ABD Donanması’ndan 'sansürlü' Kızıldeniz itirafları

05 Aralık 2025

Kızıldeniz’de Truman Görev Grubu’nu etkileyen F-18 kayıpları, dost ateşi ve çarpışma dahil dört olayda “yetersiz eğitim, sınırlı bilgi, bakım eksikliği ve yoğun operasyon temposu”nun belirleyici olduğunu iddia eden ABD Donanması, raporların büyük kısmını sansürledi.

YDH- Jerusalem Post’un aktardığına göre, ABD Donanması, 6 Mayıs’ta USS Harry S. Truman uçak gemisinde bir F-18 savaş uçağının güverteden düşmesiyle ilgili yürüttüğü soruşturmada, olayın “sınırlı bilgi, yetersiz eğitim ve muharebe koşullarının yarattığı baskılı ortam” nedeniyle meydana geldiğini bildirdi.

Donanma, uçağın kaybına yol açan durdurma telinin kopmasının ise “yetersiz bakım uygulamaları, sınırlı bilgi, düşük personel sayısı ve yoğun operasyon temposu” ile bağlantılı olduğunu belirtti.

Donanma, olayda yaralanma olmadığını iddia etti.

Reuters’a yapılan önceki açıklamalarda, uçağın iniş sonrası doğru şekilde duramadığı aktarılmıştı.

Her iki mürettebatın da uçak denize düşmeden önce fırlatma koltuğuyla atladığı ve helikopterle kurtarıldığı ileri sürüldü.

Aynı açıklamada Donanma, Ensarullah’ın tehditlerine karşı Kızıldeniz’de Eylül 2024 – Mayıs 2025 döneminde görev yapan Harry S. Truman Görev Grubu’nu etkileyen üç başka olayla ilgili bulguları da yayımladı.

İncelemeye konu olan diğer olaylar; 22 Aralık 2024’te USS Gettysburg’da yaşanan “dost ateşi” vakası, 12 Şubat 2025’te USS Harry S. Truman’ın bir ticari gemiyle çarpışması ve 28 Nisan 2025’te bir başka F-18’in kaybı oldu.

Donanmanın kamuya sunduğu raporların “ağır biçimde sansürlü” olduğu Washington’daki askeri muhabirler tarafından not edildi.

“Kaçınma manevrası sırasında bir F-18 daha kaybedildi”

28 Nisan’da Kızıldeniz’de bir Ensarullah füzesinden kaçınmak amacıyla sert dönüş yapan USS Harry S. Truman’dan bir F-18’in denize düştüğü kaydedildi. O sırada bir denizcinin “hafif yaralandığı” Donanma tarafından doğrulandı.

CNN’e yapılan önceki açıklamada, denizcinin uçakta bulunduğu ancak uçak suya düşmeden hemen önce atladığı iddia edilmişti.

Soruşturma, uçağın kaybında “uçak fren sistemi arızasının” etkili olduğunu ve bunun, geminin köprüüstü, uçuş güvertesi kontrolü ve hangar kontrolü arasındaki “yetersiz iletişim” nedeniyle ağırlaştığını belirtti.

Eski bir Donanma kaptanı olan Carl Schuster, CNN’e yaptığı değerlendirmede uçak gemilerinin füze tehdidine karşı genellikle “zig-zag taktiği” kullandığını söyleyerek, “Gemiler 30 ila 40 derecelik ardışık dönüşler yapar; her bir dönüş yaklaşık 30 saniye sürer ve gemi 10–15 derece yan yatar. Bu manevra, gemiyi muhtemel hedefleme noktasından 100–200 yard kadar kaydırır.” ifadelerini kullandı.

USS Gettysburg’daki ‘dost ateşi’

22 Aralık 2024’te Kızıldeniz’de iki ABD pilotunun kurtarıldığı iddia edilen “dost ateşi” olayında, F-18’in USS Gettysburg tarafından “yanlışlıkla vurulduğu” bildirildi.

CENTCOM, o tarihte pilotlardan birinin “hafif yaralandığını” açıklamıştı. Donanmanın soruşturması, kazanın “gemi ile görev grubunun entegre eğitim imkanlarının yetersizliği” nedeniyle meydana geldiğini belirtti.

Ayrıca “gerekli karşılıklı destek eksikliği” ve “uyum yetersizliğinin” yanlış tanımlamaya ve dost uçağın ateş altına alınmasına yol açtığı ifade edildi.

Ticari gemiyle çarpışma

12 Şubat’ta Mısır yakınlarında USS Harry S. Truman’ın bir ticari gemiyle çarpıştığı olayla ilgili soruşturmada, kazanın “önlenebilir olduğu” belirtildi.

Rapora göre, köprüüstü ekibi ticari gemiden güvenli şekilde uzaklaşma manevrasını düzgün gerçekleştiremedi.

Olayın ardından gemi komutanı, “komuta yeteneğine duyulan güvenin kaybedilmesi” gerekçesiyle görevden alındı.

“Donanma, ders çıkarmaya kararlı”

Donanma Genelkurmay İkinci Başkanı Amiral Jim Kilby, söz konusu soruşturmaların ardından yaptığı açıklamada, kuvvetin “bu olaylardan ders çıkarma ve benzer hataların tekrarını engelleyecek değişiklikleri uygulama” konusunda kararlı olduğunu vurguladı.

Kilby, “Donanma kendisini bir öğrenme kurumu olarak görmeye devam ediyor.” diyerek, bu süreçlerin, personelin niteliğine yatırım yapılması gerektiğini gösterdiğini ifade etti.

Ayrıca, Harry S. Truman Görev Grubu’nun iki yıldır bölgedeki operasyonlarda “uyum, profesyonellik ve göreve bağlılık” sergilediğini öne süren Kilby, “Denizlerde seyrüsefer serbestisini koruma kapasitemiz ortaya konmuştur” iddiasında bulundu.