IŞİD'in gözünden Colani'nin ABD ziyareti: 'Atatürk Washington'da'

14 Kasım 2025

IŞİD, Colani’nin Washington ziyaretini ve uluslararası koalisyona katılımını, “gizli işbirliğinin açık ilanı” olarak okuyan 'sert' bir anlatı kuruyor. Atatürk benzetmelerinden propaganda sahnelerine, ABD–Türkiye–Suriye üçgenindeki güç mücadelelerine kadar uzanan bu söylem, Colani’yi “ihanetin yeni simgesi” olarak çerçeveliyor ve bölgesel dengelerdeki kırılmayı kendi ideolojik okumasıyla yeniden yorumluyor.

YDH- Islamic World News (ISW), son içeriğinde, IŞİD kaynağı el-Nebe’nin başyazısından derlediği anlatıyı aktarırken hem örgütün propaganda dilini hem de bölgesel güç mücadelesine dair kendi analitik çerçevesini öne çıkarıyor. IŞİD’in dilini, sembolik referanslarını ve tarihsel benzetmelerini inceleyen ISW, bu söylemin bütünüyle Colani üzerinden yürütülen daha geniş bir güç inşası stratejisinin parçası olduğunu, örgütün düşüş döneminde kendi kimliğini ve otoritesini yeniden tanımlama çabası içinde olduğunu belirtiyor.

IŞİD, haftalık dergisi el-Nebe'nin son sayısında yayımlanan başyazısında, Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün lideri Colani'nin Washington’a yaptığı son ziyareti “ihanet gösterisinin bir tekrarı” olarak nitelendiriyor.

IŞİD'e göre, “Batılı güçlere hizmetin simgesi olan Atatürk'ün ölüm yıldönümünde, tarih, benzer bir tabloyu yeniden yarattı”.

Bu ziyareti, Colani ile “kötülüğün başkenti” (Amerika) arasında doğrudan bir bağ olarak gören IŞİD’in anlatısına göre, Colani, siyasi bir aktör olmaktan çok, “ihanetlerle dolu karanlık bir geçmişin temsilcisi; karanlık geçmişe sahip bir topluluğun bir uzantısı” olarak kabul ediliyor.

IŞİD, Colani'nin Amerika seyahatini basit bir olay olarak görmüyor. IŞİD'in gözünde bu ziyaret, Atatürk'ün yolunun bir devamı.

IŞİD'in zihninde, Colani, tıpkı Atatürk gibi “Batı'nın hedeflerini gerçekleştirmek için yaşayan ve savaşan biri”.

Bu nedenle Colani'nin seyahati, Atatürk'ün eylemleriyle birlikte sembolik bir anlatıya yerleştiriliyor: IŞİD'e göre bu, İslam ümmetini zayıflatmayı ve Amerika ile vekillerinin çıkarlarına hizmet etmeyi amaçlayan bir eylem.

Bu benzetme sadece Atatürk ile sınırlı değil. IŞİD’in anlatısında Colani, düşmanlara yol açan ve dış güçlere hizmet eden eski bir tarihi hainler zincirinin yeni bir halkası olarak sunuluyor. Bu benzetmelerin amacı, Colani’nin izleyicilerin zihninde “ihanet sembolü” olarak yerleşmesini sağlamak.

IŞİD, Colani'nin seyahatinin, Amerikalı yetkililerle aylarca süren istişareler ve temasların sonucu olduğunu iddia ederken Colani'nin Washington'ın güvenini yavaş yavaş kazanmaya çalıştığını gösterdiğine inanıyor.

IŞİD, bu seyahati, Colani'nin dış güçlerin güvenini kazanarak iktidarın merkezine girmek için ‘geçmesi gerektiği sınavın bir dönemeci’ olarak görülüyor.

IŞİD açısından, her iki tarafın da Amerikalı yetkililerle görüşmesi, nihayetinde ABD başkanıyla büyük bir görüşmenin yolunu açacak "yeni tavizler" sunmak anlamına geliyor. 

IŞİD’in yarattığı anlatı şöyle: “Atatürk ve Colani, siyasi statü kazanmak için güvenlik meseleleriyle ve başkalarına karşı siyasi eylemlerle bedel ödemek zorunda kalan figürlerdir.”

IŞİD söylemine göre, Colani’nin propaganda videoları, özellikle Amerikalılarla basketbol oynarken çekilen sahneler, “zafer gösterisi” olarak yorumlanıyor. Onların bakış açısına göre bu görüntüler, ABD ile her yeni işbirliğinin ardından siyasette yeni bir basamağa çıktığını kanıtlamaya yönelik sahnelenmiş bir performansın parçası.

Bölgedeki Amerikan güçlerinin komutanıyla (Brian Mast) birlikte çekilmiş fotoğrafının paylaşılması ise, Colani’nin artık Batılı askeri ve siyasi yapılar arasında kabul gördüğünün IŞİD açısından somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Colani’nin ziyaretini daha geniş bölgesel dinamikler içinde yorumlayan IŞİD'e göre ABD, Suriye’deki algılanan 'İran etkisini' kırmaya çalışırken; Türkiye ise Colani’yi destekleyerek ülkenin geleceği için daha pragmatik bir seçenek sunuyor ve yeni siyasi düzenin şekillenmesinde rol üstlenebileceğine işaret ediyor.

Bu çerçevede IŞİD, söz konusu ziyareti ABD’nin Suriye’nin yönünü değiştirme ve ülkeyi Batılı müttefiklere yaklaştırma stratejisinin bir parçası olarak görüyor.

Hatta Washington’ın Colani’ye uyguladığı kişisel yaptırımları kaldırma ihtimali bile, bu anlatıda ona “yarı meşruiyet” kazandırmaya yönelik bir sembolik adım olarak değerlendiriliyor—ki IŞİD’e göre bu meşruiyet süreci henüz tamamlanmış değil ve ileride çok daha ağır bir bedelle sonuçlanacak.

 

Gizli işbirliğinden açık ortaklığa

IŞİD, Colani’nin uluslararası terörle mücadele koalisyonuna resmen katılmasını, aslında “yıllardır gizli şekilde süren bir ortaklığın sadece kamuya duyurulmuş hali” olarak sunuyor.

Örgüt, HTŞ güçlerinin son dönemde cihatçı gruplarla bağlantılı olduğu iddia edilen onlarca kişiyi gözaltına alması veya takip etmesine de özellikle dikkat çekiyor; bu operasyonların, İsrail’in güney Suriye’ye yönelik saldırılarıyla aynı zamanlara denk geldiğini vurgulayarak bunun tesadüf olmadığını ima ediyor.

IŞİD anlatısında, Colani güçlerinin İsrail saldırılarına karşı sessiz kalması, IŞİD’e göre, “silahlarının yalnızca tek bir yöne çevrildiğinin” kanıtı niteliğinde.

IŞİD, kendi söylemini güçlendirmek için öldürülen liderlerinin sözlerine, vasiyetlerine ve bıraktıkları ideolojik mirasa yaslanıyor; böylece hareketin ahlaki ve ideolojik meşruiyetini yeniden inşa etmeye çalışıyor.

Anlatı, “bu uğurda can verenleri” yücelterek, saflarından ayrılan savaşçıları geri dönmeye çağırarak ilerliyor.

Anlatının sonunda ise IŞİD, Colani’nin yolculuğunu, “tam anlamıyla yön değiştirmiş birinin öyküsü” şeklinde sunuyor: Cihat yolundan ayrılıp dünya güçlerinin çıkarlarına hizmet eden bir figüre dönüşmüş bir adam.

IŞİD’e göre bu olay, yalnızca Colani’ye dair bir değerlendirme değil; aynı zamanda bir sembol. Onların gözünde bu, bir zamanlar “terörist” olarak listelenen bir ismin nasıl “Batı’nın işbirlikçisi” haline geldiğini gösteren örnek bir vaka.

Çeviri: YDH