
YDH - İngiltere yargısı, hükümetin Filistin davasını savunan Palestine Action (Filistin Eylemi) hareketini "terör örgütü" olarak sınıflandırma kararına karşı yapılan itirazı bugün görüşmeye başladı.
Temmuz ayında alınan ve kamuoyunda tartışmalara neden olan karar, hareketin yasal statüsünü değiştirmekle kalmadı, üyelerini de ciddi yaptırımlarla karşı karşıya bıraktı.
İçişleri Bakanlığı, yaptığı düzenlemeyle Palestine Action’ı IŞİD ve el-Kaide gibi örgütlerle aynı kategoriye dahil etti.
Yasal düzenleme, harekete üye olmayı, destek vermeyi veya faaliyetlerine katılmayı 14 yıla kadar hapisle cezalandırılabilecek bir suç haline getiriyor.
Hareketin kurucularından birini temsil eden avukat ekibi, mahkemede hükümetin kararının hukuka aykırı olduğunu kanıtlamaya çalışacak.
Avukatlar, söz konusu sınıflandırmanın terörle mücadele yasalarının amacı dışında kullanılması anlamına geldiğini savunuyor.
Hukukçular ayrıca, bu adımın demokratik toplumlarda temel bir hak olan protesto özgürlüğünü ihlal ettiğini belirterek yasağın kaldırılmasını talep ediyor.
Hükümetin yasak kararı, hareketin eylemlerinin yoğunlaştığı bir dönemin hemen ardından uygulamaya konuldu.
Haziran ayında yaşanan bir olayda, Palestine Action aktivistleri Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne (RAF) ait Brize Norton üssüne girerek iki askeri uçağa hasar verdi.
Yetkililer, bu ve benzeri eylemlerin güvenlik tehdidi oluşturduğunu belirterek "terör örgütü" sınıflandırmasına gidildiğini açıkladı.
Ancak yasağa karşı çıkan kesimler, mala zarar vermenin terör eylemi olarak değerlendirilemeyeceğini ifade ediyor.
Hükümet, özellikle Gazze’deki savaş sırasında artan siyasi protestoları bastırmak için bu yola başvurdu.
İngiltere’nin "terörle mücadele" yasaları kapsamında aldığı karar, hareketle ilgili her türlü faaliyeti suç kapsamına alıyor.
Yasağa göre gruba üye olmak, propagandasını yapmak, hareket adına toplantı düzenlemek veya kamuya açık alanlarda sembollerini taşımak yasa dışı sayılıyor.
Palestine Action, Gazze’de savaşın başladığı günden bu yana İsrail ile bağlantılı İngiliz savunma şirketlerine karşı yürüttüğü "doğrudan eylem" stratejisiyle biliniyor.
Hareket, İngiltere’yi İsrail’e sağladığı askeri destek nedeniyle savaşın "etkin bir ortağı" olmakla suçluyor ve eylemlerini bu temelde gerekçelendiriyor.