
YDH- Avraham Binnenfeld’in, 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı Operasyonu öncesinde İsrail’den taşınmayı planladığını söyleyen Washington Post, ancak saldırı sonrası, “Hemen yedek askerlik için seferber olduğunu” ve “göç planlarımı askıya aldığını” belirtti.
Habere göre, İsrail ve Hamas arasında sağlanan ateşkese karşın Binnenfeld, artık İsviçre’ye taşınmak üzere hazırlık yapıyor. Binnenfeld, “Sirenlerden, terör saldırılarından, bölgesel savaşlardan, İran’dan gelen füzelerden ve Gazze ile Lübnan’dan sadece birkaç saat uzakta olmak çok fazla” ifadelerini kullandı.
Binnenfeld, hükümetin doğru yönde ilerlediğine inanabilseydi tüm bu koşullarla başa çıkabileceğini belirtti ve “Tüm bu acının iyi bir amaç için olduğundan emin olmam gerek.” dedi.
Göç trendi ve demografik özellikler
Habere göre, son iki yılda “on binlerce” İsrailli ülkeyi terk etti. Washington Post, yaz aylarında, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun sağcı hükümetinin politikalarına karşı gerçekleşen yoğun protestolar sırasında bu sayı “önemli ölçüde arttığını” belirtti.
Gazete, “Aksa Tufanı ve sonrasında İsrail’in Gazze’ye yönelik başlattığı soykırım savaşı öncesinde bile göç eğiliminin devam ettiğini” kaydetti.
İsrail Merkezi İstatistik Bürosu’na göre, “2024’te ülkenin 10 milyonluk nüfusundan 80 binden fazla kişi yurtdışına taşındı ve benzer sayıların bu yıl da beklenmekte olduğu” bildirildi.
Sosyologlar ve demograflar, “göç edenlerin çoğunun iyi eğitimli, yüksek gelirli, seküler ve hükümet politikalarını eleştiren kişiler olduğunu” aktarıyor. Uzmanlar, “bu göçün ekonomik, sosyal ve siyasi sonuçlarının uzun vadede hissedilebileceğini” belirtiyor.
Tel Aviv Üniversitesi’nden ekonomi profesörü Itai Ater, “İsrail’deki ileri teknoloji sektöründe çalışanların bu göç dalgasında yoğun şekilde temsil edildiğini ve bu çalışanların ülke vergi gelirlerine önemli katkıda bulunduğunu” ifade etti.
Güvenlik ve siyasi kaygılar
Settled.In ajansının kurucusu Daphna Patishi-Pryluk, “İsraillilerin son yıllarda yurtdışına taşınma nedeninin sadece kariyer fırsatları olmadığını, aynı zamanda savaş ve siyasi çalkantılardan uzaklaşmak için olduğunu” belirtti. Patishi-Pryluk, müşterilerinin taleplerinin “öncekilere kıyasla benzeri görülmemiş bir yoğunlukta ve aciliyetle” geldiğini söyledi.
Patishi-Pryluk, özellikle Haziran’daki İran ile yaşanan 12 günlük savaşta “Tel Aviv’in İran füzeleriyle vurulmasının ardından göç taleplerinin arttığını” ifade etti. Göç edenlerin geri dönüş tarihlerini çoğunlukla gelecek yıl yapılacak ulusal seçimlerin sonucuna bağlı olarak belirlediklerini aktardı.
Patishi-Pryluk, “Diyorlar ki, ‘Bir ara verelim, seçim sonuçlarını görelim ve iki yıl içinde karar verelim.’ Bu sırada paraları, çocukları için iyi bir eğitim, huzur ve işleyen kentsel sistemler sağlayabiliyor” dedi.
Avrupa’daki İsrailliler
Tahmini olarak 200 bin İsrailli Avrupa’da yaşıyor. Uzun yıllardır İsrailliler, Almanya ve Polonya gibi AB ülkelerinden ikinci pasaport temin ediyor. Bu ülkeler, Holokost’un etkilerini yaşayan ailelerin torunlarına vatandaşlık vermekte. Ayrıca İspanya ve Portekiz, 2015 yılında 15. yüzyılda atılan Yahudilerin soyundan gelenlere vatandaşlık hakkı tanıdı.
Washington Post, İsraillilerin yoğun olarak bulunduğu şehirlerdeki İsrailli toplulukların kendi içinde sosyal ağlar oluşturduğunu aktardı. Lisbon ve Berlin’de İsrailliler, sosyal medya grupları üzerinden iş ve daire bilgilerini paylaşıyor. Örneğin “Israelis in Portugal” adlı Facebook grubunun 50 binden fazla üyesi bulunuyor.
Bireysel hikayeler ve kaygılar
Kibbutz Beeri’de yaşayan Dekel Shalev, 7 Ekim 2023’te Aksa Tufanı Operasyonu sırasında üç çocuğu ile 15 saat boyunca saklandığını ifade ederek, “İsrail’de kalmak artık bir seçenek değildi” dedi.
Gazete, Shalev ve ailesinin bir ay sonra Colorado’ya taşındığını ve hayatlarını yeniden kurmaya çalıştığını kaydetti. Shalev, “En azından burada çocuklarım güvenli” ifadelerini kullandı.
Tel Aviv’den Hamburg’a taşınan Michal Bar-Or, savaşın ardından yaşam alanındaki değişiklikleri ve “toplumsal gerginliği” gözlemlediğini aktardı. Bar-Or, “Çocuğumu kendimi evimde hissettiğim bir yerde yetiştirmek istiyorum, ancak hiçbir yerde kendimi tamamen evimde hissetmiyorum” dedi.
Göçün uzun vadeli etkileri
Uzmanlar, “İsraillilerin yurtdışına taşınmasının ülkenin demografik yapısı, iş gücü ve siyasi dengeleri üzerinde etkiler yaratabileceğini” belirtiyor.
Göç edenlerin çoğunun oy kullanma hakkına sahip olmaması, seçimlerin sonucunu dolaylı olarak etkileyebilir. Bu süreç, İsrail’de beyin göçü tartışmalarını yeniden gündeme taşıyor ve “genç, eğitimli nüfusun azalması ekonomik ve toplumsal dinamiklerde uzun vadeli değişikliklere” yol açabilir.