YDH- Washington Post’un haberine göre, Avrupa liderleri, "savunmalarını üstlenmek ve ABD’ye bağımlılığı azaltmak" için ordularını eşi benzeri görülmemiş şekilde güçlendirme sözü verdi. Ancak bu görev, birçok açıdan karmaşık görünüyor.
Haberde, bazı projelerin, örneğin "Avrupa’nın doğu sınırına drone savunma hattı inşa etmek" veya "Fransa-Almanya-İspanya ortak üretimi bir sonraki nesil savaş uçağı geliştirmek", başlamadan önce sorunlarla karşılaştığı bildirildi. 100 milyar euro bütçeli bir Avrupa savaş uçağı planının, Amerikan F-35’e alternatif olmayı hedeflediği, ancak "sanayi iç çekişmeleri" nedeniyle ilerleyemediği kaydedildi.
AB’nin "drone duvarı" önerisine bazı liderlerin düşük ilgi gösterdiği, adının gerekli yüksek teknoloji tespit ve savunma yeteneklerini yeterince yansıtmadığı ifade edildi. Bu tepkilerin, AB’nin savunma alanında daha fazla söz sahibi olma iddiasını sorgulattığı bildirildi.
Ulusal çıkarlar ve endüstriyel engeller
Haberde, Avrupa ülkelerinin farklı tehdit algılarına ve çelişen ulusal çıkarlarına sahip olduğu belirtildi. NATO üyelerinin ABD liderliğine alışkın olduğu, ancak AB’nin savunma projelerine doğrudan katılımının sınırlı olduğu vurgulandı. AB Savunma Komiseri Andrius Kubilius’un Washington Post’a verdiği röportaja yer verildi ve Kubilius’un "Savunmada çok bireyseliz; bir araya gelmek ve bir şeyler yapmak bir meydan okuma" dediği aktarıldı.
Kubilius’un, ekipman üretiminin "tamamen parçalanmış" olduğunu, ülkelerin "kendi başlarına çalışmaya alıştığını" ve AB’nin savunma alanında "çok sınırlı etkisi" olduğunu belirttiği bildirildi. Haberde, örnek olarak 2022’de Ukrayna’ya "en az 11 farklı obüs türü" gönderildiği ifade edildi.
Komiserin, AB’nin finansman yoluyla ülkeleri ortak sistemler geliştirmeye teşvik etme görevine sahip olduğu ancak Almanya ve Fransa’nın ekonomik durgunluğu ve 27 ülkeyi bir arada tutan bürokratik yapının süreci zorlaştırdığı aktarıldı.
Drone savunması ve ortak projeler
AB’nin, anti-drone sistemleri ve entegre hava savunması gibi "öncelikli projeleri" tanımladığı belirtildi. Ancak "drone duvarı" fikrinin başlangıçta tartışmalara yol açtığı, bazı liderlerin finansmanı sorguladığı, bazı ülkelerin ise doğu sınırına odaklanmasını eleştirdiği kaydedildi. Daha sonra proje "Avrupa Drone Savunma Girişimi" olarak yeniden adlandırıldı ve 2027’ye kadar hazır olması planlandı.
Haberde, bir diğer projenin de "Geleceğin Savaş Uçağı Sistemi (FCAS)" olduğu, Fransa’nın Rafale ve Almanya-İspanya Eurofighter Typhoon uçaklarını değiştirmeyi hedeflediği ifade edildi. Ancak üretim ve sorumluluk paylaşımı konusundaki anlaşmazlıkların, projenin uygulanabilirliğini şüpheli hale getirdiği aktarıldı.
ABD’ye bağımlılığı azaltma çabası
Avrupa liderlerinin, ABD’nin geri çekilme ihtimali ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı nedeniyle "bağımsız savunma kapasitesini artırma" gerekliliğini kabul ettiği belirtildi. Ancak AB’nin yetkilerinin ulusal liderlerin ve NATO’nun yetkileriyle çatışmaması gerektiği vurgulandı.
Haberde, AB üyesi ülkelerin savunma harcamaları için fon ayırdığı, ancak "birleşik bir harcama planı henüz yok" olduğu bildirildi. Bazı ülkelerin AB’nin vizyonu ile kendi ulusal ihtiyaçları arasında "denge kurulması" gerektiğini savunduğu aktarıldı.
Gelecek belirsizliği
Almanya Merkez Bankası Başkanı Joachim Nagel’in, Avrupa savunma planları hakkında "Hedeflerle gerçeklik arasında büyük boşluklar var. Avrupa devletlerinin savunma gibi hassas bir alanda yetkilerden vazgeçmeye hazır olup olmayacağı belirsiz" dediği kaydedildi.
Haberde, Avrupa’nın hem ABD’ye bağımlılığı azaltmak hem de iç çekişmeler ve sanayi sorunlarını aşmak zorunda olduğu belirtildi. Drone savunma hattı ve FCAS gibi projelerin, bu çabaların hem sembolü hem de karşılaştığı zorlukların göstergesi olduğu aktarıldı