YDH - İngiliz araştırmacı gazetecilik portalı Declassified UK tarafından yayımlanan soruşturma, İngiliz özel kuvvetlerinin Afganistan'da "küçük çocukları yataklarında vurduğunu" ortaya koydu.
Üst düzey bir İngiliz özel kuvvetler subayı, birliğin Afganistan'daki "suçlu" davranışlarını kabul etmemesinin, alayı "en alt seviyeye" ve "zorba rejimler düzeyine" indireceği uyarısında bulundu.
Siteye göre, İngiliz seçkin birliklerinin yargısız infazlar gerçekleştirdiğine dair tekrarlanan iddiaları inceleyen ve bir yargıç tarafından yönetilen bağımsız soruşturmada, özel kuvvetlerin olayları örtbas ettiğine dair kesin kanıtlar pazartesi günü sunuldu.
Daha önce gizli tutulan ifadesinde neden gerçeği açıklamaya karar verdiğini anlatan üst düzey subay, soruşturma komisyonuna, "Kenarda durup her şeyin kötüye gitmesini izlemek, örgütünüze sadakat değildir" dedi.
Özel Kuvvetler karargahında operasyonlardan sorumlu kurmay başkanı yardımcısı olarak görev yapan asker, "Biz Afganistan'da hukuk ve asayişi, insani güvenliği ve adaleti tesis etmek için bulunuyorduk. Başarısız olduk" diye konuştu.
2010-2013 yılları arasındaki olayları soruşturan komisyona kapalı oturumda ifade veren subay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi Afganistan dışında zorba rejimlerle karşı karşıyayız. Onların seviyesine inmememiz gerektiği bana çok açık görünüyor."
İngiltere Savunma Bakanlığının itirazlarına rağmen yayımlanan ifade tutanaklarına göre, İngiliz Özel Hava Servisi (SAS) komutanlarıyla yakın çalışan subay, belirli bir SAS birliği içindeki yasa dışı davranış "kanseri" konusunda da alarm verdi ancak uyarıları sürekli olarak reddedildi.
İlgili askerlerin ve bağlı oldukları SAS birliğinin kimliklerini korumak amacıyla metinlerde bazı bölümlerin karartıldığı belirtildi.
Declassified UK, "soğukkanlı cinayet" iddialarının, masum sivillerin yanına silah bırakma ve aleyhlerindeki belgeleri yok etme gibi eylemlerin güvenilirliğinin artması üzerine Savunma Bakanlığının bu soruşturmayı açmak zorunda kaldığını aktardı.
Soruşturmada yalnızca "N1466" koduyla anılan üst düzey subay, "masum insanların, çocuklar da dahil olmak üzere yasa dışı bir şekilde öldürülmesinden ve o dönemde komuta zincirindeki üst düzey subaylar da dahil olmak üzere tüm subayların tepkisizliğinden derin endişe duyduğunu" söyledi.
Subay, "Yaşananları anlamakta zorlandım" dedi ve ekledi:
"Geriye dönüp baktığımızda, gereksiz yere ölenler... Ebeveynlerinin yanında yataklarında vurulan iki küçük çocuk vardı. Biliyorsunuz, eğer bu durdurulsaydı bunların hiçbiri yaşanmak zorunda kalmazdı".
Subay, Özel Kuvvetler Direktörünü, ciddi endişelerini Kraliyet Askeri Polisi Özel Soruşturma Şubesine bildirmesi için teşvik etmediği için pişmanlık duyduğunu ifade etti.
Tutanaklar ayrıca, yalnızca "N1803" olarak tanımlanan üst düzey bir hükümet yetkilisinin de olası suçlara ilişkin kanıtları daha sonra Özel Kuvvetler Direktörüne bildirmediğini ortaya koyuyor.
"N1466" kodlu subay, üst düzey özel kuvvetler subaylarının bu iddiaları bildirme istekliliğine olan güvenini kaybettiğini belirtti.
Kendisini seçkin alaylara "son derece sadık" olarak tanımlayan subay, "Ben SAS'a bu tür davranışlar için, yani küçük çocukları yataklarında vurmak ya da rastgele cinayetler işlemek için katılmadım" diye konuştu.
Subay ayrıca, özel kuvvetler askerlerinin "tehdit oluşturup oluşturmadıklarına bakılmaksızın yaşlı erkek savaşçıları kasıtlı olarak hedef almaya çalıştıklarını" kaydetti.
İfadesini, "Açık konuşacağım. Savaş suçlarından bahsediyoruz... Gözaltına alınanların, birliklere karşı şiddet uyguladıkları bahanesiyle infaz edilmesinden bahsediyoruz. Çok net konuşuyorum ama o zaman hissettiğim buydu" sözleriyle tamamladı.
"N5461" koduyla kimliği gizlenen bir başka özel kuvvetler subayı ise komisyona, "Açık olalım, Afganistan'da yargısız infazlar yaşandı ve bunların mahkemelerde giderek daha fazla gündeme geldiğini biliyoruz. Bu muhtemelen buzdağının sadece görünen kısmı... SAS bundan muaf değil" dedi.
Özel Kuvvetler karargahı adına Afganistan'daki görevleri denetleyen "N244" kod adlı üçüncü bir asker de, kendilerini yakalayanların üstesinden gelmeye çalıştıkları iddiasıyla öldürülen tutuklu sayısının yüksekliğinden şüphelenmişti.
Asker, tutukluların yakalandıktan sonra bir ateşli silah bulup savaşmaya çalışmaları için "inanılmaz derecede uyuşturucu kullanmış" ya da "ölüm arzusu içinde" olmaları gerektiğini düşündüğünü belirtti.
Konuyla ilgili açıklama yapan Savunma Bakanlığı sözcüsü, "Hükümet, Afganistan ile ilgili bağımsız soruşturmayı çalışmalarını sürdürürken tam olarak desteklemeye kararlıdır. Bugüne kadar kanıt sunan tüm eski ve mevcut savunma personeline minnettarız" dedi.
Sözcü, "Özel kuvvetlerimizin hak ettiği desteği sağlamaya devam ederken, İngiliz halkının silahlı kuvvetlerimizden haklı olarak beklediği şeffaflık ve hesap verebilirliği de koruyacağız" diye ekledi.