katılan bir kaynak aracılığıyla ulaştı.
Sempozyumda sunulan PowerPoint slaytları ve sunumlar arasında, ABD hükümet kurumlarına ait materyaller, Gazze’deki duruma ilişkin “durum raporları” ve eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in başında olduğu Blair Enstitüsünden gelen tavsiye belgeleri de bulunuyordu.
Blair, barış müzakerelerinde aktif rol alan bir isim olarak biliniyor.
Katılımcılardan biri bu bilgileri aktarırken, etkinlikte bulunmayan ancak bir müttefik ülkenin dışişleri yetkilisi olan ikinci bir kaynak, belgelerin gerçekliğini teyit etti.
Üçüncü bir kaynak olan bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi ise slaytların, yönetimin bölgenin geleceğine dair gizli tutulan endişelerini yansıttığını belirtti.
Altı bölüme ayrılmış toplam 67 slayttan oluşan sunum, Trump yönetimi ve bölgedeki müttefiklerinin, Başkan Donald Trump’ın hedeflediği “kalıcı barışı” sağlamada karşılaştıkları engelleri ortaya koyuyor.
Belgelerde yer alan tablo, üst düzey yetkililerin kamuoyuna yansıttığı iyimser söylemlerle keskin bir tezat oluşturuyor.
Belgeler gizli bilgi içermese de yönetimin, karmaşıklığına rağmen barış anlaşmasına bağlı olduğunu gösteriyor.
Bununla birlikte belgelerde yer alan bir organizasyon şeması, ABD’nin Gazze’de güvenlik konularının ötesine geçen ve özellikle iktisadi yeniden imarın denetimini de içerecek şekilde kapsamlı bir rol üstlenmeyi planladığını ortaya koyuyor.
Sunumun ilk bölümündeki belgeler, “20 PP: Aşama II + Güvenlik Zorlukları ve Fırsatları” başlığını taşıyor.
Bu belgelerin kim tarafından hazırlandığı ya da yönetim içinde kimlerin bu belgeleri gördüğü net değil.
Fakat sempozyuma katılan bir kaynak, bunların etkinliğin ilk bölümünde sunulan ve genel çerçeveyi ortaya koyan sunum slaytları olduğunu ve tüm içeriği yansıtmadığını belirtti.
Blair Enstitüsü konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçınırken, kuruluşta görevli bir kişi, kendilerine ait iki belgenin “durum değerlendirmesi” niteliğinde olduğunu ve kurumun mevcut zorluklara dair herhangi bir pozisyon almadığını söyledi.
Barış planı sürecine dahil olan ancak Trump yönetiminin bir üyesi olmayan sempozyum katılımcısının derlediği bu materyaller, Trump’ın da seleflerinin karşılaştığı çıkmazla yüz yüze kalabileceğini gösteriyor.
Sempozyuma katılan bir konuşmacı, “Barış anlaşmasından bütünüyle kopuk olan şey, bu anlaşmanın nasıl uygulanacağına dair bir plan. Herkes 40 bin fit yükseklikte dolaşıyor ama kimse sahadaki operasyonlardan ya da taktiklerden bahsetmiyor” diye konuştu.
Sunumda yer alan “Zor Kısım Şimdi Başlıyor: Başkan Trump’ın Planını Uygulamak” başlıklı bir bölüm, somut siyasi teklifler ortaya koymuyor.
Bunun yerine Washington ve ortaklarının, İsrail ile direniş arasında sağlanan bir ateşkesi kalıcı bir barış ve yeniden imar sürecine dönüştürme çabasında karşılaşacakları sayısız engeli sıralıyor.