
YDH - Donald Trump'ın talimatıyla ABD ordusu, Venezuela'nın "gizli filosuna" ait tankerleri hedef almaya başladı.
Venezuela ihracatındaki düşüş, petrol ihtiyacının yüzde 40'ını müttefikinden düşük fiyatlarla temin eden Küba'da ekonomik çöküşe yol açabilir.
ABD tarafından ele geçirilen tankerlerden birinin Küba'ya 1 milyondan fazla varil petrol taşıdığı belirlendi.
Wall Street Journal'ın (WSJ) haberine göre, Venezuela'dan petrol tedarikinin durdurulması veya ciddi oranda azaltılması felaketle sonuçlanabilir.
Küba'nın Venezuela ile enerji bağlarını takip eden Teksas Üniversitesinden Kübalı sürgün Jorge Piñón, gazeteye verdiği demeçte, "Küba ekonomisi çöküşle karşı karşıya, bunda şüphe yok" dedi.
İki yönetim arasındaki bağlar, 1999 yılında dönemin Devlet Başkanı Hugo Chávez'in, Havana'yı önemli bir destekten mahrum bırakan SSCB'nin dağılmasıyla tetiklenen ekonomik krizi kısmen atlatmasına yardımcı olmasıyla kuruldu.
Küba yönetimi, Chávez ile spor antrenörleri, doktorlar ve istihbarat ajanlarını paylaştı. İstihbarat ajanları, Chávez'i devirebilecek isimleri tespit etmekle görevlendirildi ve halefi Nicolás Maduro'nun iktidarda kalmasına yardımcı olmaya devam ediyor. Venezuela ise bunun karşılığında Küba'ya günde 100 bin varil ucuz petrol tedarik etmeye başladı.
Chávez ve Maduro'nun eylemleri sonucu Venezuela petrol endüstrisinin çökmesiyle bu hacim o günden bu yana günde 30 bin varile düştü. Küba, 1959'daki komünist iktidar değişiminden bu yana en kötü ve en uzun ekonomik krizini yaşıyor.
Havana demografı Carlos Albizu-Campos'a göre, 2020'den bu yana 2,7 milyondan fazla insan, yani nüfusun dörtte biri ülkeyi terk etti. Albizu-Campos, WSJ'ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Küba'nın şu anda yaşadığı durum ve benim demografik yıkım olarak adlandırdığım şey, silahlı çatışma halindeki ülkelerde görülebilecek türden bir insani felaketten başka bir şey değil."
Geçimlerini sağlamak için çaresiz kalan bazı Kübalıların, Putin'in propagandasına kapılarak para karşılığında Ukrayna'ya karşı savaşmak üzere Rusya'ya gittikleri belirtiliyor.
Sosyal Haklar Gözlemevinin bu yaz gerçekleştirdiği bir aylık araştırmaya göre, Kübalıların neredeyse yüzde 90'ı aşırı yoksulluk içinde yaşıyor ve yüzde 70'i günde bir öğün bile düzenli yemek yiyemiyor.
Kübalıların yüzde 70'inden fazlası, bazı bölgelerde günde 18 saat veya daha fazla sürebilen sürekli elektrik kesintilerini ve gıda kıtlığını başlıca sorunlar olarak gösteriyor.
Washington'daki Amerikan Üniversitesinden Kübalı ekonomist Ricardo Torres Perez, Venezuela'nın petrol arzındaki düşüşün önümüzdeki haftalarda veya aylarda devam etmesi halinde durumun dayanılmaz hale geleceğini belirtiyor.
Perez'in tahminlerine göre Küba ekonomisi 2018'den bu yana yüzde 15 oranında küçüldü, aynı dönemdeki kümülatif enflasyon yüzde 450'ye ulaştı ve karaborsada peso kuru 2020'de yaklaşık 30 pesodan dolar karşısında 450'ye düştü.
Küba kendi petrolünü bir miktar üretiyor ve bir kısmını da Meksika ve Rusya'dan satın alıyor. Ancak ithalatının yüzde 40'ı Venezuela'dan geliyor ve bunun yüzde 70'i gizli filoya ait tankerlerle taşınıyor. ABD ise şimdi bu tankerleri hedef alıyor.
Bloomberg'in haberine göre, pazar günü ABD Sahil Güvenlik gemileri, Venezuela'ya doğru giden ve yaptırım uygulanan Bella 1 gemisini takip etti.
Bir gün önce ise ABD kuvvetleri, Hong Kong merkezli bir şirkete ait olan Centuries gemisine el koymuştu. Bu gelişme, yaptırımlara tabi olmayan ve durdurulan ilk gemi olarak kayıtlara geçti.
İlk tanker olan Skipper, 10 Aralık'ta ele geçirildi. Kpler verilerine göre bu süper tanker, kasım ayında Venezuela'da yaklaşık 1,1 milyon varil petrolü gizlice ve transponderini açmadan yüklemişti.
Kpler analisti Matt Smith, Skipper'ın daha önce de yasa dışı olarak İran petrolü taşıdığını ve bu sefer de rotasının Küba olduğunu belirtti.