
YDH- Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas, BM Güvenlik Konseyi’nin kararını Gazze Şeridi üzerinde uluslararası vesayet dayatması olarak değerlendirerek reddettiğini açıkladı.
Hareket, kararın “Filistin halkının, güçlerinin ve gruplarının kabul etmediği uluslararası bir vesayet mekanizmasını Gazze’ye zorla dayattığını” vurguladı.
Ayrıca, ''işgalcilerin acımasız imha savaşında başaramadığı hedeflere ulaşmak için bu tür bir mekanizmanın devreye sokulduğunu'' ifade etti.
Hamas, kararın Gazze’yi diğer Filistin topraklarından ayırmaya çalıştığını, halkın temel ilkelerini ve meşru ulusal haklarını hiçe sayan yeni gerçeklikler yaratmaya dönük olduğunu belirtti.
Bu durumun, halkı kendi kaderini tayin hakkından ve başkenti Kudüs olan bir Filistin devletini kurma hakkından mahrum bıraktığını kaydetti.
Direnişin meşruiyetine de değinen Hamas, “İşgale her türlü direnmenin uluslararası hukuk ve sözleşmelerle güvence altına alınmış meşru bir hak olduğunu” hatırlattı.
Direnişin silahlarının, işgalin varlığıyla doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayan Hamas, silah meselesinin, ancak işgalin sona ermesi, devlet kurulması ve kendi kaderini tayin hakkının garanti altına alındığı siyasi bir sürecin parçası olarak iç mesele olarak ele alınması gerektiğini belirtti.
Uluslararası gücün misyonuyla ilgili endişelerini dile getiren Hamas, “Gazze’de direnişi silahsızlandırmak da dahil olmak üzere uluslararası güce görevler vermek, bu gücü tarafsızlıktan çıkarır ve işgalci güç adına çatışmaya taraf yapar” dedi.
Kurulacak uluslararası gücün yalnızca sınırda güçleri ayırmak ve ateşkesi izlemek amacıyla bulunması gerektiğini, Birleşmiş Milletler’in tam denetimi altında ve sadece resmi Filistin kurumlarıyla koordinasyon halinde hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Son olarak Hamas, uluslararası topluma ve Güvenlik Konseyi’ne çağrıda bulunarak, uluslararası hukuk ve insani değerleri gözetmelerini, Gazze’deki acımasız imha savaşını durdurmalarını, yeniden yapılanmayı kolaylaştırmalarını, işgali sona erdirmelerini ve halkın kendi kaderini tayin ederek başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurmasını sağlayacak adaletli kararlar almalarını talep etti.