YDH- Vedi Avavde, Al Jazeera.net için yazdığı makalede İsrail ve Hizbullah arasında yaşanan psikolojik savaşa dikkat çekiyor.
Hizbullah’ın Genel Sekreteri Hasan Nasrullah’ın bu psikolojik savaş içerisindeki konumuna dikkat çeken makale, İsrail tarafından hazırlanan raporun Hizbullah’ı zayıflatmak için atılmasını istediği adımlardan bahsediyor:
İsrail araştırmalarında Hizbullah’ın zayıflatılması
İsrail’deki bir araştırma raporu Hizbullah’a karşı “gizli savaş” yürüterek Genel Sekreteri Hasan Nasrullah’ın öldürülmesini tavsiye ediyor. Yaşanan psiokolojik savaşta Nasrullah’ın üstünlüğünü kabul eden rapor ancak böyle bir suikastle “gülün başının koparılabileceği”ni savunuyor.
Tel Aviv Üniversitesi Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü’nde hazırlanan “Gülün Başı Koparılabilir mi?” başlıklı araştırma Hizbullah’ın sürecini inceliyor; güçlü ve zayıf noktalarını İsrail gözüyle ele alıyor. Hizbullah’ın zayıflatılması ve bölgesel denklemlerden çıkarılması için bazı tavsiyelerde bulunan rapor bu projelerin bir an önce başlatılmasını zira zamanın Nasrullah lehine işlediğini savunuyor.
Lübnan ve Suriye uzmanı tarafından hazırlanan rapor, İsrail ve uluslararası
toplumun Hizbullah’ı Lübnan’daki siyasi sisteme entegre etme yahut boyun eğdirme amacıyla verdiği mücadelenin Hizbullah’ı zayıflatmadığını belirtiyor. Rapor bu nedenle Hizbullah’ın kaynaklarının kurutulması şeklinde yeni bir çalışma başlatılmasını tavsiye ediyor.
Hizbullah’la mücadelenin uzun süreceğini belirten rapor, Hizbullah’ın kendi isteğiyle yöntem değişikliğine gitme ihtimalinin olmadığını vurguluyor. Rapor, Hizbullah’la mücadelenin Lübnan’da veya bölgede büyük bir kaosa yol açabileceğine de dikkat çekiyor.
Rapor Hizbullah’ın zayıflatılması için gerek şartları da sıralıyor: Bunların başında İran’la ilişkilerinin hedef alınması ve Suriye’nin Hizbullah’a dönük politikasının değiştirilmesi gekliyor. Hizbullah’ın Şiilerle ilişkilerinin de bozulması tavsiye edilen raporda gizli bir savaş yönetmiyle Hizbullah’ın lider kadrosu, elindeki mallar ve kaynakların da hedef alınması gerektiği belirtiliyor.
Rapor Hizbullah’ın İran’la ilişkilerinin zayıflatılması için İran’daki hükümetin uluslararası siyasi ve ekonomil baskılarla devrilmesi ve İran silahlarının şiddetli gözetime tabi tutulması gerektiğine dikkat çekiyor. Rapora göre İran içerisinde stratejik bir değişiklik gerçekleştirmenin zayıf bir ihtimal olduğu belirtiliyor.
Suriye’nin yol haritası
Amerika’nın Ortadoğu politikasını değiştirmesini tavsiye eden Baker-Hamilton tarzında hazırlanan rapor Suriye’nin Hizbullah politikasının değişitirilmesinin önemine dikkat çekiyor.
Rapor bunun için Suriye’ye uygulanan uluslararası baskının artırılmasını, böylelikle Lübnan politikasının değiştirilmesini hedefliyor. Suriye için hazırlanan “yol haritası planı”na göre Golan tepelerinin geri verilmesi karşılığında Şam yönetimi’nin Hizbullah’a verdiği desteğin kesilmesi öngörülüyor.
Rapor, Hizbullah’ın Şii toplumla ilişkisinin zayıflatılması için uzun süreye ihtiyaç duyulduğu ve ek şartlar gerektiğinin altı çiziliyor. Rapor bu noktada laik Emel Hareketi gibi alternatiflerin gözetilmesi tavsiye ediliyor ancak İsrail’in böyle bir faaliyete direk giremeyeceği vurgulanıyor.
Hizbullah’a karşı gizli savaş yürütmenin öneminden bahseden rapor, Hizbullah’ın kurum ve binalarının hedef alınmasını; bilgisayar ve iletişim ağına sızılması gerektiğine işaret ediyor. Böylelikle Hizbullah’ın çalışmalarının karıştırılması ve karşı koyma gücünün zayıflatılması planlanıyor. Bunun klasik askeri yöntemlerle gerçekleştirilemeyeceğine dikkat çeken rapor, ekonomik, elektronik yöntemlerin kullanılması ve Nasrullah’ı tasfiye edilmesi merkezi yönetimin bozulması ve bilinç durumunun hedef alınması tavsiyelerinde bulunuyor.
İsrail’in Arap liderleri hedef alma tecrübelerine işaret eden araştırma, uluslararası bir cephe kurulmak suretiyle İran’a ve Suriye’ye baskı yapılarak Hizbullah’ın zayıflatılmasının önemini tekrar ediyor. Uluslararası baskının Suriye ve Lübnan cephelerinde birtakım ilerlemeler kaydedebileceği belirtiliyor.
Kişisel cazibe
İsrail’in Hizbullah’la mücadelede kontrolü kaybetmemesini salık veren rapor İsrail’in güçlenen örgüt karşısında yeni mücadelelere de hazır olması gerekitğini savunuyor.
İsrail’in nükleer İran ve Filistin sorunu gibi konularda da sorunlar yaşadığını belirten rapor, “İsrail’i yıkmaya çalışan” Hizbullah tehdidinin çözülmesinin diğer tehditler karşısında da mesafe kazandıracağını ifade ediyor.
Hasan Nasrullah’ın 1992 yılında Hizbullah’ın yönetimine 32 yaşında geldiğini hatırlatan rapor, Nasrullah’ın örgüt karakterinin belirginleşmesindeki merkezi rolünü vruguluyor.
Rapor, Özel kararlar, şahsi karizma ve güçlü örgütlenme aracılığıyla Nasrullah’ın bir Lübnanlı örgüt komutanından çok ileri gittiğini hem Şiileri hem de Lübnan’ı aşan bir etki alanının oluşturduğunu vurguluyor.
Araştırmaya göre Hizbullah, savaştaki gücünü bilinçli bir şekilde kullanıyor; profesyonel anlamda silahlanan örgüt İsrail’le mücadelede güçler dengesini bölge düzeyinde etkileyecek şekilde genişletmiş durumda ve İsrail bu örgüte karşı halen başarılı olabilmiş değil.