YDH- Sanad Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre, Gazze bugün sadece bir çatışma alanı değil, aynı zamanda siyasi ve coğrafi bir laboratuvar niteliği taşıyor.
Ajans, “İsrail’in sektörde hassas bir yeniden mühendislik politikası yürüttüğünü” ve bunun sahada “Sarı Hat” olarak bilinen sessiz ve resmi olmayan bir sınırla çizildiğini belirtti. Bu hattın, kontrol, hareket ve yaşam sınırlarını net bir şekilde belirlediği ifade edildi.
Sarı Hat’ın işlevi ve sahadaki etkileri
Sanad Haber Ajansı, “Sarı Hat”ın, İsrail ordusu tarafından son ateşkes anlaşmasından sonra Gazze boyunca kurulan bir tampon bölge olduğunu aktardı. Ajansa göre, bu hattın amacı, tüm Filistinlilerin yaklaşmasının açıkça yasak olduğu sınırları belirlemek ve herhangi bir geçiş girişiminin “ateşle karşılanacağını” bildirmek. Ayrıca, ateşkes sonrası İsrail güçlerinin bu hatta konuşlandığı ve bölgeyi çevreleyen bir askeri kuşak oluşturduğu kaydedildi.
Ajans, söz konusu uygulamanın geçici bir güvenlik önlemi olarak sunulsa da, özünde Gazze’nin siyasi ve ekonomik haritalarını yeniden çizme ve sektörü fiilen bölme amacı taşıdığına dikkat çekti. Gazze’deki saha raporları, İsrail’in sektörde yaklaşık %53’lük bir alanı kontrol ettiğini, bunun doğu tarım arazileri ve stratejik bölgeleri kapsadığını ortaya koyuyor. Bu durumun, şehirler ve kamplar arasında izole geçiş yolları yaratarak Gazze’yi parçalı bir alana dönüştürdüğü ve halkın hareketini kısıtladığı belirtildi.
Ekonomik ve toplumsal etkiler
Sanad Haber Ajansı, “Sarı Hat”ın sadece bir sınır değil, aynı zamanda İsrail’in uzun vadeli kontrol ve “güvenlik karşılığı hakimiyet” stratejisinin bir aracı olduğunu belirtti. Doğu tarım arazilerinin askeri bölge ilan edilmesiyle üretimin tamamen durduğu, yaklaşık 40 bin çiftçinin gelir kaybı yaşadığı ve sektörün ekonomik bağımsızlığının ciddi şekilde zayıflatıldığı bildirildi. Ajans, bu uygulamanın Gazze’yi neredeyse tamamen dış yardımlara bağımlı hâle getirdiğini ve bölgeyi ekonomik ve sosyal olarak dayanılmaz bir duruma ittiğini kaydetti.
Sanad Haber Ajansı, uzmanların “Sarı Hat”ın Gazze’deki ekonomik döngüyü felç etmek ve hayatı yeniden inşa etme kapasitesini engellemek amacı taşıdığını belirttiğini aktardı. Ayrıca, ajans, bu yaklaşımın Gazze halkını zorunlu göçe sürükleme ve bölgeyi sürekli ekonomik baskı altında tutma stratejisinin bir parçası olduğunu ifade etti.
Siyasi ve stratejik boyut
Ajansa göre, “Sarı Hat”, İsrail’in doğrudan yönetim olmadan Gazze üzerinde kontrol sağlamasına olanak tanıyor. Uzmanlar, hattın bölgelerde stratejik bir “koruma duvarı” işlevi gördüğünü, Filistin’in birleşik ekonomik ve siyasi yapısının kurulmasını engelleyerek, nüfus dağılımını yeniden şekillendirdiğini belirtti.
Sanad Haber Ajansı, uzmanların, İsrail’in bu stratejiyle Hamas’ı siyasi olarak tuzağa düşürmeyi ve örgütün kendi çöküşünü yönetmesini sağlamayı amaçladığını aktardığını bildirdi. Bu planın, kalan Gazze bölgelerini ekonomik ve yaşam açısından sürdürülemez hale getirerek halkı sürekli yardımlara bağımlı kılmayı hedeflediği ifade edildi.
İnsani ve altyapısal kriz
Ajansın aktardığına göre, Gazze altyapısında oluşan zarar 20 milyar doları aştı; su, elektrik, hastane, okul ve konutlar büyük ölçüde yıkıldı. İsrail’in “Sarı Hat” dahilindeki bölgelerde yeniden inşayı engellemesi, malzeme girişini sınırlaması ve hareket kısıtlamalarıyla birlikte, sektörde hayatın normale dönmesini neredeyse imkânsız kılıyor.
Sanad Haber Ajansı, Gazze’de yaşamı ve üretimi yeniden başlatmanın tek yolunun tarım ve sanayiye dönüş olduğunu ve bunun için sınırların açılması ve doğu tampon bölgesinin kaldırılması gerektiğini aktardı. Ajansa göre, Gazze, “toplumsal olarak parçalanmış, ekonomi askıya alınmış ve karar mekanizması İsrail’in nüfuzu altında” bir durumla karşı karşıya bulunuyor.
Sonuç ve gelecek soruları
Sanad Haber Ajansı, Gazze halkının geleceğini şekillendirecek olan soruların halen açık olduğunu belirtti: “Filistinliler, sürekli baskı altında, İsrail’in kontrolü ve sınırlamalarıyla nasıl bir yarın inşa edecek?”