
YDH- İsrail gazetesi Jerusalem Post tarafından yayımlanan 2025 “Latit” Alternatif Yoksulluk Raporu, 7 Ekim 2023’te başlayan çatışmaların ardından ülkede hızla derinleşen ekonomik krizi tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.
Rapora göre, savaş öncesinde nispeten ekonomik açıdan istikrarlı olan binlerce aile, her iki ebeveyn tam zamanlı çalışmasına rağmen artık temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor.
Özellikle yedek askerler, küçük işletme sahipleri ve tam zamanlı çalışanların aileleri, hızla artan gıda fiyatları ile kiralar karşısında ağır maddi sıkıntılarla mücadele ediyor. Bu zorluklar, ailelerin ekonomik kırılganlığını daha da artırıyor.
Raporda öne çıkan kritik bir veri ise İsrail’de gıda güvencesizliği oranlarının 7 Ekim’den sonra kayda değer biçimde yükselmiş olması. Ülkede yaklaşık 867 bin aile —toplam 2,8 milyon birey ve 1,18 milyondan fazla çocuk— düzenli ve güvenilir gıdaya erişimde büyük sıkıntı yaşıyor.
Bu rakamlar, geçen yıla göre %27 ila %29 arasında dramatik bir artışa işaret ediyor. Gıda güvencesizliği yaşayan birçok aile, kira, elektrik ve ilaç gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için dışarıdan sağlanan gıda yardımlarına bağımlı hale geldi.
Rapor, gerçek yaşam maliyetlerinin asgari ücretin çok üzerinde olduğunu da net şekilde vurguluyor. Ücretlerle yaşam giderleri arasındaki makas giderek açılırken, bunun sonucu olarak “yeni yoksullar” olarak tanımlanan geniş bir kesim ortaya çıktı.
Ekonomik zorluklardan en çok etkilenenler, aktif çalışan bireylerin bulunduğu aileler. Yapılan araştırmalar, yardım alan ailelerin %83’ünde en az bir kişinin aktif olarak çalışmasına rağmen temel ihtiyaçların karşılanamadığını gösteriyor.
Bu ekonomik tablo psikolojik yıkımı da beraberinde getiriyor: Yardım alanların %62’si ruh sağlıklarının iyi olmadığını belirtirken, yaşlıların yaklaşık %40’ı savaş sonrası ruhsal durumlarında belirgin bir kötüleşme yaşadığını ifade ediyor.
Ayrıca raporda, İsrail’in resmi yoksulluk ölçümlerinin, gerçek durumu tam anlamıyla yansıtmadığına dikkat çekiliyor. Gıda, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçları kapsayan kapsamlı ölçüm modelleri, 7 Ekim sonrası ekonomik şartlarda yaşanan ciddi bozulmayı açık biçimde ortaya koyuyor.
Yad Ezra ve Şulamit örgütlerinden Şimon Geffen’in açıklaması durumu özetliyor:
“İsrail’de her üç aileden biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Biz de onlara destek olmak için buradayız.”