
YDH- İsrail’in “uluslararası imajını” ve “ulus markası” algısını ölçmeye odaklanan bir araştırma ve analiz platformu olan BrandIL girişimi tarafından perşembe günü açıklanan sonuçlara göre, İsrail küresel “ulus markası” endeksinde üst üste ikinci yıl “son sırada” yer aldı.
2025 Ulus Markaları Endeksi, İsrail’in yüzde 6,1’lik düşüşle, endeksin yaklaşık yirmi yıllık tarihinde “tek yılda kaydedilen en sert gerilemeyi” yaşadığını ortaya koydu.
Araştırmada, endekse ilk kez dahil edilen Filistin Yönetimi’nin de sıralamada yer aldığı, bunun “karşılaştırma yapmak ve uluslararası konumunu izlemek” amacıyla gerçekleştirildiği belirtildi.
Gazze savaşı sonrası algı hızla bozuldu
BrandIL’in aktardığına göre, İsrail’in “uluslararası imajı” Gazze’de süren savaşla birlikte “istikrarlı biçimde geriledi.” İsrail, 2022’de 46 ülke arasında 44’üncü, 2023’te ise 60 ülke arasında 46’ncı sırada yer aldıktan sonra bu yıl yeniden listenin “en altına” indi.
Raporda, önceki yıldan farklı olarak “eleştirilerin yalnızca hükümet politikalarıyla sınırlı kalmadığı” kaydedildi. Buna göre, İsrail vatandaşlarının da “Gazze’de yaşananlardan doğrudan sorumlu” olarak algılandığı, birçok ülkede “istenmeyen kişiler” olarak görüldüğü ifade edildi.
Genç kuşaklarda algı daha sert
Araştırma, özellikle Batı ülkelerinde yaşayan Z kuşağının İsrail’i giderek “sömürgeci, olumsuz algılanan ve liberal değerlerden kopuk bir devlet” olarak gördüğünü ortaya koydu.
Araştırmacılar, hükümet politikaları ile İsrail toplumundaki farklı görüşler arasındaki ayrımın büyük ölçüde aşındığını belirtti.
“Made in Israel” algısı ve ekonomik riskler
Endekse göre, “Made in Israel” markası doğrudan zarar gördü. Bu durumun, İsrail menşeli ürün ve hizmetlere yönelik boykotlara ilişkin haberleri pekiştirdiği aktarıldı.
BrandIL, “küresel güven kaybı, yabancı yatırımların azalması, turizme yönelik zararlar, kredi notu üzerindeki baskı ve uluslararası sistemde ‘meşruiyet’ algısının aşınması” gibi “daha geniş ekonomik risklere” dikkat çekti.
Raporda, İsrail’in kişi başına düşen milli gelir, yaşam beklentisi ve eğitim gibi nesnel göstergelerde dünya genelinde ilk 10’da yer almasına rağmen, algı endeksinde “küresel çevre ülkeleriyle aynı kategoride” konumlanmasının “ciddi bir çelişki” yarattığı vurgulandı. Bu uyumsuzluğun, uzun vadede ekonomik ve teknolojik kazanımları zayıflatabileceği uyarısı yapıldı.
ABD ve Suudi Arabistan karşıt tabloyu yansıtıyor
BrandIL verilerine göre, Suudi Arabistan sıralamada en büyük yükselişi kaydederek 42’nci sıraya çıktı. Bu yükselişin, uluslararası alanda “artan meşruiyet algısıyla” bağlantılı olduğu ifade edildi.
Raporda, bu tabloya karşılık olarak İsrail’in ters yönde ilerlediği kaydedildi. “Diplomatik zıtlık”, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı Washington’da “tam protokolle” ağırlaması örneğiyle açıklandı.
Endeks ayrıca, İsrail’in en yakın müttefiki olan “ABD’nin marka algısında da zayıflamanın sürdüğünü” gösterdi. BrandIL, bu eğilimin Trump yönetiminin bu yıl yeniden göreve gelmesiyle hız kazandığını belirtti.
Eleştirinin yönü değişti
2025 endeksi, İsrail’e yönelik küresel eleştirinin artık hükümet ve orduyla sınırlı kalmadığını, “İsrail kamuoyunun tamamına yöneldiğini” ortaya koydu. Bunun sonucu olarak, “dünya genelinde güvenin azaldığı, reddiye ve düşmanlığın ise keskin biçimde arttığı” ifade edildi.
Raporda, günümüzde devletler için yeni değer ölçütünün “ulus markası” olduğu, bunun da imaj ve güven üzerinden şekillendiği kaydedildi.
İsrail’in 2025 endeksinde üç başlıkta son sırada yer aldığı belirtildi: “insani duyarlılık” (merhamet, empati ve güven), Z kuşağının algısı ve İsrail ürünleri. Bu alanlarda İsraillilerin “olumsuz” olarak algılandığı, iyi niyetin azaldığı ve fiili bir boykot ortamının oluştuğu ifade edildi.
Bilim ve teknoloji tek olumlu alan
Araştırma, sınırlı da olsa bir “olumlu” alana işaret etti. İsrail, bilim ve teknoloji kategorisinde 36’ncı sırada yer aldı.
Raporda, bu alanın olumsuz algının tersine çevrilmesi için “tek dayanak noktası” olabileceği kaydedildi.
İsraillilere bakış: ülkeden ülkeye değişiyor
Endeks, ülkelerin İsraillilere yönelik tutumlarını da inceledi. Buna göre, İsraillilere “en olumlu” yaklaşan ülkeler Brezilya (60,9 puan), ABD (60) ve Hindistan (59,3) oldu.
Listenin “en alt” sıralarında ise Japonya (39,2), İsveç (44,9) ve Polonya (45,8) yer aldı. Bu ülkeleri Britanya, Fransa, Güney Kore ve İtalya izledi.
Küresel sıralama
Küresel Ulus Markaları Endeksi’nde en üstten en alta doğru sıralama şu şekilde açıklandı: Japonya, Almanya, Kanada, İtalya, İsviçre, Britanya, Avustralya, Fransa, İsveç, İspanya, Norveç, Hollanda, Avusturya, ABD, Yeni Zelanda, İskoçya, Finlandiya, Belçika, İrlanda, Yunanistan, Portekiz, İzlanda, Güney Kore, Singapur, Galler, Kuzey İrlanda, Brezilya, Polonya, Çin, Arjantin, Çekya, Tayvan, Meksika, Türkiye, Şili, Slovenya, Bulgaristan, Romanya, Estonya, Letonya, Filipinler, Suudi Arabistan, Litvanya, Hindistan, Kenya, Rusya, Ukrayna, Namibya, İsrail ve Filistin Yönetimi.