Hizbullah Milletvekili: Recci'nin açıklamaları İsrail saldırganlığını meşrulaştırıyor

13 Aralık 2025

Hüseyin Hac Hasan, Dışişleri Bakanı Yusuf Recci’nin İsrail’in saldırganlığını meşrulaştırmaya yönelik açıklamalarını eleştirerek, Lübnan’ın direnişin silahlarıyla korunduğunu ve ateşkese tam bağlılıkla karşılık verdiğini vurguladı.

YDH- Lübnan Parlamentosu üyesi ve Direnişe Vefa İttifakı milletvekili Hüseyin Hac Hasan, Dışişleri Bakanı Yusuf Recci’nin son açıklamalarını eleştirerek Recci’nin sözlerinin Lübnan hükümetini değil, daha çok Lübnan Güçleri partisinin tutumunu yansıttığını vurguladı.

Bakan Recci, el-Cezire’ye verdiği röportajda, Lübnan devletinin ülke ve kurumlarını olası saldırılara karşı korumak amacıyla diplomatik temaslarını artırdığını belirtmiş, ayrıca Arap ve uluslararası taraflardan İsrail’in Lübnan’a karşı geniş çaplı bir askeri operasyon hazırlığında olduğuna dair uyarılar aldıklarını ifade etmişti.

Bu açıklamalara karşılık Hac Hasan, İsrail’in saldırgan ve zalim bir varlık olduğunu hatırlatarak Bakan Recci’ye diplomatik çabalarını hızlandırma çağrısında bulundu.

Hac Hasan, “Sayın Bakan’ın bahsettiği diplomatik girişimlerin en azından Lübnan’ın 27 Kasım 2014 tarihli ateşkes anlaşmasına ve düşmanlıkların sona erdirilmesine tam bağlılığını dünyaya ilan etmek üzere diplomatik misyonları harekete geçirmesi gerekir. Oysa Siyonist düşman, bu anlaşmaya hiçbir şekilde riayet etmediği gibi saldırılarını da sürdürüyor,” dedi.

Hizbullah Milletvekili, ateşkese bağlılık konusuna dair, “27 Kasım 2024’ten bu yana ateşkes yükümlülüklerimizi eksiksiz yerine getiriyoruz. Lübnan buna tam riayet etti, ancak düşman aynı şekilde davranmadı. Diplomatik çevrelerde, Amerikan Mekanizması Komitesi Başkanı ve ABD’li büyükelçilerin açıklamalarını biliyoruz. Ardışık tavizlerin sonuç vermediği açıkça ortada,” ifadelerini kullandı.

Milletvekili ayrıca, Recci’nin açıklamalarının İsrail’in Lübnan’daki farklı kesimlere yönelik saldırılarını meşrulaştırmaya ve bu saldırılara karşı duran kurumları zayıflatmaya yönelik bir tutum sergilediğine dikkat çekti.

“Bu yaklaşım kesinlikle yanlıştır,” diyen Hac Hasan, “Biz, Lübnan’ın tamamını İsrail’in saldırılarından korumayı savunuyoruz. Nüfusun sadece bir bölümünü korumak ya da İsrail’in saldırganlığına göz yummak kabul edilemez,” ifadelerini kullandı.

Hüseyin Hac Hasan, Güney'in özgürleşmesini sağlayanın bakan değil, direnişin silahları olduğunu hatırlattı:

“2000 yılında güneyin kurtuluşunu sağlayan, direnişin silahlarıydı. O dönemde sayın bakan ve partisi farklı bir pozisyondaydı.”

Bakan Recci'nin İsrail’in saldırganlığını haklı göstermemesi gerektiğini savunan Hac Hasan, “Konuşulan tekelleşme ve silahların tartışılması yerine, düşmanın geri çekilmesi, esirlerin serbest bırakılması ve saldırganlığın durdurulmasına odaklanmak çok daha doğru olur,” dedi.

Lübnan’daki sorunun esas kaynağının ise, silahsız ve direnişsiz bir kardeş devlet olan Suriye’de yaşandığını vurgulayan Hac Hasan, “Saldırganlık devam ediyor,” sözleriyle durumu özetledi.

Amerikan büyükelçisi Mişel İssa’nın sözlerine atıfta bulunan Hac Hasan, “Büyükelçi, müzakereler ile İsrail’in Hizbullah’a karşı yürüttüğü savaş arasında net bir çizgi olduğunu belirtti. Bu da taviz vermenin mümkün olmadığını gösteriyor. Ne kadar çok taviz verirseniz, Amerikalılar ve İsrailliler sizden o kadar fazla talepte bulunuyor. Lübnan tarafında tam bir kararlılık var; ancak Amerikalılar ve İsraillilerde böyle bir irade yok,” dedi.