
YDH- Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Basın Editörleri Sendikası heyetiyle gerçekleştirdiği görüşmede siyasi ve medya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu ve kendisine yönelik kampanyalar hakkında konuştu.
Berri, parlamento seçimlerinin zamanında yapılacağını doğrulayarak, ülkeyi saran krizin tek çözümünün “birlik” olduğunu vurgulayarak “Seçim yasası yürürlükte ve bu konuda anlaşmazlık var, artık herkes bu anlaşmazlığın ne olduğunu biliyor. Ne yazık ki şahsıma yönelik bir saldırı var ve verimli ağaç her zaman taşlanır. Bu saldırı bilinen bir partiden geliyor, ancak ben asla karşılık vermeyeceğim.” ifadelerini kullandı.
Seçim yasasıyla ilgili sürece dair ise Berri, “Seçim yasası ancak mutabakatla çıkarılabilir. Parlamentoya sıcak patates atılmaması gerektiğini söyledim. Hükümet neden iki komite kurup verdikleri kararları uygulamıyor, anlamıyorum. Topu parlamentoya attılar, şimdiye dek hükümetten hiçbir adım görmedim. Bazıları acele ediyor, seçim yasası krizi bende çözülmeli diyor, ama taslak henüz elime ulaşmadı.” dedi.
Seçimlerin, herhangi bir erteleme ya da uzatma olmaksızın planlandığı gibi yapılacağını savunan Berri ayrıca, “Bazı kişiler 12 yılı aşkın süredir Amerika Birleşik Devletleri’nde bana yaptırım uygulanması için uğraşıyor; bu benim için sorun değil.” diye ekledi.
Güney dosyasına da değinen Berri, “Direniş 11 aydır tek bir kurşun bile sıkmadı; tüm dünya, ilgili mekanizmalar ve UNIFIL buna tanık oldu. Lübnan, güney Litani’de 9.000’in üzerinde asker ve subayıyla ateşkes anlaşmasının gerektirdiği her görevi eksiksiz yerine getirdi. Peki İsrail bu anlaşmanın tek bir maddesine ne zaman uydu?” dedi.
İsrail’in saldırganlığına işaret eden Berri, “Lübnanlıların İsrail’in Lübnan’a ve halkına karşı yaptıkları, yapmakta oldukları ve planladıkları hususunda ortak tutumda olmaması ne anlaşılır ne de haklıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail’in Lübnan’a yönelik olası saldırıları hakkında ise, “İsrail saldırısını durdurdu mu? Saldırgan niyetlerini kimse kestiremez. Tek gereken, Lübnan’ın birleşik bir duruş sergilemesidir. Bu, en önemli husustur.” ifadelerini kullandı.
Hizbullah’ın yeniden yapılanma ve örgütlenme süreçlerine yönelik iddialara da yanıt veren Berri, “Her parti, örgüt ya da siyasi yapı, zor zamanlarda kendini yeniden inşa etmek ve örgütsel işlerini düzenlemek hakkına sahiptir. Hizbullah da, özellikle İsrail saldırısının ardından bunu yapmakta tamamen haklıdır. Deniz, kara veya hava yoluyla silah kaçakçılığı iddiaları ise tamamen asılsızdır ve gerçekle hiçbir ilgisi yoktur.” dedi.
Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkelerinin Lübnan’a karşı tutumuna ilişkin soruları da yanıtlayan Berri, “Lübnan tüm Arapların ülkesidir. Elimiz her zaman tüm Arap kardeşlerimize uzanmıştır ve uzanmaya devam edecektir. Suudi Arabistan Krallığı’yla ilişkim hiç kopmadı.” ifadelerini kullandı.
Meclis Başkanı, “İç çatışma korkusu kesinlikle yoktur.” diyerek, ülke içindeki gerilimlere rağmen birlik mesajı verdi.
Mevduat sahiplerinin haklarına da değinen Berri, “Tek bağlılığım, parlamentonun özellikle mali reform dahil olmak üzere tüm reform yasalarını tamamlamasıdır. Hükümetin geçen Eylül ayında tamamlaması gereken mali açık yasası dışında. Bu yasa bazı maddelerinde mevduatları da kapsıyor. Benim duruşum açık: Mevduatlar kutsaldır. Hiç kimsenin mevduatını azaltacak yasa çıkarılamaz.” diye konuştu.
Berri, Lübnan’daki krizi “karşılaştığım en tehlikeli ve aynı zamanda tarihimizin en büyük krizidir” sözleriyle tanımladı.
“Bizim için kurtuluşun tek yolu birliktir, sonra birlik, sonra yine birliktir.” diyerek, herhangi bir siyasi ya da manevi bileşeni izole etme yaklaşımını kesinlikle reddettiğini yineledi.