YDH- Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Dr. Rami Abdo, Batılı ve Arap ülkeler ile bazı uluslararası kurumların da sürece dahil olduğu belirtilen Amerikan-İsrail planının, Gazze Şeridi’ni zorla bir “getto”ya dönüştürmeyi; Filistinlileri topluca hapsetmeyi, Şerit üzerinde tam askeri denetim tesis etmeyi ve Gazze’nin doğal kaynaklarını fiilen kontrol altına almayı hedeflediğini kamuoyuna duyurdu.
Şihab Haber Ajansı’na verdiği özel röportajda planın ana hatlarını aktaran Abdo, “Yeşil Bölge” olarak adlandırılan alanlarda, her biri bir kilometrekareyi aşmayacak büyüklükte konut konteynerlerinden (karavanlardan) oluşan yerleşimler kurulmasının öngörüldüğünü ifade etti.
Her bir yerleşimde yaklaşık 25 bin Filistinlinin barındırılması planlanıyor.
Abdo, bu düzenlemenin nihai amacının, Gazze’yi nüfusun dar alanlara sıkıştırıldığı ve hareket özgürlüğünün sıkı askeri denetim altında tutulduğu büyük bir açık hapishaneye dönüştürmek olduğunu vurguladı.
Planın bir diğer aşamasının Gazze Şeridi’nin fiilen iki ayrı bölgeye ayrılması olduğunu kaydeden Abdo, Filistin Yönetimi’nin denetiminde kalacak ve nüfusun yaklaşık yüzde 47’sini kapsayacak bir “kırmızı bölge” ile, bölgenin yaklaşık yüzde 53’ünü oluşturacak ve tamamen İsrail askeri kontrolünde bulunacak bir “yeşil bölge” oluşturulmasının hedeflendiğini söyledi.
Abdo’ya göre bu bölünme, Şerit’in yarısından fazlasını fiilen İsrail denetimine sokmayı ve söz konusu alanı İsrail hakimiyetine kapalı bir bölgeye dönüştürmeyi amaçlıyor.
Abdo ayrıca, İsrail mühendislik birimlerinin Refah’ta kurulması planlanan ilk “deneysel şehir” için tasarım çalışmalarına başladığını; gerekli finansmanın sağlanması halinde inşa sürecinin başlatılmasının öngörüldüğünü aktardı.
Bu sürecin hayata geçirilmesi durumunda, Filistinlilerin yerlerinden edilmek zorunda kalabilecekleri uyarısında bulundu.
Gözlemevi Başkanı, söz konusu planın yalnızca kara sahasına yönelik bir adım olmadığını, aynı zamanda Gazze’nin kıyı şeridi ile deniz kaynakları üzerinde tam denetim sağlamayı amaçlayan daha geniş kapsamlı bir girişimin parçası olduğunu belirtti.
Güvenlik ve siyasi gerekçeler öne sürülerek nüfus merkezlerinin ayrıştırılmasının ve bu yolla Filistin demografisinin yeniden yapılandırılmasının hedeflendiğini dile getirdi.
Dr. Abdo, planı “Filistin topraklarının yasadışı ilhakına ve sivillerin topluca, hukuka aykırı biçimde hapsedilmesine kapı aralayacak son derece tehlikeli bir adım” olarak değerlendirdi.
Bu girişimin Filistin-İsrail çatışmasını kabul edilemez ölçüde karmaşıklaştırdığını vurgulayan Abdo, uluslararası toplumu, insan hakları ihlali niteliği taşıyan bu planın uygulanmasının derhal durdurulması için acil harekete geçmeye çağırdı.