İsrail, Colani'nin eline 'haydutlar listesi' tutuşturdu

19 Aralık 2025

"Tel Aviv’deki karar vericiler, sergiledikleri bu yeni esneklikle, müzakere dışı birden fazla amaca hizmet etmeyi hedefliyor."

YDH - Siyonist rejim, Suriye'deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejimiyle yapılacak olası bir güvenlik anlaşması öncesinde, bölgedeki tehdit unsurlarını içeren geniş kapsamlı bir "haydutlar" listesi yayımlayarak müzakere çıtasını yükseltti. El-Ahbar yazarı Yahya Dabbuk'un değerlendirmesine göre ABD'nin diyalog baskısına karşı işbirliği görüntüsü veren Tel Aviv, bu listeyle hem askeri operasyonlarına meşruiyet zemini hazırlıyor hem de Şam rejiminin taahhütlerini yerine getirmediği iddiasıyla zaman kazanmayı hedefliyor.

İsrail medyası dün, "üst düzey güvenlik kaynaklarına" dayandırdığı haberlerde, resmi değerlendirmeler uyarınca "Suriye sahasında İsrail güvenliğine doğrudan tehdit" oluşturan tarafların listesini yayımladı.

Listede, "haydut" olarak nitelendirilen ve geçiş yönetiminin kontrolü dışında kalan Selefi ve cihatçı örgütlerin isimleri yer alıyor.

Belgede; İran, Hizbullah, Ensarullah ve Lübnan’daki Cemaat-i İslamiye’nin yanı sıra IŞİD ve Suriye’de "aşırı uç" ajandalarla faaliyet gösteren diğer cihatçı grupların da bulunması dikkat çekiyor.

Buna karşılık, aynı kaynaklar Suriye'yi çeşitli "terör unsurlarının" faaliyet gösterdiği tehlikeli bir sahaya dönüştürme sorumluluğunu yeni yönetime yüklese de, hatta bu unsurlardan bazılarının yeni kurulan Suriye ordusuna katıldığını belirtse de, yeni rejim listenin dışında tutuluyor.

Listenin salt bir analize veya istihbarat verisine dayanmadığı, aksine "üst düzey güvenlik kaynaklarının" mesleki görüşünün bir sızıntısı olmadığı görülüyor.

Bu liste daha çok iki amaca hizmet eden, net ve yönlendirilmiş bir belge niteliği taşıyor: Birincisi, İsrail’in gelecek dönemdeki herhangi bir güvenlik anlaşması için öne sürdüğü ön şartlar paketini büyütmek; ikincisi ise söz konusu yapıları hedef alma bahanesiyle Suriye sahasına yönelik yeni saldırıların yolunu yapmak.

Belgenin yayımlanması, ABD Elçisi Tom Barrack’ın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve üst düzey güvenlik liderleriyle gerçekleştirdiği görüşmeden sadece 48 saat sonra gerçekleşti. Suriye’deki durumun ele alındığı bu görüşmede ABD; İsrail’den Ebu Muhammed el-Colani (Ahmed eş-Şaraa) ile müzakereleri yenilemesini, Suriye’deki askeri operasyonları kısıtlamasını ve Barrack’ın İsrailli yetkililere "istikrar arayan bir müttefik" olarak tanımladığı geçiş dönemi başkanı için tehdit oluşturabilecek her türlü eylemden kaçınmasını talep etmişti.

Bu nedenle belge, ABD’nin Suriye ve İsrail’e yönelik stratejisinin bel kemiğini oluşturan müzakere boyutundan bağımsız değerlendirilmiyor.

Barrack, Netanyahu ile görüşmesi sırasında, geçtiğimiz eylül ayında güvenlik anlaşmasının ilan edilmesine ramak kala İsrail’in dosyayı resmen dondurmasıyla tıkanan Şam ile doğrudan diyaloğun yeniden başlatılmasını istedi. Netanyahu, Stratejik Planlama Bakanı Ron Dermer’in yerine müzakere heyetine başkanlık edecek özel bir temsilci atayacağını teyit ederek diyaloğu yenileme niyetine dair sinyal verse de, "belirleme belgesi" aracılığıyla ilan edilen talepler müzakereler önünde bir engel gibi duruyor.

Bu taleplerin özü; Colani rejimi, Suriye topraklarını İsrail’i hedef almak için üs olarak kullanan silahlı grupları püskürtme kapasitesini kanıtlamadıkça Şam ile herhangi bir güvenlik anlaşması yapılmayacağı mesajını taşıyor.

Listenin kapsamlı ve yoruma açık olması, Tel Aviv’e arzularına göre geniş bir manevra alanı tanıyor: Bu gruplara karşı sahada ilerleme kaydedilirse müzakerelere devam etmek, ilerleme sağlanamazsa bunu yükümlülüklerden kaçmak için bahane olarak kullanmak.

İsrail’in Colani ile anlaşmaya varma konusundaki "isteksizliği" ile ABD’nin uzlaşma sağlama arzusu arasında, müzakereler için henüz kesin bir sonuç öngörülemiyor.

Özellikle Tel Aviv’deki karar vericiler, sergiledikleri bu yeni esneklikle, müzakere dışı birden fazla amaca hizmet etmeyi hedefliyor. Bunların başında, ABD’nin iradesine karşı koyma güçleri olmadığı için Washington ile iş birliği içinde görünüme çabası geliyor.

İsrail yönetimi, bir yandan kamuoyuyla ve son iki yıldır tehditle doğrudan güç kullanarak yüzleşmeye dayanan güncel güvenlik stratejileriyle uyumlu hareket ederken; diğer yandan -ki en önemli hedef budur- Şam, İsrail’in koyduğu yüksek çıtalarla belirlenen "yeni rejiminin istikrar bedelini" ödemediği takdirde, gerilimi tırmandırma veya oyalama seçeneklerine kapı aralamayı bekliyor.

Çeviri: YDH