
YDH - İsrail Askeri İstihbarat Araştırma Dairesi İran Birimi eski başkanı ve Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü araştırmacısı Dani Sitrinoviç, İsrail ordusunun Yemen'de gerçekleştirdiği saldırılara rağmen Ensarullah'a karşı caydırıcılık oluşturamadığını belirtti.
Israel Hayom gazetesinde yayımlanan analizde Sitrinoviç, Beyrut'ta Hizbullah komutanı Ebu Ali Tabatabai'nin katledilmesinin ardından Yemen cephesinin yeniden ısınabileceğine dikkati çekti.
Sitrinoviç, "2016 yılında Yemen'e gönderilen Tabatabai'nin örgüte sağladığı derin destek" nedeniyle Ensarullah2ın intikam arayışına girebileceğini ifade etti.
İsrail'in Yemen'e yönelik saldırılarında kabine üyelerinin çoğunu ve genelkurmay başkanını hedef almasına rağmen istenen sonucun alınamadığını vurgulayan Sitrinoviç, "İsrail, Husileri kendisine veya Kızıldeniz'deki çıkarlarına yönelik saldırılardan alıkoyacak bir caydırıcılık denklemi üretmeyi başaramadı" değerlendirmesinde bulundu.
Sitrinoviç, Yemenlilerin Eilat Limanı'na giden ve Bab el-Mendeb Boğazı'ndan geçen gemilere yönelik saldırıları durdurmasının nedeninin İsrail'in askeri faaliyetleri değil, Gazze'deki ateşkes olduğunu savundu.
İsrailli uzman, "Husiler, Direniş Ekseni'nin koruyucusu olduklarına dair genişletilmiş bir anlayışla hareket ediyor. İsrail Hizbullah'a yönelik saldırılarını genişletirse, Husilerin de tereddüt etmeden saldıracağı tehdidinde bulunduklarını hatırlamak gerekir" ifadelerini kullandı.
Mevcut sessizliğin aldatıcı olduğunu ve Yemen direnişinin çatışma sınırlarını genişletmeye hazırlandığını öne süren Sitrinoviç, İran'ın bu süreçteki rolüne işaret etti.
Tahran yönetiminin, Kudüs Gücü Yemen Kolordusu Komutanı Abdürrıza Şehlai'yi bölgeye geri göndermek istediğini belirten Sitrinoviç, şu tespiti yaptı:
"Ateşkes ve Yemen'in başkentindeki yoğun İran varlığının birleşimi, Husilerin 'rehavete kapılmadığını', aksine İsrail'e ciddi zarar vermek amacıyla bir sonraki tura hazırlandıklarını gösteriyor. İran, Husilerin stratejik yeteneklerini geliştirmek için bu zamanı kullanıyor ve Devrim Muhafızları uzmanlarını bölgeye göndermek istiyor."
Yemenlilerin er ya da geç çatışmayı genişleteceği varsayımıyla hareket edilmesi gerektiğini kaydeden Sitrinoviç, İsrail yönetimine "hedef bankasını" stratejik varlıkları da kapsayacak şekilde genişletmesi çağrısında bulundu.
ABD yönetiminin konuya dair isteksizliğine de değinen Sitrinoviç, "İsrail, bugün bu tehditle uğraşma konusunda motivasyonu eksik görünen Amerikan yönetimini, Husilerin seyrüsefer serbestisine yönelik tehdidinin devam ettiği konusunda ikna etmeye çalışmalıdır" görüşünü paylaştı.
Sitrinoviç, yazısını şu uyarıyla sonlandırdı:
"Yemen sahasındaki sessizlik yanıltıcıdır. Husiler hiçbir yere gitmedi ve İsrail ile İran arasındaki ilişkilerde veya eksenin diğer bileşenlerinde yaşanacak muhtemel bir gerginlikte İsrail'e saldırmak için uygun zamanı bekliyorlar."