
YDH - Lübnan'ın güney sınırındaki gelişmeler, yoğun bir diplomatik gündemin merkezinde yer alıyor.
ABD'li yetkili Tom Barrack'ın İsrail'e, Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli'nin ise Beyrut'a yapacağı ziyaretler öncesinde Washington'un Lübnan'a yönelik yeni teklifleri öne çıkıyor.
Paris'te ABD, Fransa ve Suudi Arabistan'ın katılımıyla düzenlenmesi beklenen toplantılar ile ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu arasında planlanan görüşme, bölgedeki tansiyonu belirleyecek kritik adımlar olarak görülüyor.
İsrail medyasında "büyük ölçekli bir askeri harekâtı engellemeye yönelik Amerikan baskısı" iddiaları yer alırken, Beyrut'ta ise Washington'un Lübnan'a Litani Nehri'nin güneyindeki silahlı unsurların sınırlandırılması planını tamamlaması için gelecek yılın mart ayına kadar ek süre tanıyıp tanımadığı tartışılıyor.
Lübnan Ordu Komutanı General Rudolf Heykel'in Paris'teki üçlü toplantıda yapacağı sunum da yakından izleniyor.
Heykel'in ordunun yalnızca güneyde değil, özellikle Suriye sınırındaki kaçakçılıkla mücadele operasyonları dahil olmak üzere ülke genelindeki görevlerine ilişkin kapsamlı bilgi vermesi bekleniyor.
Son günlerdeki temaslar, ABD'nin Lübnan ordusuna yönelik tutumunda yeni bir aşamaya geçildiğini ortaya koyuyor.
İsrail, uzun süredir "subaylar veya muharebe doktrini düzeyinde ordunun yapısında köklü değişiklikler" yapılması için baskı uyguluyordu.
El-Ahbar gazetesine bilgi veren kaynaklar, ABD'nin Lübnan'a "doğrulama mekanizması" başlığı altında yeni bir eylem planı önerdiğini belirtiyor.
Cumhurbaşkanı Jozef Aun'un da çevresine aktardığı bu teklif, ordunun, İsrail'in "sivil tesislerde veya evlerde silah bulunduğu" yönündeki iddialarını doğrulamak üzere arama yapmasını içeriyor.
Bu mekanizmanın ilk denemesinin geçen hafta Yanuh kasabasında yaşandığı ifade ediliyor. İsrail'in bir evi bombalama tehdidi üzerine ateşkes denetleme komitesi, Lübnan ordusundan evde silah olmadığını teyit etmesini istedi.
Ordunun ilk incelemesinin ardından İsrail'in baskıyı artırmasıyla daha kapsamlı bir arama yapıldı ve bombalama kararı iptal edildi.
Kaynaklara göre bu olay, "ordunun, evlere girip arama yapılmasına imkân tanıyacak bir anlaşmaya varma kabiliyetini ölçmek" amacıyla kurgulandı.
Amerikalı yetkililerin, bu yolla hem halkı mülkünü kaybetme tehdidiyle karşı karşıya bırakarak hem de direniş örgütlerini zor durumda bırakarak ordunun daha önce reddettiği arama yetkisini kabul ettirebileceğine inandığı kaydediliyor.
ABD'nin önerisi, Lübnan içinde diplomatik düzeyde de ele alınıyor. Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşen ABD Büyükelçisi Mişel İsa, Washington'un önceliğinin "orduya olan güveni yeniden tesis etmek" olduğunu vurguladı.
Berri'nin, İsrail'in işgal ettiği noktalardan çekilmesi veya esirleri serbest bırakması gibi adımlar atması için neden baskı yapılmadığı yönündeki sorusuna Issa'nın verdiği yanıt dikkat çekti.
Büyükelçi, "Amerika'nın dikkati şu anda Lübnan ordusuna karşı yürütülen harekatı durdurmaya odaklanmış durumda ve önümüzdeki aşamada yapılacak görüşmeler, orduya olan güveni yeniden tesis etmeye yoğunlaşmalıdır" ifadelerini kullandı.
İsa, İsrail'in taviz vereceğine dair bir taahhütte bulunmazken, Washington'un Lübnan'ın silahsızlanma için daha fazla zamana ihtiyaç duyduğunu anladığını belirtti.
Amerikalı yetkililere göre güvenin yeniden inşası, ordunun Litani Nehri'nin güneyindeki faaliyetlerini sürdürmesi ve "doğrulama mekanizmasını" kabul etmesiyle mümkün olacak.