YDH- İbranice yayın yapan Maariv'in, Mısır’ın el-Ahram gazetesinde yayımlanan kapsamlı analize dayandırdığı haberine göre, Mısır ile Türkiye’nin Orta Doğu’daki etkinliği giderek artıyor ve bölgedeki krizlerin şekillenmesinde iki ülkenin kilit aktör olarak öne çıktığı gözlemleniyor.

Makalede, bu iki ülkenin yalnızca askeri güçleriyle değil, nüfusları, ekonomik büyüklükleri ve uluslararası prestijleriyle de bölgenin belirleyici güçleri arasında yer aldığı ifade edildi.

Analizde, Kahire ile Ankara arasındaki ilişkilerin tarih boyunca aile bağları ve hanedanlıklarla derinleşmiş özgün bir yapıya sahip olduğu belirtildi.

Bu bağların bölgesel konjonktürde “değişmeyen sabitler” arasında yer aldığı, iki ülke arasındaki koordinasyonun ise geçmişte stratejik bir zorunluluk, günümüzde ise Orta Doğu’daki “korkunç çalkantı” ortamında hayati bir ihtiyaç haline geldiği kaydedildi.

Filistin meselesinin, Mısır ve Türkiye arasındaki iş birliğinin merkezinde yer aldığına dikkat çekildi.

Haberde, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdülatti’nin Türkiye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edildiği ve Erdoğan’a, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’den yazılı bir mesaj iletildiği aktarıldı.

Ortak basın toplantısında Abdülatti, Gazze’de ateşkesin sağlanması, insani yardımın sürdürülmesi ve barışı tesis etmek üzere uluslararası güçlerin yetkilerinin netleştirilmesinin Mısır’ın öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı.

Ayrıca, bölgedeki tüm çatışmaların çözümünde iki ülkenin tutumunun eşgüdümlü olduğu ifade edildi.

Sonuç olarak, Mısır-Türkiye ilişkilerinin yalnızca Gazze ile sınırlı kalmadığı; bölgedeki tüm krizlerin yönetiminde ortak hareket etmenin temel stratejik bir unsur haline geldiği belirtildi.

Bu iş birliği, İsrail’in bölgedeki dengelerini rahatsız eden yeni bir eksen olarak değerlendiriliyor.