
YDH - İsrail güvenlik teşkilatından üst düzey bir yetkili, ülkenin savunma ve saldırı stratejilerini yeniden şekillendiren kapsamlı bir durum değerlendirmesi yaptı.
Kanal 14’e konuşan kaynak, İsrail’in "çok kritik bir güvenlik kavşağında" bulunduğunu belirtti. Yetkili, ordunun Gazze, Lübnan, İran, Suriye, Yemen ve Batı Şeria olmak üzere altı farklı cephede teyakkuz halinde olduğunu vurguladı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki saldırıları devam ederken, güvenlik kaynakları Hamas’ın askeri kapasitesini korumaya çalıştığını aktardı.
Direnişin aldığı ağır darbelere rağmen yok olmadığı ve kendini yeniden inşa etme sürecine girdiği belirtildi.
Yapılan değerlendirmelere göre Hamas’ın elinde halen on binlerce mensubu ve bir kısmı fırlatılmaya hazır yüzlerce füze bulunuyor.
İsrail ordusu, Gazze’deki soykırım harekatının henüz tamamlanmadığını ve direnişin yeniden askeri veya siyasi bir güç haline gelmesini engellemek için güç kullanımının sürebileceğini ifade etti.
Hizbullah, İsrail’in güvenlik gündeminde merkezi bir konuma yerleşiyor. Hizbullah’ın zayıfladığı ancak tükenmekten uzak olduğu belirtilirken, direnişin elinde on binlerce savaşçı ve 10 binin altına düşmüş bir roket envanteri bulunduğu tahmin ediliyor.
Bu roketlerin sadece küçük bir kısmının hassas güdümlü olduğu kaydedildi.
Siyonist rejim, mevcut durumu Hizbullah’ın silahsızlandırılması için "tarihi bir fırsat" olarak görüyor. Yetkililer, Lübnan hükümetinin bu adımı atmaması halinde İsrail’in kendi imkanlarıyla harekete geçebileceği mesajını verdi.
Kaynak, Hizbullah komutanlarından Heysem Tabatabai’nin hedef alınmasının sadece bir başlangıç olduğunu ve saldırıların devam edeceğini işaret etti.
Tahran yönetiminin balistik füze programındaki ilerleyişi İsrail tarafından yakından izleniyor.
İran’ın sessizce kapasite artırdığını belirten güvenlik kaynağı, aradaki farkın kapandığını ve bu durumun İsrail için yeniden somut bir tehdit oluşturduğunu dile getirdi.
Yetkili, İran’ın varoluşsal bir tehdide dönüşmesini engellemek adına ek operasyonlara ihtiyaç duyulabileceğini kaydetti.
Öte yandan İsrail, Yemen'deki Ensarullah'ın 7 Ekim saldırılarından ilham aldığını ve coğrafi uzaklığa rağmen motivasyonlarının yüksek olduğunu değerlendiriyor. Yetkililer, 2 bin kilometrelik mesafenin tehdit algısında "sanki 2 kilometreymiş gibi" ele alındığını vurguladı.
Güvenlik teşkilatını en çok kaygılandıran bölgelerin başında Batı Şeria geliyor. Bölgedeki durumu değerlendiren üst düzey yetkili, "Orada istihbarat açısından yeterince güçlü değiliz" itirafında bulundu.
Bölgeye tehlikeli silah akışının sürdüğü ve silahlı grupların bilgi ve özgüven kazandığı belirtildi.
İsrail güvenlik mekanizması, Batı Şeria’dan kaynaklanabilecek ve 7 Ekim benzeri ani bir saldırı senaryosuna karşı hazırlık yapıyor.
Grupların bıçaklı veya araçlı saldırı gibi yöntemleri terk ederek daha organize eylemlere yöneldiği ve güneydeki saldırılardan ilham alarak benzer senaryolar üzerinde çalıştığı bildirildi.
Yetkili, altı cephenin tamamında eş zamanlı bir gerilim yaşandığını ve Siyonist rejimin gelecek yılları şekillendirecek kararların arifesinde olduğunu sözlerine ekledi.