Netanyahu, neden Suriye'ye girdi?

20 Kasım 2025

Netanyahu’nun Suriye’nin güneyini ziyareti, beş temel mesaj içeren sembolik, taktiksel ve stratejik bir adımdı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun 19 Kasım 2025’te Suriye’nin güney sınırlarını ziyaret etmesi, son yıllarda İsrail’in sahadaki en sıra dışı hamlelerinden biri olarak değerlendiriliyor. 

Bu adım, sıradan bir “saha ziyareti” değil; doğrudan güç gösterisi, siyasi mesaj verme ve Suriye’nin güneyinde yeni bir güvenlik gerçekliğini pekiştirme girişimidir. Bu ziyaret, son haftalarda Şam ile Tel Aviv arasındaki gerilimin sürekli arttığı bir dönemde gerçekleşti.

Birinci hedef, sahadaki hâkimiyeti gösterme ve günlük varlığı sergileme. Suriye’nin güneyi son aylarda İsrail güçleri ve askerî araçlarının günlük varlığına sahne oluyor. 

Kuneytra’da kontrol noktalarının artırılması, devriyelerin sınır köylerine kadar ilerlemesi ve güvenlik varlığının genişletilmesi, İsrail’in Golan boyunca gayri resmî bir güvenlik kuşağı oluşturmaya çalıştığının açık işaretleridir. Bu ziyaret şu mesajı vermek için yapıldı: İsrail yalnızca sınırı denetlemiyor, aynı zamanda Suriye’nin güneyinin derinlerinde de aktif ve belirleyici bir aktördür.

İkinci hedef, son saldırıların ardından Şam’a mesaj göndermek. Bu ziyaret, İsrail’in Kuneytra vilayetini hedef alan bir dizi saldırısından sadece bir gün sonra gerçekleşti. 

Şam, bu saldırıları 1974 Anlaşması’nın tehlikeli bir ihlali olarak değerlendirdi; ancak Netanyahu’nun bölgeye açık bir şekilde gitmesi şu mesajları taşıdı: 

İsrail, Suriye’nin güneyinde yürüttüğü operasyonlar için herhangi bir sınırlama tanımamaktadır; Şam’ın siyasi itiraz girişimleri gerçek bir caydırıcılık oluşturmamaktadır.

Üçüncü hedef, İsrail içindeki koordinasyonu sağlamak ve siyasi-askerî uyumu göstermek. Netanyahu’ya Savunma Bakanı İsrael Katz, Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir gibi üst düzey yetkilerin eşlik etmesi, bu ziyaretin önemini iki kat artırdı:

Bu üç ismin aynı anda sahada bulunması şunu göstermektedir: Tel Aviv, Suriye’nin güneyi için ortak bir güvenlik–siyasi paket tasarlamaktadır. Bu dosya yalnızca askerî değildir; diplomatik ve bölgesel bir boyutu da bulunmaktadır.

Dördüncü hedef, Suriye’nin güneyindeki yeni saha gelişmelerine yanıt vermek. Son haftalarda, Colani rejiminin kontrolündeki Süveyda ve Dera gibi bölgelerde İsrail’e ait semboller görülmeye başlanmıştır.

İsrail bayraklarının daha sık dikilmesi ve destekleyici işaretlerin yayılması, Tel Aviv için bir fırsat oluşturmaktadır. İsrail, Suriye’nin güneyinde ortaya çıkan yeni düzenin, İsrail’in varlığı olmadan tamamlanamayacağını göstermek istiyor. Yeni güvenlik yapılarının Colani ve müttefiklerine karşı konumlandığını ve İsrail ile uyumlu olarak yorumlandığını vurgulamak istiyor.

Beşinci hedef, ABD ve Rusya’ya mesaj göndermek. Bu ziyaret, dış güçler arasındaki rekabet çerçevesinde de anlam taşıyor. İsrail, ABD’ye şu mesajı veriyor: “Washington’ın Kürt güçlerinin entegrasyonu ve yeni Suriye yapısı konusundaki planları şekillense bile Suriye’nin güneyinin güvenlik haritasını biz belirleriz.”

Rusya’ya ise İsrail, Golan’daki kendi hareket alanını sağlamlaştırmak için Moskova ile bir uzlaşı beklemediği mesajını veriyor.

Birleşmiş Milletler, bu adımı “endişe verici” olarak niteldi ve İsrail’i 1974 Anlaşması’na bağlı kalmaya çağırdı. Şam ise bu ziyareti yasa dışı, egemenliğin ihlali ve BM Güvenlik Konseyi kararlarının çiğnenmesi olarak tanımladı.

Ancak Tel Aviv, bu ziyareti açık bir şekilde gerçekleştirerek şu mesajları vermiş oldu: Uluslararası itirazların etkisi sınırlıdır. İsrail, Suriye’nin güneyinde kalıcı yeni bir durum yaratma arayışındadır.

Sonuç

Netanyahu’nun Suriye’nin güneyini ziyareti, beş temel mesaj içeren sembolik, taktiksel ve stratejik bir adımdı. 

1. İsrail, Suriye’nin güney sınırları üzerindeki saha hâkimiyetini gösterdi.

2. Kuneytra ve Dera’da yeni denklemi pekiştirdi.

3. İsrail’in siyasi–askerî yapısının birliğini sergiledi.

4. Şam’a uyarı mesajı gönderdi.

5. Suriye’nin gelecekteki güvenlik haritasını belirledi.