Savaşın görünmez silahı: Gazze’yi saran kanserojen toz

17 Kasım 2025

Bombardımanın ardından Gazze sokaklarını kaplayan “ölümcül asbest liflerinin” halk tarafından fark edilmeden solunduğu bildirilirken, uzmanlar, kanserojen tozun “sessiz bir bomba” gibi yıllar sonra hastalık olarak geri dönebileceğini ifade etti.

YDH- Sanad Haber Ajansı, Gazze’deki yıkık sokaklar, “toz ve kömürleşmiş taşlardan geçitler haline gelmişken”, tehlike artık yalnızca yıkıcı bombardımanla sınırlı değil.

Sanad Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, patlama sesleri dindikten sonra havada “daha tehlikeli bir tehdit” kaldı: “Ölümcül asbest lifleri taşıyan gri toz”, halk ve enkaz kaldırma çalışanları tarafından solunuyor ve insanlar “içinde gizlenen tehdidin boyutunu fark etmiyor.”

Sağlık ve çevre uyarılarına rağmen, birçok kişi “bu tozu solumanın uzun vadede ciddi kanser ve solunum hastalıklarına yol açabileceğini” bilmiyor; etkileri yıllar sonra ortaya çıkan “sessiz bir bomba” gibi akciğerlerde birikiyor.

Asbestin tehlikeli yapısı

Haberde, “asbestin uzun yıllar boyunca inşaat ve ısı yalıtımı malzemelerinde kullanıldığı” ve “yüksek ısıya, çekmeye ve kimyasal maddelere dayanıklı” olduğu bildirildi. Asbest, “tavan levhalarından su borularına, otomobil parçalarından itfaiye ekipmanlarına” kadar birçok üründe kullanılmış.

Birleşmiş Milletler’e göre, Gazze’deki saldırının bıraktığı enkaz “60 milyon tonu aşan bir miktarda” ve bu “daha geniş çatışma bölgelerinden bile fazla.” Enkazın temizlenmesinin “20 yılı aşkın sürebileceği ve maliyetinin 1,2 milyar doları bulabileceği” tahmin ediliyor.

Ancak sorun yalnızca miktarda değil; sorun “türün kendisinde.” Enkazda, “dövüş ve bombardıman sonucunda çok ince lifler haline gelmiş yüzbinlerce ton asbest bulunuyor” ve bunlar “gözle görülemiyor” ama kolayca “havayla karışabiliyor.”

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, “tüm asbest türleri yüksek derecede kanserojen kabul ediliyor”; en tehlikelisi ise Gazze’de yaygın kullanılan “kırmızı asbest (kresotil) tavan levhaları.” Bu lifler “akciğer kanseri, mezotelyoma, gırtlak ve yumurtalık kanseri ile pulmoner liflenme” gibi hastalıklara yol açabiliyor.

Enkaz temizliğinde maruz kalma

Sanad Haber Ajansı’nın aktardığına göre, “42 yaşındaki Faris el-Huveyti” bombardımandan sonra evine döndü ve ailesinin izlerini aradı. Ev tamamen yıkılmış, geriye yalnızca “paramparça asbest levhaları ve yoğun toz” kalmıştı.

El-Huveyti, ajansa yaptığı açıklamada, “Evimde yürümek, bir mezar ziyareti gibiydi… taşları ellerimle kaldırırken, havanın kendisinin düşmanımız olduğunu fark etmedim”. dedi.

Habere göre, el-Huveyti ve çocukları “üç gün boyunca eldivensiz ve maske takmadan enkaz kaldırdı” ve ardından “kuru öksürük, göğüste batma ve nefes darlığı” gibi semptomlar göstermeye başladı. Yapılan testler, “ailenin havada asılı kalan asbest liflerini soluduğunu” ortaya koydu.

Uzman uyarıları ve önlemler

Gazze İslami Üniversitesi çevre ve deniz bilimleri profesörü Abdulfettah Abdurrabbi, Sanad Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Evlerin patlatılması asbest levhalarını gözle görülmeyen liflere dönüştürdü, bunlar havada kolayca asılı kalıyor ve solunum sistemine giriyor.” dedi.

Abdurrabbi, “Çevresel analiz eksikliği ve koruyucu ekipman yokluğu, durumu daha tehlikeli hâle getiriyor.” diyerek, halkı “maskesiz ve koruyucu giysisiz enkaza yaklaşmamaya”, “asbest kalıntılarını sıkıca kapalı torbalarda toplamaya” ve “temizlik sonrası yüz ve elleri dezenfektanla yıkamaya” çağırdı.

Ayrıca, “olanaklar olmadı ve alternatif bulunmadığından” Abdurrabbi, “uluslararası müdahale” talep ederek “kirlenmiş bölgelerin incelenmesi ve halk ile çalışanlar için güvenlik ekipmanlarının sağlanması” çağrısında bulundu.