YDH - İbranice yayın yapan Calcalist haber portalının aktardığına göre Siyonist rejim, Tel Aviv'in merkezindeki lüks Da Vinci Kuleleri'nde bulunan 40 daireyi yüzde 57'lik bir indirimle satışa çıkardı.
Geçen yıl düzenlenen ihalenin başarısız olması ve kulelerin hazirandaki savaş esnasında İran'dan atılan bir füzeyle hasar görmesi, bu kararın alınmasında etkili oldu.
Devlet, daha önce 101 milyon şekel (yaklaşık 30 milyon dolar) taban fiyatla satışa sunduğu 40 konut için geçen hafta yayımladığı yeni ihalede taban fiyatı KDV hariç 43 milyon şekele (yaklaşık 13 milyon dolar) indirdi.
Söz konusu rakam, daire başına KDV dahil yaklaşık 1,3 milyon şekele denk geliyor. Satışa çıkarılan daireler, bazılarını yerinde görme imkânı olmadan alıcıya sunulacak.
Kanarit Kulesi olarak da bilinen Da Vinci projesi, Kirya kompleksi ve Azrieli Kuleleri'nin yakınında yer alıyor.
Başlangıçta bu dairelerin, Tel Aviv merkezinde düşük kiralı sosyal konut olarak kullanılması planlanıyordu.
Ancak geçen temmuz ayındaki füze saldırısı nedeniyle kuleler zarar gördü ve bina şu anda kapalı durumda.
Ortalama büyüklüğü 88 metrekare olan dairelerin satışı toplu olarak yapılacak, ancak şirketlerin ortak teklif vermesine izin verilecek.
İhale şartnamesine göre yatırımcı, daireleri süresiz olarak kiraya vermek zorunda olacak ve kira bedeli aylık en fazla 10 bin şekel ile sınırlandırılacak.
Ayrıca, binadaki yıllık aidat bedellerinin 15 bin şekel gibi yüksek bir seviyede olduğu belirtiliyor.
Şartnamede, "Satışa çıkarılan konutlar savaşta zarar görmüştür; teklifi veren taraf bunun farkındadır ve bu nedenle idareye hiçbir itiraz veya talepte bulunmayacaktır" ifadesi yer alıyor.
Öte yandan Emlak veri platformu Medlan'ın genel müdürü Tal Kopel, duruma ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Alıcı açısından en büyük risk, projenin geleceğiyle ilgili belirsizlik ve dairelerin yeniden oturulabilir hale gelmesi için ne kadar ek maliyet gerektireceğinin bilinmemesi. Tüm tamir masrafları alıcıya ait. Bu nedenle, alıcıların karşılaşacağı toplam maliyet yüksek olabilir. Yine de projenin Tel Aviv’in kalbinde yer alan bir lüks proje olduğu ve bu konumun tüm risklere rağmen bir tür ‘hesaplı kumar’ fırsatı sunduğu da açık. Doğru koşullarda alıcı kârlı çıkabilir."