UNRWA Lübnan Ofisi, insani yardımdan güvenlik ve siyasi operasyona kaydı

02 Aralık 2025

Birleşmiş Milletler'in Filistinli mültecilere insani yardım sağlamakla görevli UNRWA'nın Lübnan ofisi, Dorothy Klaus yönetiminde giderek siyasi ve güvenlik odaklı bir yapıya dönüşüyor. Kurum, mültecilerin temel ihtiyaçlarını geri planda bırakarak, güvenlik kurumlarıyla yakın iş birliği içinde istihbarat toplama ve siyasi gözlem faaliyetleri yürütüyor.

YDH- Birleşmiş Milletler Yakın Doğu Filistin Mültecileri Yardım ve Çalışma Ajansı'nın (UNRWA) Lübnan ofisi, Dorothy Klaus’un yönetimi altında insani yardım kuruluşu kimliğinden uzaklaşarak siyasi ve güvenlik rollerini ön plana çıkaran bir yapıya bürünüyor.

Klaus’un hazırladığı iç raporlar, ajansın asli görevini aşarak siyasi ajandalara hizmet eden bir kuruma dönüştüğüne işaret ediyor. Yaklaşık iki hafta önce üst yönetime iletilen bir raporda, Hizbullah’ın silahsızlandırılması yönündeki Amerikan baskısına ağırlık verilmiş; mültecilerin insani ihtiyaçları ise ihmal edilmiş durumda. Rapor, kurumun hassas güvenlik dosyalarını takip eden bir yapı olarak algılandığını ortaya koyuyor.

Ayrıca, kurumun Filistinli gruplar arasındaki çatışmalara müdahil olduğu ve Lübnan’daki “Filistin Ulusal Danışma Toplantısı”nın, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) dışındaki yeni bir siyasi zemine evrildiği neredeyse taraflı bir değerlendirmeyle dile getiriliyor.

Klaus’un raporu, UNRWA ile Lübnan güvenlik ve askeri kurumları arasında yakın bir iş birliğine vurgu yapıyor. Mültecilerin hareket özgürlüğünü savunmak yerine, uygulanan güvenlik önlemlerini bir gerçeklik olarak belgeleyen Klaus, kimi operasyonlarda bu kurumlarla doğrudan iş birliğine gidiyor. Raporda, mülteci hakları ihlallerine yönelik itirazlar bulunmazken, Hamas’ın kuruma karşı protestoları yönettiğine dair asılsız iddialar da yer alıyor.

UNRWA’nın insani yardım misyonu ise Klaus’un gündeminde fiilen zayıflatılıyor. Hizmetlerin iyileştirilmesinden ziyade azaltılması meşrulaştırılırken, Lübnan medyasına dair siyasi yorumlarda bulunma yetkisini kendinde görüyor. Örneğin, el-Ahbar gazetesini “Hizbullah yanlısı” olarak tanımlaması bunun göstergesi.

Klaus’un yönetiminde UNRWA, insani yardım kurumu kimliğinden çıkarak, kampların koşulları hakkında istihbarat toplayan ve güvenlik analizi yapan bir mekanizmaya dönüşmüş durumda. Kamplardaki siyasi ve askeri ittifaklar izleniyor; silahlı grupların hareketleri takip ediliyor; iç gerilimler ve uyuşturucu kaçakçılığı faaliyetleri belgeleniyor. Aynı zamanda ordu ve güvenlik güçlerinin faaliyetleri ile gruplar arası çatışmalar yakından izleniyor.

Bu süreçte, Klaus ile Lübnan ordusu arasındaki koordinasyonun arttığı ve ilan edilmemiş bir iş birliği programının varlığı dikkat çekiyor. Program kapsamında, kamplardaki koşullara ilişkin bilgi paylaşımı yapılıyor; mültecilere yönelik hak ihlalleri konusunda sessizlik karşılığında ordunun uluslararası raporlarında yer alınıyor.

UNRWA, kampların altyapısı ve iç gerilim noktalarına dair doğru bilgiler sunuyor. Bu durum, kampların birer güvenlik tehdidi merkezi olarak algılanmasını sağlarken, hizmetlerin azaltılması ve ağır yaşam koşullarının yaratılması yoluyla Filistinlilerin kamplardan çıkarılması ve demografik mühendislik operasyonlarının “insani” kılıf altına alınmasına zemin hazırlıyor. Bu yaklaşım, İsrail işgaline ve Lübnan’daki Filistinli varlığına karşı çıkan siyasi partilerin anlatılarını güçlendiriyor.

Kurumun kendi içinde ise Klaus’un programının, çalışanları bilgi toplayan ajanlara dönüştürmeye, diplomatik dokunulmazlıkları kullanarak veri aktarımına, insani yardımı baskı aracı haline getirmeye ve hizmet projeleri görünümü altında kapsamlı bir gözetleme ağı kurmaya doğru ilerlediği tespit edildi.