Gazze ateşkesi ikinci aşamasında tıkanma noktasında

03 Aralık 2025

İsrail’in süregelen ertelemeleri, Gazze ateşkesinin tamamlanmak üzere olan ilk aşamasından, sayısız siyasi ve güvenlik engeliyle kuşatılmış ikinci aşamasına geçişi fiilen durdururken; sahadaki belirsizlik, uluslararası “istikrar gücü”nün kurulamaması ve Hamas’ın varlığını koruması planın uygulanmasını çıkmaza sokuyor.

YDH- İsrail’in art arda sürdürdüğü geciktirme politikaları, Hamas’ın dün bir İsraillinin cesedini teslim ettiğini öne sürmesiyle son düzlüğe giren ateşkes sürecini tıkadı.

Ateşkesin görece işleyen ilk aşamasından, çok daha karmaşık ve sorunlu ikinci aşamaya geçişte ciddi engellerle karşılaşılıyor.

Özellikle planlanan “uluslararası istikrar gücü”nün kurulamaması ve Hamas ile diğer direniş gruplarının silahsızlandırılmasına yönelik sahadaki uygulama mekanizmalarının belirsizliği, sürecin önündeki temel çıkmazlar arasında yer alıyor.

İsrail’in güvenlik uygulamaları ile çekilme düzenlemelerine ilişkin muğlaklıklar da bu tabloyu ağırlaştırıyor.

 

Sahadaki durum ve işgal senaryoları

Sahada ise belirsizlik giderek büyüyor. İsrail ordusunun, Gazze’yi ikiye bölen Yeşil Hat’ın doğusunda işgal ettiği bölgeleri elinde tutma ihtimali güçlenirken, Gazze’nin güneyinde yer alan ve “Yeşil Refah Şehri” adı altında yeniden inşa edilmesi planlanan Refah bölgesi için hazırlıkların ağır aksak ilerlediği bildiriliyor.

Böyle bir senaryonun hayata geçirilmesi, İsrail’in Gazze topraklarının neredeyse yarısını fiilen işgal altında tutmaya devam etmesi, işgal dışı kalan alanları ihmal etmesi ve bölge halkını kuşatma koşullarında yaşamaya mahkûm etmesi anlamına gelecek.

Tel Aviv cephesi, Refah projesini sürdürme konusunda isteksiz görünürken, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, bu konuda İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu üzerinde baskı kurduğu belirtiliyor. İsrailli bir siyasi kaynak baskının çerçevesini şu sözlerle özetliyor:

“Trump, Netanyahu’nun Gazze’deki ateşkesi baltalamasına izin vermiyor; ancak sahadaki durum hâlâ iyileşmiş değil ve yeniden inşa çalışmaları ciddi biçimde geride.”

 

ABD-İsrail görüşmeleri ve bölgesel gündem

İsrail-ABD görüşmelerinin gündemi yalnızca Gazze ile sınırlı değil. İsrail Kanal 14, Trump ile Netanyahu arasında yapılacak görüşmede Lübnan ile devam eden gerginliklerin ve Suriye’yle yürütülen güvenlik temaslarının da masaya yatırılacağını öngörüyor.

ABD merkezli Axios haber sitesi ise Trump’ın Netanyahu’dan hem Suriye hem de Gazze politikasında değişikliğe gitmesini talep ettiğini ve ateşkesin ikinci aşamasının uygulanması konusunda aktif iş birliği istediğini yazdı.

 

Trump planı: Kağıt üzerinde bir çerçeve

Maariv gazetesi, Trump’ın girişimini sahadaki gerçeklerle örtüşmeyen bir “kağıt plan” olarak tanımlıyor.

Gazete muhabiri Anna Barsky’ye göre Washington’da tasarlanan strateji; aşamalı ateşkes, Hamas’a yönelik baskı operasyonları, silahsızlandırma süreci, yeni bir Filistin yönetimi kurulması ve uluslararası gözetimde yeniden yapılanmayı içeren kapsamlı bir programdan oluşuyor.

Ancak Barsky, sahadaki gerçekliğin bu planla örtüşmediğini vurguluyor. Hamas’ın çökmediğini belirten muhabir, İsrail ordusunun çekildiği ya da varlığını azalttığı bazı bölgelerde örgütün yeniden inisiyatif aldığını kaydediyor.

 

Uluslararası güç arayışı tıkanmış durumda

Planın hayata geçirilmesini zorlaştıran unsurların başında, kurulması hedeflenen “istikrar gücüne” katılacak ülkelerin görev tanımı ve sorumluluk paylaşımı üzerinde anlaşamamaları geliyor.

Mısır, Gazze’de doğrudan güvenlik sorumluluğu üstlenmeyi reddediyor.

Suudi Arabistan, Hamas’ın hâkimiyetindeki bir bölgeye asker göndermenin bölgesel siyasi bedelini ödemek istemiyor.

Türkiye sahada etkin bir rol talep ederken, İsrail bunu “doğrudan tehdit” olarak değerlendiriyor. Katar ise finansman sağlamaya hazır olduğunu açıklasa da, fiilen sahaya inmeye sıcak bakmıyor.

 

Kahire’nin eğitim hamlesi ve yönetim arayışları

Bu tabloya paralel olarak Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdülati, ateşkes sonrası Gazze’de güvenliği üstlenecek Filistinli polislerin eğitimi için Mısır topraklarında özel programların başlatıldığını duyurdu.

Öte yandan, Gazze’yi yönetmesi önerilen Filistin teknokrat komitesi, Amerikan Dışişleri Bakanlığı bürokrasisinde dolaşan bir taslak dosyadan ileri gidemiyor.

Sahada etkili bir yönetimin, Hamas ve yerel aşiretlerin fiili meşruiyeti olmaksızın başarı şansının bulunmadığı ise uzmanlarca dile getirilen temel bir gerçek olarak öne çıkıyor.

Ancak bu gerçeklik, Washington ve Tel Aviv tarafından büyük ölçüde göz ardı ediliyor.

 

Güvenlik gerilimi ve sürekli tıkanma

Gazze’de devam eden güvenlik olayları süreci daha da kırılgan hâle getiriyor.

Kahire’de ikinci aşamaya geçiş için yürütülen temaslar neredeyse her seferinde yeni tırmanışlarla baltalanıyor.

Yapılan görüşmelerin ardından sahada yaşanan çatışmalar ve gerilimler, sürecin ilerlemesine imkân tanımıyor.

Barsky’ye göre, “İstikrarsızlığın 48 saatten uzun sürmesi, planın uygulanabilmesi için gerekli en temel koşullardan yoksun olduğunu ve tüm sürecin yalnızca kağıt üzerinde kaldığını gösteriyor.”

 

Statüko senaryosu güçleniyor

Maariv’in değerlendirmesi, İsrail ve uluslararası siyasi-güvenlik çevrelerinde giderek daha fazla kabul gören bir saha senaryosuna işaret ediyor: Yeşil Hat’ın doğusunda oluşan mevcut statükonun korunması.

Bazı İsrailli çevreler, Trump yönetiminin zamanla bu dosyadan yorulacağını ve İsrail’in süreci tek başına yönetmek zorunda kalacağını düşünüyor.

Bu beklenti, daha önceki Amerikan girişimlerinin hayal kırıklığı ve terk edilmeyle sonuçlanmış olmasıyla benzerlik taşıyor.