YDH – The New York Times’ın aktardığına göre, İsrail ve Hamas arasında ilan edilen ateşkese neredeyse iki ay olmasına rağmen, İsrail uluslararası gazetecilerin Gazze Şeridi’ne serbestçe girerek haber yapmasını engellemeye devam ediyor.
Gazeteciler, bölgeye erişim talebiyle ilgili uzun süredir devam eden dilekçelerine rağmen bu engelle karşı karşıya bulunuyor.
Yargı süreci ve ertelemeler
İsrail Yüksek Mahkemesi, hükümete dilekçeye yanıt vermesi için ek süre tanıdı; bu, Eylül 2024’te dava açılmasından bu yana dokuzuncu erteleme olarak kaydedildi.
Mahkeme belgelerine göre, İsrail hükümetinin son yanıtını 21 Aralık 2025’te sunması bekleniyor ve bu süre daha da uzatılabilir.
Savaşın başından bu yana sınırlı erişim
The New York Times’ın haberine göre, iki yıl süren yıkıcı savaşın başlangıcından bu yana, İsrail uluslararası gazetecilerin Gazze’de serbestçe haber yapmasına izin vermedi; sadece askeri gözetim altında sınırlı ziyaretlere izin verildiği belirtildi.
Gazetecilerin çoğunlukla asker eşliğinde yapılan bu ziyaretlerde, “bağımsız araştırma yapmasının veya Filistinlilerle röportaj gerçekleştirmesinin mümkün olmadığı” vurgulandı.
Filistinli gazeteciler risk altında
Gazetecilerin engellenmesine rağmen, Filistinli gazeteciler, büyük kişisel riskler altında Gazze’de çalışmaya devam etti.
Reuters, The Associated Press ve diğer uluslararası ajanslarla çalışan Filistinli gazetecilerin bazıları, İsrail saldırılarında hayatını kaybetti; bunlar arasında bir Gazze hastanesine yapılan saldırıda hayatını kaybedenler de bulunuyor.
Basın özgürlüğü teşkilatları tepkili
İsrail’deki Yabancı Basın Derneği, dava sürecindeki son ertelemeleri eleştirerek, durumun “akıl almazın ötesinde” olduğunu belirtti.
Dernek, açıklamasında, “Bu tekrarlanan ertelemeler, dünyanın Gazze’deki koşulları daha kapsamlı görmesini engelledi ve tüm yasal süreci alaya aldı.” ifadelerini kullandı.
The Times sözcüsü, “Savaş başladığından bu yana, İsrail uluslararası gazetecilerimizin Gazze’ye girmesini yalnızca ordu eşliğinde izin vererek engelledi. Bu durum, çatışmayı anlamak ve bilgilerin özgür ve güvenilir şekilde akmasını sağlamak için hayati önemdeki yerel haberleri sınırlıyor” dedi.
Sıkı denetimli ziyaretler
İsrail ordusu, uluslararası gazetecilerin Gazze’ye girişine sadece sınırlı ve sıkı denetimli turlarda izin veriyor. Bu ziyaretlerde katılımcılar, belirli İsrail saldırılarını bağımsız şekilde araştırma veya Filistinlilerle röportaj yapma imkânına sahip değil.
Ayrıca ordu, gazetecilerin turlardan yayımlayacağı içerikleri önceden inceleme şartı da koyuyor.
İsrail yetkilileri, gazetecilerin serbestçe haber yapmasına izin verilmemesinin, “askerlerin güvenliği” açısından risk oluşturabileceğini savundu. Ancak eleştirmenler, asıl kaygının “kötü basından” kaçınmak olduğunu belirtiyor.
Uluslararası tepkiler
Gazetecileri Koruma Komitesi (C.P.J.) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Sara Qudah, İsrail’in yaklaşımını Myanmar ve Rusya gibi otoriter devletlerin uyguladığı basın kısıtlamalarına benzeterek, “Uluslararası gazetecilerin girişine konulan yasak, hesap verebilirliğe yönelik kasıtlı bir engel” ifadelerini kullandı.
C.P.J.’ye göre, savaş sırasında 200’den fazla Filistinli medya çalışanı Gazze’de hayatını kaybetti. İsrail ise bunlardan bazılarının Hamas gibi silahlı gruplara mensup olduğunu iddia ediyor; bu iddia, gazetecilerin işverenleri tarafından genellikle reddediliyor.
Politika eleştirileri
İsrail hükümeti, ekim sonunda Yüksek Mahkeme’ye, ateşkes ışığında “gazetecilerin giriş politikası yeniden gözden geçirilecek” açıklamasını yaptı. Ancak bu süre geldi geçti ve mahkeme ek ertelemeler kararı aldı.
Eski İsrail ordusu sözcüsü Jonathan Conricus, İsrail’in yasağı “bir yıl önce, özellikle ateşkesten sonra kaldırmaya başlaması gerektiğini” belirtti.
Conricus, “Bugün artık mantık çok az kaldı. Bu politika kendini yok ediyor ve İsrail için hiçbir net amaca hizmet etmiyor. Bu aşamada zararlı.” dedi.