YDH - Lübnan, geçtiğimiz aylarda gündemi meşgul eden sorularla 2026 yılına giriyor: Durum İsrail kaynaklı geniş çaplı bir çatışmaya mı evrilecek, yoksa düşman İsrail topyekûn bir savaşa girmeden saldırılarını yoğunlaştırıp genişletmekle mi yetinecek? Yoksa sahne, denklemlerde bir değişiklik olana kadar mevcut halini koruyacak mı?
El-Ahbar gazetesinin haberine göre, dün akşam Beyrut'a ulaşan bilgiler bu soruların yanıtlanmasını daha da zorlaştırdı. ABD'li bir yetkili, "Bildiğim kadarıyla Donald Trump ile Benyamin Netanyahu arasındaki ilk toplantıda Lübnan dosyası masada değildi" diye konuştu.
Bu durum, beklenen gelişmeler üzerindeki belirsizliği artırdı. ABD Başkanı'nın Lübnan ile ilgili sarf ettiği tek cümle ise şu oldu:
"Hizbullah kötü hareket ediyor, Lübnan'ın onu silahsızlandırma çabalarının ne sonuç vereceğini göreceğiz."
Beyrut'taki siyasi çevreler, toplantıdan yansıyan havadan duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Kaynaklara göre, ABD-İsrail zirvesinden önce Lübnan'a ulaşan tüm mesajlar ortak bir noktada -Amerikalılar için öncelik, Suriye ile anlaşmayı sabitlemek ve İran'ı şartlı müzakerelere çekmek- birleşiyor. Lübnan ise ABD'nin gündeminde alt sıralarda yer alıyor.
Siyasi kaynaklar, Netanyahu'nun tansiyonu yükseltmek için ABD'den yeşil ışık almaya ihtiyacı olmadığını, Lübnan içindeki durumu değerlendirme yetkisinin kendisine bırakıldığını vurguladı.
Kaynaklar, "Netanyahu tansiyonu yükseltmeye karar verirse Trump'a dönmesine gerek kalmayacak çünkü iki taraf arasında Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunda kesin bir mutabakat var" değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in başvurabileceği şiddet eylemlerinin şekli ve sınırı henüz bilinmiyor. Ancak kaynaklar, İsrail'in iç çatışmayı körükleme, özellikle de Hizbullah ile Lübnan ordusu arasında bir çatışma çıkarma çabalarından büyük endişe duyduklarını ifade etti.
Bu bağlamda Dürzi cemaatinin temsilcisi olan eski milletvekili Velid Canbolat, X platformunda yaptığı paylaşımda uyarılarda bulundu.
Canbolat, "İsrail'in yeni kralı istediği her şeyi aldı. Arap bölgesi ve Orta Doğu daha fazla karışıklığa sahne olacak. Bu yüzden iç birlik her şeyin üzerindedir ve silahın tek elde toplanması tartışmaya kapalıdır" ifadelerini kullandı.
Somaliland'dan Yemen'e, Sudan'dan Irak'a, İran'dan işgal altındaki Filistin'e kadar bölgedeki pek çok sahada yaşanan hızlı gelişmeler ışığında kaynaklar, yeni yılın başından itibaren Lübnan üzerindeki yansımaları kestirilemeyen birçok değişikliğin yaşanacağına dikkat çekti.
Bu nedenle kaynaklar, yeni yılın ilk haftalarında temkinli olunması gerektiğini belirtti. Özellikle silah konusu ve Başbakan Nevaf Selam'ın duyurduğu, ordunun Litani'nin kuzeyindeki planının ikinci aşamasının başlatılması konusunda acele edilmemesi tavsiye edildi.
Kaynaklar, İsrail'in işgal ettiği noktalardan çekilme, saldırıları durdurma ve esirleri serbest bırakma gibi maddelerini yok saydığı 27 Kasım anlaşmasının içeriğini uygulayıp uygulamayacağının beklenmesi gerektiğini vurguladı.