
YDH - Suudi Arabistan ile Siyonist rejim arasındaki normalleşme görüşmeleri için kesin bir başlangıç tarihi belirlenememesi, Washington ile Riyad arasındaki savunma anlaşmasını geciktiriyor.
Yaşanan takvim belirsizliği, ABD'nin Krallığa F-35 savaş uçağı satışına vereceği nihai onayı bekletiyor.
Israel Hayom gazetesinin haberine göre Washington'daki kaynaklar, yatırım ve sivil konulardaki anlaşmalara rağmen güvenlik başlıklarının çözülemediğini belirtiyor.
Suudi tarafı, İsrail ile normalleşme görüşmelerine ancak savaşın tamamen sona ermesi ve Donald Trump'ın planının ikinci aşamasının tamamlanmasıyla başlayabileceği yönünde ısrarcı bir tutum sergiliyor.
ABD yönetimi ise Riyad'ın bu tavrının Hamas'a veto yetkisi vermek anlamına geldiğini savunuyor.
Riyad yönetiminin ikinci temel talebi, Filistin devletinin kurulmasına giden yolun tam olarak oluşturulması. Başbakan Benyamin Netanyahu'nun bu konuda Donald Trump planı ve BMGK kararları çerçevesinde kamuoyu önünde taahhüt vermesi isteniyor.
Gazeteye konuşan Suudi diplomatik kaynaklar, Maliye Bakanı Bezalel Smotriç ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in yer aldığı mevcut sağcı hükümetle İbrahim Anlaşmaları'na imza atılmayacağını vurguluyor.
Suudi liderliği, mevcut hükümetin yerleşim yerlerini genişletme politikaları nedeniyle Filistin devletinin temellerini atmakta zorlanacağını düşünüyor.
Riyad, İsrail ile sivil ve ekonomik konularda anlaşmaya varmayı dışlamasa da mevcut kabine ile resmi normalleşmeye kapıları kapatıyor.
Arap bir diplomatik yetkili, resmi görüşmelerin savaşın bitişiyle başlayacağını ancak Donald Trump'ın baskısıyla gayri resmi temasların hızlanacağını belirtiyor.
Yetkiliye göre, F-35 dahil gelişmiş silah taleplerinin kabulü bu süreçte duyurulacak.
İsrail, Suudi Arabistan'a gelişmiş uçakların satışına prensipte itiraz etmese de ABD yönetiminden iki talepte bulunuyor.
Tel Aviv, Suudi Arabistan'a verilecek modellerin en gelişmiş sistemlere sahip olmamasını istiyor.
Donald Trump, iki ülkeye de aynı sistemlerin verilebileceğini söylese de Pentagon ve ABD Dışişleri Bakanlığı, Siyonist rejimin "niteliksel askeri üstünlüğünün" korunması gerektiği görüşünde.
Tel Aviv'in ikinci talebi ise bugüne kadar sadece ABD ordusunun elinde bulunan belirli güvenlik teknolojilerine erişim sağlamak. Bu konuda bazı ilerlemeler kaydedilse de taleplerin tamamı henüz karşılanmadı.
İsrailli bir güvenlik yetkilisi, diplomatik kanadın süreci güvenlik birimleriyle paylaşmamasına tepki gösterdi.
Yetkili, güvenlik bürokrasisinin ancak satışa yönelik prensip itirazı kaldırıldıktan sonra sürece dahil edildiğini belirtiyor.