Lübnan hükümeti iki kriz arasında kaldı

20 Kasım 2025

İsrail'in Ayn el-Hilve kampına yönelik tehditleri gerilimi artırırken, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Lübnan için devreye girdi.

YDH - İsrail ordusunun Ayn el-Hilve kampını hedef almasıyla askeri gerilim zirveye ulaştı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kamplarda "terör ağları" bulunduğunu ve bunların mülteci statüsünde sınıflandırıldığını öne sürerek, "Mülteci kampları için artık insani mülahazalar geçerli değil" açıklamasını yaptı.

Lübnan hükümetini sorumlu tutan Katz, söz konusu yapıların etkisiz hale getirilmesi emrini verdiğini duyurdu.

Lübnanlı yetkililer, İsrail'in "kampları tarafsız hale getirme" stratejisinin, Filistinlileri tamamen tahliye etmeye ve güneyden uzaklaştırmaya yönelik bir adım olup olmadığını tartışıyor.

Güvenlik kaynakları, Hamas ve diğer Filistinli grupların kalesi sayılan Ayn el-Hilve'ye yönelik ani bir havadan indirme harekâtı ihtimalinden endişe ediyor.

Washington'dan yeşil ışık alan İsrail askeri faaliyetlerini genişletirken, ABD Başkanı Donald Trump'ın iç siyasetteki konumu sarsılıyor.

Hükümetin kapanması ve Jeffrey Epstein skandalı gibi tartışmalar nedeniyle Trump'a destek tarihi dip seviyelerde seyrediyor.

Başkan, çıkış yolu olarak dış politikaya yöneliyor. Birleşmiş Milletler Trump'ın Gazze planını onaylarken, diplomatik kaynaklar ABD liderinin Ukrayna krizi için de Avrupalıları ikna etmeye çalıştığı bir plan hazırladığını belirtiyor.

İran'ın nükleer dosyası Trump yönetimi için en büyük sınama olmayı sürdürüyor. Beyaz Saray, bölgedeki yansımaları nedeniyle "İran tehdidini" sınırlandırmayı hedeflerken, Irak ve Lübnan üzerindeki siyasi ve ekonomik baskıların artması bekleniyor.

ABD yönetimi, 2026'da yapılacak parlamento seçimlerinin ülke içinde Amerikan eksenindeki taraflar lehine bir değişim yaratacağına inanıyor.

Ed-Diyar gazetesine konuşan üst düzey diplomatik kaynaklara göre, Lübnan'da hiçbir tarafın diğerine mutlak üstünlük sağlaması mümkün görünmüyor.

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Ordu Komutnaı, sahadaki gerçeklerin farkında olarak hareket ediyor. Lübnan'ın karmaşık yapısını ve 1982'deki acı tecrübeleri iyi bilen ABD yönetimi ise başarısızlığın faturasını Lübnan ordusuna kesmeye çalışıyor.

Diplomatik kaynaklar, Washington'ın Suriye'deki süreci Lübnan'da da uygulamak istediğini belirtiyor. Ancak Lübnan'ın çok parçalı yapısı, tek bir ismin yönetimi devralmasına engel teşkil ediyor.

Hükümetin Filistinli grupları silahsızlandırma planı, Ayn el-Hilve'deki karmaşık yapı nedeniyle başarısızlığa uğradı.

Gruplar, silahsızlanmanın infaz veya tutuklanma anlamına geleceği gerekçesiyle işbirliğini reddediyor. Bu durum, kampların Hizbullah mevzileriyle birlikte İsrail'in hedef listesine girmesiyle hükümeti yeni bir çıkmaza soktu.

İsrail kamu yayın kuruluşu KAN, güvenlik birimlerinin Lübnan'a karşı günlerce sürecek bir savaş önerdiğini, ancak kabinenin henüz onay vermediğini bildirdi.

Suudi Arabistan devrede

Suudi Arabistan'ın savaşı önlemek için ABD nezdinde girişimlerde bulunduğu belirtilse de Washington'ın İsrail'e verdiği destek sürüyor.

El-Diyar'a konuşan Suudi medya kaynakları, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Beyaz Saray'daki görüşmelerde Lübnan konusunu bizzat gündeme getirdiğini ve diplomatik çözüm için çalıştığını doğruladı.

Öte yandan İsrail, Lübnan devletini kapsamlı bir barış anlaşmasına zorluyor ve uluslararası denetim mekanizmalarını reddediyor.

İç siyasette ise gurbetçi seçmenlerin kayıt süresi bugün doluyor. Kayıtlı sayısı 100 bine yaklaşırken, temsil sorunu belirsizliğini koruyor.

Cumhurbaşkanı Jozef Aun, seçim yasasında değişiklik öngören tasarıyı Meclise sevk etti. Siyasi çevreler, bu konudaki görüş ayrılıklarının Başbakan Nevaf Selam hükümetini sarsabileceğini ve bazı bakanların istifasına yol açabileceğini belirtiyor.