
YDH - Umman yönetimi, Yemen başta olmak üzere bölgedeki mevcut anlaşma ve mutabakatların çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu.
Açıklama, Yemen dosyasındaki gerilimin arttığı bir dönemde yürütülen yeni bölgesel diplomasi trafiğinin ardından geldi.
Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi, Oslo Forumu'nda yaptığı konuşmada, bölge ülkelerinin iç işlerine yönelik dış müdahalelerin kınanması çağrısında bulundu.
El-Busaidi, bu tür müdahalelerin uluslararası hukukun temellerini zayıflattığını ve tamamlanma aşamasındaki anlaşmaları dahi tehdit ettiğini vurguladı.
Bakan, bu ifadeleriyle dolaylı olarak Yemen'deki sürece işaret etti.
Bölgesel arabuluculuk faaliyetlerinde öne çıkan Umman'ın Dışişleri Bakanı, yaygın uygulamanın bir devletin başka bir ülkedeki iç savaşta taraf tutması şeklinde geliştiğini ifade etti.
El-Busaidi, tarafların silahlandırılması, askeri güç gönderilmesi veya paralı askerlerin çatışmalara dahil edilmesini örnek göstererek Suriye, Yemen ve Sudan'da yaşananlara atıfta bulundu.
Bakan, her iki durumda da sonuçların felaket getirdiğini ve soykırım suçlarına yol açtığını kaydetti.
Yemen News Portal'ın aktardığına göre Ummanlı yetkili, mevcut durumun önüne geçilmesi amacıyla üç temel seçenek ortaya koydu. El-Busaidi'nin sunduğu öneriler şunları içeriyor:
-Tüm yabancı müdahalelerin ve tehditlerin net ve ortak bir dille kınanması.
-Müdahaleleri yasaklayan yasal araçlara uluslararası bağlılığı yenilemek amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde küresel bir konferans düzenlenmesi.
-Uluslararası Adalet Divanı kararlarının uygulanabilir hale getirilmesini sağlayacak bir mekanizma oluşturulması.
Umman, Yemen krizine ilişkin yeni bir görüşme turuna ev sahipliği yaptı. BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg; İranlı yetkililer, Umman heyeti, Sana heyeti ve Aden hükümetinin Dışişleri Bakan Yardımcısı başkanlığındaki bir heyetle bir dizi görüşme gerçekleştirdi.
Umman tarafından yapılan açıklamalar, bölgedeki çözüm süreçlerinin karşılaştığı zorlukları ortaya koyuyor. Öte yandan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), söz konusu cephelerde nüfuz alanlarını genişletme girişimlerini sürdürüyor.