Şeyh Ali el-Hatib: Lübnan Merkez Bankası ABD'nin emirleriyle Şii toplumunu kuşatıyor

23 Kasım 2025

Lübnan Yüksek Şii İslami Meclisi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali el-Hatib, topraklar işgal altındayken gerçek egemenlikten söz edilemeyeceğini belirtti. Hatib, Lübnan Merkez Bankasını ABD'nin emirleriyle Şii toplumunu kuşatmakla suçladı ve direnişin silahlarına yönelik baskıların, bu silahların rolünün bitmediğini kanıtladığını söyledi.

YDH - Lübnan Yüksek Şii İslami Meclisi Başkan Yardımcısı Şeyh Ali el-Hatib, gerçek egemenliğin ancak toprakların kurtarılması ve özgür ulusal iradenin yeniden kazanılmasıyla sağlanabileceğini belirtti.

Hatib, Lübnan Merkez Bankasının ABD'nin emirleriyle ülkedeki Şii toplumunu kuşattığını vurguladı.

El–Ahbar'ın haberine göre Hatib, Batı Bekaa'daki Lebaya beldesinde düzenlenen anma töreninde konuşma yaptı.

Gerçek bağımsızlığın ancak egemenliğin "mutlak ve bölünmez" olmasıyla elde edilebileceğini söyleyen Hatib, "Biz egemenliği, halkımızın güvenliğini, onurunu ve şehitlerimizin kanını koruyan bir devlet istiyoruz, bundan fazlasını değil. Topraklar işgal altındayken egemenlik nerede olur?" diye konuştu.

Henüz bir devletin kurulmadığını belirten Hatib, tanık olunan muamelenin vatanın evlatlarına yakışmadığını ifade etti.

Hatib, Bağımsızlık Günü'nün, ülkenin fiili bir bağımsızlık yaşamadığı bir dönemde geldiğini dile getirdi. Yabancı elçilerin ülkeye gelerek "İsraillilerin mesajlarını bize iletiyorlar: Teslim olmalısınız" dediğini aktardı.

Hatib, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bağımsızlık ancak topraklarımız özgürleştiğinde, irademiz özgürleştiğinde ve kararımızı halkımızın ve tüm Lübnanlıların çıkarına olacak şekilde kendimiz aldığımızda gerçekleşir."

'Merkez Bankası ABD emirleriyle Şii toplumunu kuşatıyor'

Lübnan Merkez Bankasının rolüne de değinen Hatib, bankanın "Washington'dan gelen ve açıkça söylenen dayatmaları uyguladığını" belirtti. Merkez Bankasını, "söylediklerine göre" finansman kaynaklarını kurutma amacıyla "sadece direnişi değil, Lübnanlı Şii toplumunu da" kuşatmakla suçladı.

Hatib, "Merkez Bankasının görevi ulusal ekonomiyi, parayı, para biriminin değerini ve vatandaşların çıkarlarını korumaktır. Biz bir savaşın içindeyiz ve bu yıkımdan sonra devletin yeniden imar, kalkınma ve bu çevreye yardım sürecini başlatması beklenir. Ancak yaşananlar bunun tam tersi; insanlar kuşatılıyor, boyun eğmedikleri sürece evlerin onarımı engelleniyor. Boyun eğseler bile bir güvence yok" ifadelerini kullandı.

Öte yandan Hatib, Cumhurbaşkanı Jozef Aun'a ve devletin kurulmasına destek verdiğini teyit etti. Hatib, "Biz Cumhurbaşkanı'ndan, devletin kurulmasından ve tam bağımsızlıktan yanayız. Diğerleri ise yıkımdan başka bir şey bilmez, onlardan karga sesinden başka bir şey duymayız" dedi.

'Silahın rolü bitmedi'

Direnişin silahlarına yönelik süren kampanyalara da yanıt veren Hatib, silahların bırakılması yönündeki baskının devam etmesinin, "iddia ettikleri gibi rolünün bitmediğini kanıtladığını" söyledi.

Hatib, "Eğer rolü bitmiş olsaydı, neden onu ellerinden almak istiyorlar? Bu, rolünün devam ettiği anlamına gelir, aksi takdirde onu bırakırlardı" diye sordu.